☆ Bölüm 1 ☆

1.3K 41 7
                                    

Sevgili okur , okuyacağın bu hikaye seni gelecekteki çok farklı bir ülkeye sürükleyecek . Mavi Saçlı bir kızın çok farklı hikayesi ile karşılaşacaksın ...
İyi okumalar ! ( yazarcık Göksu )

-----------●●●●●●●●●●●------------

Merhaba. Ben, Jennifer Nickol. 16 yaşındayım. Puna'da yaşıyorum. Eğer size nasıl Puna'ya geldiğimi ve Puna'nın nasıl bir yer olduğunu söylemezsem, çok normal bir hayatım olduğunu düşünürsünüz.

İlk olarak size Puna'yı tanıtayım. Hayatınızda görebileceğiniz en iğrenç yer olmalı! Leadas'ın başkenti. Bu şehirde sadece zenginler, üst seviyede olan insanlar yaşayabiliyor. Herkes tuhaf görünüyor. Pembe lens takan, saçlarını maviye boyatan insanlar var. Ama ben de onlardan biriyim. Ancak anormal olan şey , benim saçlarım doğuştan mavi olması !

İnsanlar gümüş veya altından özenle yapılmış zırh gibi kıyafetler giyiyorlar .

Peki , buraya nasıl geldim ??
Ben 7 yaşındayken , Leadas ' ın fakir şehirlerinden biri olan Lomenia'da yaşıyorduk , çok fakirdik. Babam madenlerden gümüş ve altın çıkartıyordu .

Sonra bir kız kardeşim oldu. Adını "Luna" koyduk . Çok güzel bir kızdı . Daha doğrusu öyle olacaktı .

Mas mavi , kocaman gözlerle bana bakıyordu. Gözlerinin içi gülüyordu.

1 sene sonra annemde bir değişim oldu. Sürekli dışarı çıkıyordu.

Babam maaşını aldıktan sonra erkenden şehir merkezine gidip yiyecek bir şeyler almak için dışarı çıktık . Yandaki lokantaya gözüm takıldı ,orada annem vardı. Lomenia ' yı yıkmak için gelen iş adamı ile birlikteydi. Babama bakıp ,

- Baba ! Şu yan taraftaki lokantada oturan kadın annem mi ?

Şaşkınlık ile lokantaya bakarak ,

- Burada bekleyin !

Çok sinirliydi .
Orada bekledik Luna ile .

Birden bağırıp çağırmaya başladı babam . Adama sert bir yumruk attı . Kıyamet koptu . Polisler geldi . Sorgu yapıldı .

Akşam evde büyük bir kavga çıktı. O hafta annem ve babam boşandı . Hayatım kararmıştı . Ya da daha yeni başlamıştık ...

Hiçbir şey olmamış gibi , annem bir hafta sonra o gerzek iş adamı ile evlendi . Bu yüzden Puna ' ya yerleşmek zorunda kaldık .

Puna'ya giderken , çok değişik bir araca bindik. Trene benziyordu dışarıdan. Ama içi bir ev gibiydi hatta evden de ötesi ...

Hiç yemediğim , hiç görmediğim yiyecekler vardı . Çok lezzetli olmalarına rağmen , çok az yiyebilmiştim . Boğazımdan geçmiyordu .

Küçük Luna , bana yaşlı umutsuz gözlerle bakıyordu. O da hiç bir şey yiyememişti. Başını bacaklarıma koymuş , uyumaya , olanları unutmaya çalışıyordu sanki . Onu bacaklarımdan kaldırıp kucağıma oturttum . Yüzüne baktım. İçli içli ağlıyordu. Sesi çıkmıyordu .
Ama , ağlıyordu .
Kulağına fısıldadım ;

- Herşey geçecek ... Merak etme ...

1 - 2 dakika sonra kocaman mavi gözlerinin kapandığını ve uykuya daldığını gördüm.
Ardından annem yalandan bir gülümseme ile ;

- Her şey çok güzel olacak Jennifer .

Sert bir şekilde ;

- Git burdan anne !

Ona karşı hiç bu kadar büyük bir nefret duymamıştım .

Sonunda Puna ' ya vardık. Heryerde upuzun binalar vardı. İnsanlar ise zırh gibi kıyafetler giyiyorlardı.

Lüks bir arabaya binip o binalardan birine gittik ve en üst katına çıktık .

●●●

Ben orada bir okula başladım .
Luna da bir anaokuluna gitti.

2 - 3 yıl böyle gitti .

Öylesine .... Boş günlerle dolu ....
Bir gün annem bize hüzünlü bir şekilde babamızın öldüğünü söyledi .

Luna ve ben , günlerce kendimize gelemedik . O günlerin ardından ,
yeni bir karakter olmuştum .

Görebileceğiniz en asi insan oldum .

Dimdik ... Kararlı .... Ve ... KORKUSUZ .

3 - 4 sene önce , birileri bana böyle şeyler yaşayacağımı söyleseydi, belkide saçmaladığını söylerdim. Ama olmuştu işte. Buradayım. Belkide daha neler yaşayacağım ? ?

●●●

Bir sabaha daha mutsuz bir şekilde uyandım . Yine o sıkıcı günlerden biriydi . Bir süre yumuşacık yatağımda oturup , düşündüm.

Yatağımdan kalkıp, gep geniş odamda gezindim. Odamdan çıktım ve kapıyı yavaşça kapattım. Çünkü annem ve o gerzek adam benim adımın geçtiği bir konuşma yapıyordu .

Odalarına minik adımlarla yaklaştım . Pek net duymadığım için daha da yaklaştım . Konuşma aynen şöyleydi ;

- Lina ,( annem ) bence artık çocuklarına gerçeği soylemelisin.

- Sen delirdin mi ? Hayatta olmaz !!

Acaba bu söylenmesi gereken şey neydi ?

- Bak Lina , çocuklar bana alıştı. Beni babaları olarak görüyorlar. ( Bu çıkarımı nasıl yapmış anlamadım)

- Eğer babasının ölmedigini söylersem ,
Jennifer benden nefret eder . Beni asla affetmez !!

Şok geçirmiştim. Annem bana bunu nasıl yapardı ??? Aklım almıyordu ! Hızla içeri girip , sinirli bir şekilde bağırdım;

- Bunu bana nasıl yaparsınız ?

- B -Ba-ba bak canım, eğer bunu yapmasaydık ...

- Ne anne nee ??? Siz bize ne yaptığınızın farkında mısınız? Ben gidiyorum !!!

- Jennifer bekle !! Sana bekle dedim !!

Hızla sırt çantama bir kaç parça kıyafet koydum . Luna 'yı yanıma aldım;

- Seni çok seviyorum Luna .

- Nereye gidiyorsun ?

- Babamı bulmaya .

- Ne zaman dönüceksin ?

- Babamızı bulunca . Buraya onunla döneceğim. Çok mutlu olacağız. Beni merak etme . Özleyince ararsın.

- Seni seviyorum . Seni çok seviyorum ...

Gözyaşlarını tutamadı ve ağladı. Ona sımsıkı sarıldım ve evden çıktım. Merdivenlerden hızla indim. Metroya yetişmek için , hızlı adımlarla ilerliyordum. Yetiştim. İçeriye girip , boş biryere oturdum .

Ama nereye gideceğimi hiç bilmiyordum ...

Mavi Saçlı Kız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin