34

12.3K 1.2K 2.2K
                                    

"yat partisi oluyormuş, biraz pahalı ama sadece girişte para ödüyormuşsun. içkiler, atıştırmalıklar falan sınırsız."

kendi kendimize dışarı çıkıp eğlenerek kutlayacağımız mezuniyeti planlıyorduk. aynı zamanda mina'nın giyecek hiçbir şeyim yok diyerek bizi alışveriş merkezine sürüklemesiyle toplanmış, soluklanmak için bir yere oturmuştuk.

"bizi alırlar mı ki?"

felix'in sorusu üzerine mina gözlerini devirip "o iş bende." dedi ve pipeti dudaklarının arasına alıp kahve içmeye başladı.

"yat kocamaan gemi olan mı?"

jisung ellerini açıp ' kocaman' kelimesini uzatarak söyleyince gülümseyip başımı salladım.

"evet kocaman olan gemi."

benim cevabım onu daha da heyecanlandırdı. dudaklarını ve gözlerini iyice aralayıp "oha! oraya bizi almazlar ki." diyerek sesini biraz yükseltti.

"mekan sahibinin kızını tanıyoruz biz merak etmeyin. halledeceğiz bize bırakın."

biz dediği şu an flörtü ama muhtemelen çok yakın bir zamanda sevgilisi olacak chaeyoung idi. chae varlıklı bir ailenin kızı olduğu için bu tür durumlarda kolay bir çıkış yoluydu bizim için. çözemeyeceği pek bir şey yoktu anlayacağınız.

mina bardağın dibini gördüğünde hızlıca yerinden kalkıp "hadi devam edelim artık." dedi ve bize de kalkmamız için işaret etti. chan derince bir nefes verdikten sonra şikayetlenirmiş gibi öfleyip püfledi fakat felix'in elini tutup kaldırmaya çalışmasına kayıtsız kalamadı.

sandalyeden zorla da olsa kalktı ve sevgilisinin elini biraz daha sıkıp arkamızdan yürümeye başladı.

"buraya bakalım mı minoş?"

jisung parmağıyla bir mağazayı işaret ettikten sonra mina'ya baktı ve sordu. mina hemen jisung'un işaret ettiği mağazaya doğru ilerledi.

mağazaya girer girmez herkes farklı bir yöne dağıldı. daha doğrusu chan ve ben hariç herkes. felix bir tarafa, jisung bir tarafa, mina başka tarafa ilerlerken chan'ın yanında durup arkalarından baktım ben de.

"bugün biter mi bu eziyet?"

chan'ın bıkkın çıkan sesine karşılık güldükten sonra "sabret oğlum bakınıyorlar işte." diyerek olaya biraz daha iyimser yaklaştım. chan bana baktı ve yüzünü iğrenir gibi buruşturdu.

"benim için beklemezsin böyle amına koyayım."

bu sefer biraz daha sesli bir şekilde gülüp başımı sallayarak onayladım onu. hafifçe sırıtıp küfür ettikten sonra felix'in olduğu tarafa doğru yürümeye başladı. ben de arkasından jisung'un olduğu yöne ilerledim.

jisung'un arkasına biraz daha yaklaşırken dikkatini vermiş bir şekilde incelediği şeye baktım.

kısa, beyaz pileli etekleri oldukça ilgili bir şekilde inceliyordu jisung. sessizce arkasından yaklaşıp ensesine doğru eğildim ve kulağına "beğendin mi?" diye fısıldadım.

hemen yerinde sıçrayıp arkasına döndü. sonra da biraz panik olmuş bir şekilde "hayır hayır bakınıyordum sadece." diyerek çıkıştı. panik oluşuna güldükten sonra ellerimi beline götürüp biraz kendime doğru çektim ve kaşlarımı havaya kaldırıp "sorun değil beğenmiş olabilirsin." diyerek karşılık verdim.

hafifçe dudaklarını büzdü ve başını öne doğru eğmeye başladı. sonra da belindeki ellerimi bileklerimden tutup kendini bana iyice yasladı ve sıkıca sarıldı.

as you are, minsung (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin