Happier / Han Jisung /

🎬

Felix'den

Herayı kaç kez aradığımın sayısını unutmuştum ama buna rağmen ulaşamıyordum. En son dün konuşmuştuk ve psikolojisi hiç iyi değildi. Çocukları da aramıştım ama kimseyle konuşmadığını öğrenmiştim. Neredeyse akşam olmuştu ama hala telefonunu açmıyordu.Daha fazla dayanamayıp evine gittim. Kapıyı çaldım ama açmadı. Artık gerçekten endişeleniyordum. Şifreyi hatırlıyor olmam iyi olmuştu. Kapıyı açıp hemen içeri geçtim.

Salona baktım önce her yeri dağıtmıştı, etraf buruşuk mendillerle doluydu ama burda değildi. Kendi odasına gittiğimde kapısı kapalıydı. Yavaşça açıp içeri girdim ama gördüklerim donup kalmama sebep olmuştu

Yere düşmüş ilaç kutusu ve etrafa saçılmış haplar

Lütfen düşündüğüm şeyi yapmış olma Hera lütfen
Kendime gelir gelmez Herayı sarsmaya başladım ama birtürlü uyanmıyordu. Tanrım lütfen birşey olmasın lütfen

Panikle telefonumu aramaya başladım nereye koydum bu lanet şeyi. Arka cebimden çıkarıp hemen ambulansı aradım.Öylece durup beklemekten başka birşey gelmiyordu elimden. Rengi bembeyaz olmuştu. Eğer onun başına bir şey gelirse o Jisungu mahvederdim onun yüzünden bu hale gelmişti benim meleğim. Etrafa her zaman mutluluk saçan Hera birkaç gün içinde çökmüştü.

Ayrıldıklarını biliyorum ama bu kız daha birkaç gün önce  hastanelik olmuştu ve o gelmeyi bırak nasıl olduğunu bile sormamıştı. Bu kadar mıydı yani? Sevgisi bu kadar kısa sürede bitmiş miydi?

Ambulans gelir gelmez hemen hasteneye yola çıkmıştık. Yolda giderken diğerlerine de haber vermiştim. Onlar da hasteneye geliyorlardı. Tek dileğim Heraya birşeyin olmamasıydı o benim ikiz kardeşim gibiydi. Birlikte büyümüştük biz, birlikte ağlayıp birlikte gülmüştük.
Şimdi onu bu halde görmek canımı acıtıyordu.

Hastaneye vardığımızda Herayı midesini yıkamaya aldılar. Evdeki ilaç kutusunu da yanıma almıştım doktora göstermek için. Uyku ilacı içtiğini öğrenmiştim  ama yüksek dozda. Zehirlenmişti bu yüzden.

Heranın çıkmasını beklerken koridorun başında ilk Seungmin'i görmüştüm. Gözlerindeki korkuyu burdan bile anlamıştım.

"Durumu nasıl?Kendine geldi mi? Doktor birşey söylemedi mi? "

Heyecanla soruları ardarda diziyordu.

Onu kollarından tuttum yavaşça.

"Sakin olur musun lütfen Min. İlaç zehirlemiş bu yüzden midesini yıkıyorlar şimdi ben de senin kadar endişeliyim ama lütfen kendine gel "

Ellerini saçlarından geçirdi

"Anlamıyorum neden böyle birşey yaptı kendine neden ya neden?"

Öfkeyle duvara bir yumruk atmıştı.

"Felix ya ona birşey olursa ne yaparım?! Ben onun saçının teline kıyamazken o aptal herif yüzünden kendini ne hallere soktu"

Onunla konuşmanın bir işe yaramayacağını biliyordum. Tekrar kalktığım yere oturdum. Ama Jeongin şansını denemekten vaz geçmedi.

"Hyung lütfen sakin ol. Hera noona çok güçlüdür hem biliyorsun, iyileşecek"

Biraz sonra Hyunjin de gelmişti.

"Durumu nasıl iyi mi?"

"Daha çıkmadı bilmiyoruz "

"Hera neden böyle birşey yaptı ki? Anlayamıyorum gerçekten  Han yüzünden  ne hallere düştü.  Başından  beri  sevmiyordum o çocuğu   "