'Teslim olmanın ihtişamlı cazibesi'

127 22 111
                                    

Satır aralarını düşünceleriniz ile doldurmayı unutmayın! Keyifli okumalar diliyorum.

Satır aralarını düşünceleriniz ile doldurmayı unutmayın! Keyifli okumalar diliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir kelebek düşünün. Tarla misali pul pul ekili kanatlarını getirin gözlerinizin önüne; sıra sıra itina ile ekilmiş gibi renk renk pullar.. Şimdi o kanatları hayatınızın iki yarısı olarak görün; İçerisinde ekili olan minik mutluluklar, yeri geldiğinde karşınıza çıkacak olan siyah acılar.

Bir kanadı sevdiği kadını unuttuğu gün kopmuş idi Park Jimin'in. Şimdi ise kalan son on dört beyaz pul ile düşmüş olduğu karanlık topraktaki zayıf nefeslerinin kesilmesini bekliyordu. Tek bir arzu doluydu bu on dört beyaz, belirsiz pul; Roseanne'sini son kez görmek ve ölmeden evvel bir kez daha tattırmak o karamelize tatlıyı.

Öpmek istiyordu Park Jimin, sarılmak, son kez yaşlı düşmüş ciğerlerini o keskin orkide kokusu ile doldurmak. Ve ölmek istiyordu Park Jimin. Onsuz geçirdiği her bir anın acısını dindirmek, kurtuluşuna, belki de çoktan orkide kokusu kaplı bedeni çürümüş olan sevgilisine kaçmak istiyordu.

Sahi.. Hâlâ etrafında beyaz kelebekleri dolanıyor muydu Roseanne'nin?

Ucu sivri, kısa, topuklu çizmeleri ile ayaklarını sağlamca yere bastı genç kadın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ucu sivri, kısa, topuklu çizmeleri ile ayaklarını sağlamca yere bastı genç kadın. Omuzlarının biraz aşağısına kadar uzamış, sarıdan hallice açık kahverengi saçları ile üzerine giyinmiş olduğu siyah kıyafetleri oldukça tezattı. Kendinden emin, dik duruşu ile ilk kez gelmiş olduğu koca yabancı şehir, içinde minik bir sızı oluşturmuş idi. Bu Dünya'da ona sevgi gösteren iki insandan biri, bu şehirden geçip gitmişti. İndiği taksiye bozuk Fransızcası ile teşekkür eder iken elindeki minik kağıtta yazan adrese bir kez daha göz gezdirdi ve kendinden emin bir şekilde elindeki minik bavulu ile ilerlemeye başladı. Aradığı şeyi bu kez bulmuş olduğunu umuyordu ve bulmamış olduğu takdirde bulana kadar pes etmeyeceğini o da en az yaşlı babası kadar iyi biliyordu.

Kararlıydı genç kadın. İstediği şeyi elde edene kadar pes etmezdi. Bu özelliğini ise kimden aldığı gayet ortada idi.

İçeri adım atmadan önce donuk bakışlarını kısaca tabelada gezdirmiş ve ağır adımlar ile içeri girmiş idi. "Bu kez bulmuş olmalıyım.." diye mırıldandı tatlı tezgâhına ilerlediği vakit.

Crème Brûlée//Roseanne×JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin