-Rindou-
Avuç içlerim heyecandan terlemişti. Lisa'nın mesajının üstünden 15 dakika kadar geçmişti. Bir yatağa oturuyor, bir odada dört dönüyordum. Adım sesleri duyduğumda derin bir nefes aldım. Kapı tıklatılma sesinden sonra ''Girebilir miyim?'' sorusunu duyar duymaz kalbim hızla çarpmaya başlamıştı.
''Tabii gel.'' Lisa elinde tepsi ile odaya girdi. ''Ne sevdiğini bilmiyorum o yüzden her şeyden koydum.'' tepsiye baktığımda gülümsedim.
''Gerek yoktu ama teşekkür ederim.''
''Öyle aç aç olmaz. Ye bir şeyler hadi.'' tepsiyi yatağıma koyarak kolumdan yatağa sürükledi. Aklıma o görüntüler gelirken kafamı sağa sola salladım. ''Kendine gel.'' diye mırıldandım. Lisa yatağa bağdaş kurarak oturduğunda ben de aynısını yaptım.
Aklıma gelen şeyle Lisa'ya döndüm. ''Izana bizi yakalarsa bu sefer gerçekten öleceğim.'' Lisa gülerek başını sağa sola salladı. ''Abim evde değil. Mikey'i çöpe atmaya gideceğini söyledi.'' içim rahatlamış bir şekilde tepsiden bir şeyler yemeye başladım.
Eliyle pankekleri gösterek ''Bak bunları ben yaptım.'' dedi. Elime bir pankek alarak ısırdım. Lezzetli olmuştu. ''Çok güzel olmuş.'' gülümseyerek karşılık verdi.
''Bugün eve döneceğim.'' yediğim pankek boğazıma kaçarken öksürdüm. ''Seni göremeyecek miyim?'' diye sordum üzüntülü bir şekilde.
''Evet göremeyeceksin.'' dedi ciddi bir ses tonuyla.
Ağlamaklı yüz ifadem ona komik gelmiş olmalı ki kahkaha attı.
''Şaka yapıyorum. Unuttun mu iddiamız vardı.'' 'Doğru ya iddia' diye düşündü.
''Yarın okulum var yani çıkışta benimlesin.'' mutlu olmuştum. Onunla zaman geçirebilecektim.
''Okuldan sonra bir şeyler yapmak ister misin?'' istemsiz bir şekilde sormuştum. Bir anda ağzımdan çıkmıştı.
''Olabilir. Uzun zamandır beklediğim bir film vizyona girdi ama gitmeye zaman bulamadım. Birlikte gidebiliriz.'' bu benim için bir randevuydu ama onun için ne anlama geldiğini sormaya korkuyordum.
''Çok isterim.'' diye cevapladım onu. Lisa yataktan kalkıp odayı keşfetmeye başladı. ''Siz burada mı yaşıyorsunuz?'' başıma onayladım onu.
''Abimle ayrı evimiz var ama buraya uzak olduğu için sürekli gelmek sıkıntı oluyordu. O yüzden buraya yerleştik.''
''Abinle aran pek iyi değil gibi.''
''Aslında iyi ama bazen çok sinirimi bozuyor. Garip bir ilişkimiz var.''
''Onunla fotoğrafların var!'' Lisa fotoğrafları eline alıp incelemeye başladı.
''Burada çok tatlı çıkmışsın.''
''Burada tam serseri gibisin.''
''Bu kız kim?'' kimi kastettiğini anlamayarak fotoğrafı göstermesini istedim.
''Kuzenim o. Burada yaşamıyor.'' başıyla onaylayıp diğer fotoğraflara bakmaya devam etti.
''Abim seni seviyor.'' diye mırıldandı.
''Nereden çıkardın onu.''
''Sevmediği kimseyle fotoğraf çekinmez. Özelliklede gülümseyerek.''
''Ama senden uzak durmamı istiyor.''
''Beni korumaya çalışıyor. Arkadaşım olduğunu anladığında sorun yapmayacaktır.''
''Arkadaş mı?'' başıyla onayladı. Göğsüm sıkışırken gülümsedim. Elim kalbime giderken 'kırılmak' bu mu diye düşündüm.
Lisa fotoğrafları yerine koyarak başka şeyleri karıştırmaya başladı. Ama ilgisini çeken başka bir şey bulamamış gibiydi. Yanıma yaklaşarak yatağa oturdu. Elini saçıma atarak oynamaya başladı. İçim kıpır kıpır olurken yüzünü izliyordum.
''Saçların çok güzel.'' gözlerinin için parlıyordu. Bileğindeki tokayı göstererek ''Model deneyebilir miyim?'' diye sordu. Başımla onayladı. Arkamı dönmemi istediğinde yatakta ters dönerek göğsüne yaklaştım. Ellerini saçlarıma atarak bir şeyler yapmaya başladı. İlk modeli bittiğinde koşarak ayna bulmaya gitti. Nefes nefese elinde aynayla döndüğünde yere eğilerek nefesini düzenlemeye çalıştı.
''Senju az kalsın beni dövecekti.'' eşyalarına dokunulmasını sevmiyordu ve Lisa zorla almışa benziyordu. Arkama yaklaşarak yatağa oturdu ve modeli gösterdi. Garip örgülerle topuz haline getirmişti. Model hoşuma gitmişti.
''Saçtan anlıyorsun sanırım.'' kafasıyla onayladı. ''Küçükken abimle oyun oynarken sürekli saçlarına bir şeyler yapardım ordan el alışkanlığı.''
''Ben de sana yapabilir miyim?'' diye sordum. Heyecanla kafasını hızlı bir şekilde aşağı yukarı salladı. ''Ama sadece iki model biliyorum. Biri topuz biri örgü.''
''Örebilirsin.'' cebinden bir başka toka çıkartarak bana verdi. Bu sefer sırtını dönen oydu. Önce saçlarını taradım. Pamukların üzerindeymiş gibi hissetmeme neden oluyordu. Tarama işlemi bittikten sonra saçlarını üç parçaya ayırarak örmeye başladım.
Saçlarını örerken sürekli bana kendisiyle ilgili anılarını anlatıyordu. ''3. sınıftayken üst sınıflardan bir çocuk abim hakkında konuşuyordu. Abim her zaman konuşulan biriydi. Ama o çocuk onu döveceğini, çok çirkin olduğunu söylemişti. Tabii damarıma basıldı bir kere. Tenefüste sınıfını bastım. Bana 'kız halinle işime karışma bücür' dedi. O kelimeler onun bana son sözleriydi çünkü kafasını tahtaya vurmuştum. Ne kadar hızlı vurduğumu hatırlamıyorum ama ambulans gelmişti. Sonrada ailesi başka bir okula gönderdi.'' 'işte benim kızım' diye düşündüm.
''Gerçekten Izana'nın kardeşisin.'' Lisa elini yumruk yapıp ileriye uzattı.
''Bana hiçbir zaman kendimi ezdirmemem gerektiğini öğretti. Hiçbir zamanda ezdirmedim.''
''Benimle en ciddi konuşması aşk üzerineydi.'' elim saçında duraksarken Lisa derin bir nefes aldı.
''Aşkın insanın hayatını bozan ve zaman kaybından başka bir şey olmadığını söyledi. Kendimi birine kaptırmamamı eğer kaptırırsam zayıf olacağımı anlattı. Kendimi aşka o kadar kapattım ki o konuşmadan sonra... aşkın ne olduğunu bile bilmiyorum. Birine aşık olabileceğimi de düşünmüyorum.'' boğazım düğümlenmişti.
''Hiç mi merak etmiyorsun aşık olabildiğin biriyle ilişkin olmasını?'' başını olumsuz anlamda salladı. ''Aşk zayıflara göre. Ben güçlüyüm.'' örgünün sonuna tokayı bağlarken içimin sızladığını hissettim.
''Yani benim de şansım yok.'' diye mırıldandım.
''Ne dedin anlamadım.'' aynayı elime alarak saçını gösterdim.
''Çok güzel olmuş teşekkür ederim.'' dedi sevinçle. Başımı salladım.
Aynayı kenara bırakarak önünü dönmesini bekledim. Önünü döndüğü sırada çok dibime girmiş olmalı ki dudaklarımız birbirine değdi. Lisa şok olmuş bir şekilde kendini geri çekerken ben anın büyüsüne kapılmıştım.
''Çok özür dilerim.'' dedi. ''Neden?'' diye sordum.
''Yanlışlıkla öpecektim ya seni ondan.''
''Öpebilirsin sorun olmaz.''
Rin hızın 180 yavaş mı olsan biraz kuzum... eh bizim kızda biraz aşka kapalı kutu çıktı... Rin ile ne yapacağız bilemedik oturduk nasıl Lisayı kendimize aşık edeceğiz onu düşünüyoruz :( birazdan diğer kitabımında bölümünü yayınlayacağım okumak isterseniz orayada beklerim🏃🏻♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOKYO REVENGERS X OC
Fanfiction"Kız kardeşim olduğun için gurur duyuyorum." "Binlerce kez doğsam yine senin abin olmak isterdim." "Beni bırakma. Şuan olmaz." "Nefes almayı unutma." Yazım yanlışlarım varsa şimdiden özür dilerim keyifli okumalar dilerim. Lütfen yorumlarda kita...