Yemek

194 6 0
                                        

Sonra...

O an çok mutluydum. Hemen takip edip, fotoğraflarına baktım.Tanrım çok güzel gülüyordu. Hepsine teker teker baktım.Gerçekten fotojenik bir suratı ve iyi bir fiziği vardı. Bi an fotoğrafçı olmak istedim. Her pozunu duvarla asmak geçti içimden. Bir an duruldum. Hey bana ne oluyor böyle. Saçmalıyordum galiba.Bir an aklıma instagram hesabımdaki eski resimlerim geldi aklıma. İnsan neden saçma sapan resimler koyar ki. Hemen bir iki tanesini sildim. Acaba görmüş müydü ? O akşam hiç bir şey mutluluğumu bozamazdı. Akşam yemeğini yedikten sonra kitabımı açmış okumaya dalmıştım.Okuduğum kitap ise Ken GRIMWOOD' dan "Sil Baştan" dı. Gayet güzeldi. Akıcıydı. Bir adam var.Yaşı 60 küsur yaşlarında sonra kalp krizi geçiriyor ve 18 yaşına dönüyor. Hayatı tekrardan yaşıyor. Işte at yarışlarını,araba yarışlarını ve beyzbol turnuvalarının sonuçlarını bilip iddia oynayarak dil uçuklatacak paraya sahip oluyor ve böyle gidiyordu. Saatte epey geç olmuştu. Hemen bi duş alıp yatağa döndüm.Ve klasik alarm ile uyandım. Bu sabah daha da enerjiktim. Okula geleli 3-4 ay olmuştu ve o zamandan beri nadir enerjik uyanışlarımdan biriydi. Kalktım. Yüzümü yıkadım. Kıyafetlerimi giydim ve kahvaltı mı yapıp çıktım. Bir yanım onu görmek istiyordu. Değişik bi hissti. Neyse okula geldim. Gözlerim Denizi aradı ama bulmadı. Ufak bir hayal kırıklığı ile sınıfa çıktım.Ertesi teneffus bizim sınıfa gelmişti. Küçük bir utangaçlıkla başımı eğmiştim. Tatlı sesiyle bir şeylerden bahsediyordu galiba. Yemek ? Hiç beklemediğim bi anda karşıma dikilip:
-Arkadaşlar arasında bir şeyler yapacağız; yemek, sinema gibi gelmek ister misin Kayra ?
Neyden bahsediyor bu tabiki gelirim. Dilim tutulmuş gibiydi. Bu kadar kolay mı etkilenmiştim bir kızdan ? Neyse hafifçe boğazımı temizledim.Ciddi gibi bir sesle:
-Tabiki gelirim.Saat kaçta ?
+ Belli değil. Telefon numaranı ver istersen ordan haber veririm sana.
Ahh. Şaka mı bu. Benden telefon numaramı istemişti.
Hafif ellerim titriyordu.Parmakları mı birleştirerek durdum. Ve çekingen bir tavrımla söyledim. Ve tebessum ederek gitti. O kadar tatlı gülüyor ki. Eve gittiğimde bir şeyi farkettim. Ben onun numarasını almamıştım.Hemen telefonu aldım ve mesaj atmasını bekledim.Bekledim. Ve sonunda beklediğim mesaj gelmişti.
-Merhaba Kayra. Saati kararlaştırdık. Saat 18:30 sana uygun mu ?
+Elbette Deniz. Farketmez benim için.
Seninle her yere gelirim.
Ve kitabımı bitirerek uyumaya karar verdim. Ve yemek günü geldi. Siyah bir pantolon laciverte yakın bir tişört ve lacivert spor ayakkabımı giydim ve çıktım yola. Saat 18:20 de oradaydım. Fazla kalabalık değilmişiz.Sadece beş kişi.Deniz,Ben,Kaan,Zeynep ve İrem. Kaan ilkokul arkadaşımdı. O yüzden biraz rahattım. Bir an Denizle gözgöze geldik. Kalbim hızlı hızlı çarpmaya başladı. Hafif gülümsedi. Kafam mı güzel oluyor lan benim. Mavi gözlerinde kendimi gördüm. Derin derin bakmak isterdim ama İremle bir şeyler konuşmaya daldı. İçimde bir karamsarlık duygusu oldu. Bende telefonu alıp biraz twitter da geziniyordum. Birden Deniz :
- Hep böyle az mı konuşursun ya da daha doğrusu asosyal misin ? Dedi gülerek.
Ne diyeceğimi şaşırdım. Normalde telefonu fazla elime almazken böyle demesi biraz tuhafıma gitmişti. Gülümseyerek:
-Hayır ya. Öyle takılıyordum
Mantıksız bir cevap verdiğimin farkındaydım.Ama diyecek iki çift söz bulamamıştım. Oysa kalbim onun için şiirler yazmaya hazırdı.
Ve yemek bitti. Herkes evlere dağılacaktı belli ki. Herkesle selamlaştıktan sonra Deniz geldi.
-Geldiğin için sağol Kayra.
Hafif gülerek:
+Ne demek Deniz. Her zaman gelirim.
İyi geceler deyip herkesi öptüğü gibi parmaklarının hafif ucuna çıkarak yanaklarımdan öptü.Nutkum tutulmuştu. Karşılık verememiştim.Utancımdan kızarmıştım hemen. Ve arkasını döndü ve gitti. Eve doğru ilerlerken gol sevinci yaşar gibi ellerimi yumruk yapıp alttan havaya kaldırmıştım. Oley be. Sonunda eve varmıştım.

Silinmeyen HatıralarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin