Teneffüs zili çalmıştı. Sınıftan hızlıca çıktım. Merdivenleri yavaş yavaş indim ve yemekhanenin olduğu kata indim. İçeriye göz gezdirdim. Boş iki kişilik bir masa buldum ve üzerinde duran boş tabelasını aşağıya indirdim. Masanın üzerinde duran tepsiyi aldım ve sıraya geçtim. Neyse ki sıra kalabalık değildi. Tepsime 1 tabak patates kızartması, 4 dilim domates ve bir kutu Cola aldım ve masaya geçtim. Masaya geçtiğimde elime telefonumu alıp, kulaklıklarımı takıp, müzik dinlemeye başladım.
Aniden biri kulaklıklarımı çıkardı. Kafamı kaldırdığımda , yemekhanede kimse yoktu ama arkamı döndüğümde o tam karşımdaydı. Ayaz, tam karşımda duruyordu. Şaşırmış bir ses ile " Hey, ne yapıyorsun? " dedim. Beni hiç umursamadan, karşıma geçip oturdu.
Soluk bir ses ile "Senin ile bir şey konuşmam lazım. " dedi. Aman Allahım, çok yakışıklıydı . Gözleri gerçekten harikaydı, yeşil ile mavinin karışımıydı. Tekrar dünyaya dönüp, soluk bir ses ile "Evet dinliyorum."dedim. O da "İlk olarak, kaşında pricing olması, motor sürmen ve bileğindeki pençe dövmesi dikkatimi çekmedi sanma. Okulda herkes senin hakkında konuşuyor ; cazibenden, asiliğinden ve sessizliğinden... Ama dikkatimi çeken bir konu daha var insanlar senin hakkında fırtına öncesi sessizlik diyorlar. Gerisini sen düşün." Dedi. Hemen söze girdim: "İlk olarak, evet kaşımda pricing var, evet, motor sürüyorum, bir tane değil iki tane dövmem var ve bu sizi ilgilendirmez. Herkes benim hakkımda konuşuyorsa banane bundan." Dedim. Sert bir ses ile "Eğer bir daha bana böyle imalı konuşursan seni ölene kadar beceririm." Dedi. Hayretler içerisinde kalmıştım. Ilk defa böyle terbiysizce bir şeyi biri bana söylemişti. Ne yazık ki kızarmıştım. Böyle olmasından nefret ediyordum. Yumuşak bir ses ile "Kusura bakma, güzelim birden sinirlendim." Dedi ve saçımı kulağımın arkasına attı. Inanmıyorum, saçıma falan mı dokunmuştu? Şaşkın ve telaşlı bir ses ile "Neyse ben sınıfa gidiyorum." Dedim "Hey, Liya bekle. Eğer öğretmenden sonra girersen disiplin suçlaması alırsın ve bunu gerçekten istemeszsin." Dedi. " Eee burada bekleyecek miyiz?" "Hayır, güzelim istersen benimle gel." Dedi. Aslında fikir fena değildi ama ya yakalanırsak. Ulan Liya zaten hayatında ilk defa böyle bir şey yapacaksın boşver. "Olur o zaman." Dedim. O da " Tamam, hadi gel." Dedi. Sonunda, onunlaydım.
