..BEN ?..

33 4 0
                                    

Bir arabanın durmasıyla kendime geldim ve bakışlarımı ondan alıp etrafı inceledim. Etrafta sıra sıra villalar var ve şu an önünde durduğumuz villanın önünde yaklaşık 5 tane izbandut gibi adamlar vardı. Eray kapıdan çıkınca izbandutun biri benim kapımı açtı. Biraz şaşırdım. Sonra Eray'ın sesini duydum.

"Sen bırak Koray" dediğinde izbandutun adını öğrenmiş oldum. İzbandut yani Koray kafasının hafif eğip bir iki adım geriye gitti ve ellerini önünde birleştirdi. Eray yanıma geldi ve elimi tuttu. Kulağıma eğildiğinde nefesi saç diplerimi ve ensemi yalayıp geçmişti. Sıcacık nefesi içimi gıdıklamıştı.

"Ağzını kapat küçük kız. Şimdiden böyleyse ileriyi düşünemiyorum.."

Ellerimi bırakmadan villaya sürükledi beni. Zile bastı ve gözlerini bana çevirip içten bir şekilde gülümsedi. Bu gülüşü aklımın derinliklerine kazıdım. Ben de ona gülümserken kapı açıldı ve yaklaşık 35 yaşlarında bir kız bize baktı ve kafasını eğerek kapıyı sonuna kadar açtı.

" Hoş geldiniz efendim"

" Evde kimse var mı?"

"Anneniz ve Eslin hanım var efendim"

"Tamam." Dedi ve benim elimi bırakmadan içeri çekti.

Büyük bir salona geldiğimizde ben etrafı incelerken koltukta iki bayan gördüm. Biz salona giriş yapınca bakışları bize kaymıştı. Eray'ın arkasına bir adımla geçtim. Utandım. Bana keskin gözlerle bakılmasını sevmezdim. Bir eksiğimin olması ve bunu gözleriyle deşmeleri beni korkutuyordu.

"Merhaba gençler" dedi sıcak bir kadın sesi. Kafamı Eray'ın yanından onlara çevirdiğimde ayağa kalkmış ve 45'inde gibi duran bir bayan yüzü gülümser bir vaziyette bize bakıyordu. Hemen ardından yanındaki bayan da ayağa kalktı . O da en fazla 20 yaşındaydı.Genç olan kız ;

"Hoş geldiniz."

" Merhaba anne ve Eslin . Bu da Leyla."dedi ve beni arkasından çıkararak yanına aldı ve elini omuzuma attı. Yüzüm eğer kırmızıysa kesinlikle bordoya dönmüştü. Başımı eğmiştim.

"Hoş geldin kızım. Buyurun , oturun " diyerek ayakta bekledi. Yüzümü Eray'a çevirdim. Kafasını sallayınca adım atmıştım ki Eray kolunu omuzumdan çekmiş ve elimi tutmuştu. Tekrar ona baktım. Ciddi duruyordu. Beni çekiştirdi ve ikili koltuğa oturunca mecburen ben de yanına oturmak zorunda kaldım.Biz oturunca Eray'ın annesi de yerine oturdu. Eslin büyük ihtimal kardeşiydi. Çünkü birbirine çok benziyorlardı. Simsiyah kömür gözleri çok benziyordu. Belki de ortak bir benzerlikleri yoktu. Ben öyle görmek istediğimdendi. Off. Şu anda o kadar gergindim ki. Benim gerginliğimi galiba Eray anladı ki bana baktı ve tuutuğum eli hafifçe okşayarak masaj yapıyordu rahatlatmak için. Ama öyle birşey yok. Daha çok geriliyordum. Yerimde kıpırdandım istemeden. Bakışlarımı etrafa çevirmiştim ki etrafta kimseyi göremedim.

"Annenler nerede?"

"Gelirler şimdi.."

Başımı tamam anlamında salladım ve etrafa bakmaya başladım. Modern döşemeler mevcuttu salonda. Fazla eşyanın olmamasından olsa gerek etrafta rahatlatıcı bir hava vardı.

Duvarın birinde fotoğraflar vardı. Daha dikkatli bakmaya çalıştım ama tam net bir şey göremiyordum. Galiba gözlerimde sorun vardı. Bir ara doktora gitsem iyi olacak. Ayağa kalktım ve Eray'ın elini bıraktım. Fotoğrafların oraya doğru yürümeye başladım. Fotoğraflar sıcak bir aile hayatını gözüme sokuyordu. Eray'ın sıcak gülümsemesini görünce gülümsedim. Fotoğraflar dan birinde Eray'ın elinde su tabancası vardı. Koşuyordu ve az ilerisine Eslin denilen bir kız ve yaklaşık 5 yaşlarında bir kız çocuğu vardı. Kız kahkaha atıyor ve Eslin de kaçıyordu. Hepsinin yüzü gülüyordu.Belime sarılan kollarla kendime geldim. Eray bana sarılmış ve başını boyun boşluğuma koyarak kokumu içine çekti. Boynumun hasas yerine öpücük koyunca refleks olark kendimi geri çekmeye çalıştım ama beni engelledi.

"Rahat dur." Sesi boğuk çıktığında tahrik olduğunu anladım. Yerimden kımıldayamadım. Başını boynumdan çıkarmadan önce derin bir nefes aldı ve çıktıktan sonra omuzuma öpücük kondurdu. Bana yaklaşmaya başlayınca panikledim. Annesi buradaydı , evdeydi.

"Rahat dur. Evdeyiz. Annen görecek"

" Görmez . Görse de bir şey olmaz" dedi ve tekrar bir hamle yaptı.

"Sana rahat dur dedim. Annen görmesin çok ayıp. " dedim ve başını kendimden uzaklaştırmaya çalıştım.

"Sadece bir kere" dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım. Bir çocuk gibi dudaklarını salladı.

"Yaa . sadece bir kerecik. Ufacıcık . Lütfen" dedi ve bana bir çocuk gibi şirin şirin baktı. Kahkaha attım.

"Çok ufak olacak ama " dediğimde gözleri parlamıştı. Dudaklarıma yaklaştı yavaş yavaş. Dudaklarımız değdiğinde içimde garip bir şey olmuştu. Öpmeye başladığında karşılık verdim. Kısa olacağını mı sandınız? Eray'la bu mümkün olmaz. Beni duvara yasaldı ve öpüşümüz hazla doldu.

Boğaz temizlenme sesiyle hemen onu ittim. Annesi kapı pervazında durmuş bize bakıyordu. Kıpkırmızı oldum ve utançtan öleceğim.Eray beni yanına çekince kafamı göğsüne koydum ve beline bir çimdik attım.

"Bu acıttı ama ." dedi . dudak büzdüğünü hissediyorum. Çünkü benimle uğraşmak istiyor.

"Kahveleriniz geliyor oturun hadi"

Ben cevap veremedim ama Eray beni koltuğa çekiştirdi. Kahveler gelesiye kadar konuşan olmadı. Kahveler konulduktan sonra ;

" Tanıtmadım kendimi. Ben Sevgi. Eray'ın annesiyim. Sende Leyla ; benim müstakbel gelinim oluyorsun galiba?"

İçtiğim daha doğrusu içmeye çalıştığım kahve söylenen sözlerden sonra boğazımda kalmıştı. Ne demişti o kadı? Müstakbel? Gelin? Ben ?

merhabaaaa. olabildiği kadar uzun tutmaya çalışıyorum. lütfen yorum yapın . hatta vote de yapın.

iyi okumalar.

KÖMÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin