"Eğer tüm kalpleri bana getirebilmek istiyorsan açlıktan ölmemek için bir şeyler yemen lazım."
"Evde yemek yok ki."
"Git ve al o zaman."
Sabahın getirdiği güneş ışıkları geceleyin araladığı perde sayesinde camdan içeri girip Baekhyun'u uyandırdıktan sonra en başta gördüklerinin kabus olduğunu düşünen Baekhyun, kafasını çevirdiğinde odasının kapısına yaslanmış Chanyeøl'u görüşüyle her şeyin gerçek olduğunu anlamıştı. Şimdi de ikisi beraber odasında oturuyorlardı.
"Umarım birikmiş param bana bir ay yeter."
"Yetecek merak etme."
Baekhyun, Chanyeøl'ün bu kadar kendinden emin konuşmasına şaşırmış ve şüpheli bakışlarla ondan tarafa dönmüştü.
"Nereden biliyorsun?"
"Sorgulama."
"Neden?"
Cevap olarak korkutucu bakışlar almış, önüne dönmüştü.
Hırkasını giydikten sonra herkesin yüzünde tebessüm açtıran güneş ışığından korunmak için elini buruşturduğu yüzüne siper etmişti. Eskiden olduğu gibi anlam ifade etmiyordu artık yeni günler ve güneş ışıkları.
Bahçelerine oynamaya çıkmış çocukların neşeli sesleri Baekhyun'u görene kadar sürüyor, küçükler abilerin veya ablalarının arkalarına saklanıyor büyükler ise çatık kaşlarla bu garip adamın gidişini izliyordu.
Marketten kendine bir hafta kadar yetecek hazır ramen alıp kasiyerin tuhaf bakışlarına aldırmayarak çıkarken neden gece Chanyeøl'u kovmadığını düşünüyordu.
'Kovsam bile geri gelirdi, şeytan sonuçta buna gücü vardır herhalde...'
Bu sadece kendini avutma biçimiydi. Chanyeøl'un üzerinde garip bir etkisi var gibiydi. Gözlerine bakınca diz çök dese sorgusuz sualsiz ayaklarına kapanabilirmiş gibi.
"Sana bir şey almadım. Gerçi şeytanlar ne ile beslenir bilmiyorum."
"Biz faniler gibi yemek yemiyoruz."
"Ee?"
"Ne ee?"
"Nasıl besleniyorsunuz?"
"Normalde senin gibilerin kanıyla-"
"Ne?!" Duyduğu cümlenin verdiği anı panikle içindeki ramenleri çıkarttığı poşetleri bırakıp arkasındaki şeytana dönmüştü Baekhyun. Alaycı ve eğlendiği belli olan bir gülümsemeyle karşılaşmıştı.
"Dalga geçiyorum."
Bu sefer garip bakışlar atan Baekhyun'du. Chanyeøl, Baekhyun'un surat ifadesine olan kahkahasını bitirince cevap verdi.
"Senin yemen yeterli. Beni boşver."
"...Peki."
İstemeye istemeye aldığı ramenlerden bir paketi yapıp yedi Baekhyun, sevgilisine benzeyen şeytan karşısında...
Kaseyi lavabonun içine bırakırken konuşmak için derin bir nefes aldı.
"Peki nasıl yapacağım şu kalp şeyini?"
"Bıçakla."
"Seni daha zeki sanıyordum. İlk günden müebbet yersem amacımıza ulaşamayız."
"Gece her şeyi örter Baekhyun, gece her şeyi örter."
Yaşlı bir adamın genç bir çocuğa nasihat verir gibi konuşmasına karşın Baekhyun gözlerini devirmiş ve tek kaşını havaya kaldırırken bir eli belinde sandalyeye yaslanmıştı. "İlkel bir dönemde yaşamıyoruz, en basitinden güvenlik kameraları denilen şeyler var. Hatta bir hukuk sistemi var, ne kadar adaletli işlediği tartışılır olsa bile..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CONTROL |chanbaek|
FanfictionBaekhyun melek olan sevgilisi Chanyeol'ü geri getirmek için bir ay boyunca her gün bir insanın kalbini almak karşılığında ensesinden asla ayrılmayan şeytanla anlaşma yapmıştı. 《Şiddet betimlemeleri içerir.》