4. Bölüm

1.9K 185 355
                                    

Oy sınırına laf edenler olmuş. O kadar laf edeceğinize doldursaydınız yorum sınırını. Düşürmüyorum da yorum sınırını götümün de havaya kalktığı yok. Eğer bir daha birisi bana böyle bir şey söylerse veya hakarette bulunursa engellerim bilmiş olun. (Saygısızlığınız arşa çıkmış.) Bunu okuduktan sonra kitabı bırakmak isteyenler siktirsin gitsin çok ta umurumda değil.

Bu bölüm İngilizce konuşmalar olacak. Onları Eğik yazı ile yazacağım.

Oy sınırı :65

Yorum sınırı : 230

***

"Deneyelim görelim. Değil mi Hina?"

Korku tüm bedenimi sarmıştı. O kadar çok korkuyordum ki. Buradan kimse ölmeden çıkacak mıydık? Çıksak bile yaşayabilecek miydik?

"Manjiro,"

Yutkunurken ona doğru birkaç adım attığım da adımlarım ne kadar ona doğru gitse de geri gitmek istiyordum. Kalp atışlarımı resmen duyuyor ve hissediyordum. Sam ise kafası dik ve gözleri keskindi. Beni göndermeyecek olmasında kararlı gibiydi.

"Lütfen indir o silahı."

Söylediğim şeyle alayla gülmüş ve dudağından akan kana dokunmuş yüzünde sırıtma oluşmuştu.

"Resme bana 'Gel beni öldür.' diyor."

Omuzunu kaldırıp indirdiğin de Sam ise yüzüne bir sırıtma yerleştirmişti. Korkusu yoktu. Belki birazdan ölecekti ama yine de o silahın önünden çekilmiyordu.

"Öldür o zaman. Seni tutan mı var?"

Sam'in söylediği şeyle gözlerim ona dönerken kafamı iki yana salladım.

"Sam! Saçmalama!"

Sesim kafe de yankılanırken Manjiro kafasını omzuna yatırdığı sırada Sam'in arkasında Ran denilen adam geçmişti.

"Evet. Çok önemli biri durmamı sağlıyor."

Ran bir anda Sam'in kafasına silahın arkası ile vurduğunda Sam yere düşerken şaşkınlığımı alamamıştım. Ona doğru ilerleyecekken önüme Manjiro Sano geçmişti. Yüzünde düz bir ifade vardı.

"Üstünü değiştir. Gidiyoruz."

Kaşlarım çatılırken onu kenara çekmek istesem bile başarısız olmuştum.

"Ne kadar sert vurdu! Çekil şuradan ona bakac-"

"Ölmesinden iyidir değil mi? Eğer şuan gitmezsek ölecek."

Söylediği şeyle yüzüne karşı nefret bakışlarım artsa da derin nefesimi verip kabullenmiştim. Ondan birkaç adım uzaklaşırken gözlerim arka tarafta kalan Miro'ya döndüğünde onun da yerde yattığını gördüğüm gibi şaşkınlığım daha da artmıştı. Hangi ara bayıltmışlardı?

"Miro?"

Ses gelmezken gözlerimi kapatıp derin nefes alarak hızla personel odasına girip ardımdan kapıyı kapatarak dolabıma ilerleyip üstümü değiştirebilecek birkaç kıyafet çıkartarak üstümü değiştirmiş ve biraz düşünmüştüm. Kaçamazdım. Böyle bir şey yapamazdım yapsam bile Sam ve Miro elindeydi koz olarak bana kullanacağına şüphe yok. Son olarak dolabın içinde ki bir kutu ilacı cebime sıkıştırırken derin nefesimi verdim. Kapıya ilerleyerek aralamış ve etrafa baktığım da Sam ve Miro'yu birere sandalyeye oturtarak bağlamışlardı. Gözlerim anında Sano'ya dönerken o ise çok sakin tavrını üstünde tutuyordu.

Kayıp Ruhlar || Yandere Mikey X Reader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin