"Yaşamak için muhtaç olduğum tek şey sensin."
Bu kitap 13 Bölümlük kısa bir kitaptır. + Olarak özel bölüm gelmeyecektir.
Başlama Tarihi : 27.06.2022
UYARILAR!
- Kan, vahşet
- Silah, kesici alet
- Psikolojik ögeler
- Nefret kelimeleri ve cümleleri
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Bir Hafta Sonra
"Ağrın veya acın var mı?"
Elimde ki eldivenleri çıkartırken Rindou ise gömleğinin düğmelerini iliklemeye başlamıştı. Yaralanmasının üstünden bir hafta geçmiş ve şu anlık iyiydi.
"Yok."
Eldivenleri çıkartıp çöpe atarken masanın üstünde duran tıbbi eşyaları ise geri dolapta ki yerlerine yerleştirmiştim.
"Hızlı toparlandın. Ama yine de ani hareket yapmasan iyi olur."
Kafamı ona çevirdiğim de kafası ile beni onaylamış ve yataktan kalkarak masada duran silahını alıp beline yerleştirmişti.
"Bu arada,"
Rindou kapıya ilerlerken kapıyı aralamıştı. Ardına dönüp bana baktığında,
"Bu gece hiçbirimiz burada olmayacağız. Ama Mikey senin için korumaları arttırdı. Gece gelmezsek önemseme."
Omuz silkmiş ve masada duran çikolatalı gofreti elime almıştım. Paketini açarken derin nefesimi vermiştim.
"Önemsemiyorum zaten. Ne haliniz varsa görün."
Gofretten bir ısırık aldığım da Rindou'nun yanına ilerleyip yanından geçerek odadan çıkmış ve uzun koridorun sonunda ki büyük salona girmiştim. Ran ise benim geldiğimi görünce kafasını telefonundan kaldırıp bana bakmış ve telefonu kapatarak oturduğu koltuktan kalkmıştı.
"Rindou, gitmemiz gerekiyor."
Salona ilerlemiş ve kendimi koltuğa bıraktığım da çikolatadan bir ısırık daha almıştım. En azından onlar olmayacaklardı ve kafamı dinleyebilecektim.
"Hisana,"
Gözlerim bana seslenen Ran'ın sesi ile ona dönerken Rindou kapıya doğru ilerliyordu.
"Bu gece burada değiliz. Mikey korumaları arttırdı rahat olabilirsin."
Kafam ile onu onaylarken kapıya ilerleye dışarı çıkmıştı. Ben ise koltuğa yatmış gofreti yerken tavanı izlemeye başlamıştım. Aklıma gelen şeyle ise yüzümde hafif bir tebessüm olmuştu. Sam aklıma her geldikçe hem yüzümde tebessüm oluşuyor hem de gözlerim doluyordu. Elime telefonu alırken Tim'in numarasını tuşlayıp kulağıma götürmüştüm telefonu. Birkaç çalışta açmıştı.
