"Gomen!.." | Renga

•0.6•

"All eyes are on you."

Reki'den:

Zaten Miya'nın anladığına emindim, ki ben birisinin sevdiği insana bakarken dalıp gitmesini utanç verici bulmuyorum.

Sonrasında genelde yaptığım gibi başkalarıyla yarıştım, bunun nereye bağlanacağını biliyorsunuz. Her zaman olduğu gibi eve gittim ve yatıp uyudum.

*Sabah*

Uyandım, kahvaltı yaptım ve okula gittim. Tanrım bir insan gün içinde ne kadar duygu değişimi yaşayabiliyorsa hepsini gün içinde yaşıyorum. Az önce mutluydum, ve şimdi canım sıkkın ya da yine Langa'ya çıkma teklifi eden kızları görünce sinirlendim.

Öğleden sonramı kantinde geçirdim, sınıfa geri girdiğimde ise tek gördüğüm bana olan anlamsız bakışlar. Birkaç kişi gözlerini benden ayırmadan aralarında fısıldaşıyor, sonrasında ise bakmaya devam ediyorlardı.
Aralarından birisi bana yaklaştı ve sadece bir kelime kullandı:

"İğrenç."

Neyin iğrenç olduğunu bile algılayamıyordum, kafam karışmıştı.

"Anlamadım?"

"İğrenç bir gaysin."

Tanrım bunu söylemek için mi bu kadar kastınız?

"Benden hoşlandığın falan yoksa bunun seni ilgilendirdiğini sanmıyorum?"

İğrenirmişçesine bir bakış attı, tanrım nelerle sınanıyorum!

"İğrençsin!" Kusarcasına hareketler yapıp gidince gülüşüme hakim olamadım, herkes çok aptal.

Bir inanışa göre Tanrı sevdiği insanı tez zamanda yanına alırmış, eğer bu gerçekse Tanrım lütfen beni seviyorsan tam olarak şuan beni yanına al.

Acaba nasıl öğrendiler diye düşünürken, tüm gün ders harici ortalıklarda görünmeyen Langa geldi yanıma. Kısa süreli bir bakış attı, gözlerinin altı şişik geziyordu günlerdir.

"Reki, neler oldu? Bir çocuk az önce sınıftan çıkarken 'Lanet olası gay' diye bağırdı."

Tanrım gerçekten kendimi tutamıyorum, aslında bu ciddi bir konu. Ama nedense daha kimin bunu nerden öğrenip, neden herkese yaydığını düşünmeye bile başlamadım. Sanırım boşvermeyi öğrendim.

Sanırım şimdi düşünme zamanı. Kim, ne için, ve ne zaman bunu öğrenip yaydı? Amacı her ne ise şuna eminim ki, amacı iyi birşey değildi.

Okulun dedikoducu kızları desem, hayır onlar olamaz. Onlar sadece duyduklarını "doğru mu yanlış mı?" Diye sorgulamadan yayarlar, dedikodu için ekstra uğraşıp bunu öğreneceklerini sanmam. Ama birisi onlara yaymaları için söylemiş olma ihtimali var.

Okulun maço dediğimiz erkekleri olamaz, okulun normal kişileri hiç olamaz. Ah, sanırım düşünme işini sonraya bırakacağım, şuan kafam aşırı dolu ve bu başımın ağrımasına sebep oluyor.

Sanırım şuan sadece Langa ile konuşup, onun cazibesine odaklanacağım. Diğer herkes gibi. O sırada sıralardan birine oturmuştuk bile.

"Hey, Reki." Dedi bir anda

"Hm, evet?

"Lanet olası gay, dediği kişi sendin değil mi?"

Gözlerim irileşti, illa ki bunu bilecekti okuldaki herkes şuan bunu konuşuyordur eminim. Bunu öğrenmesi normaldi, ama yinede bunu öğrenmemiş olmasını umut etmiştim.

"Evet, maalesef..."

"Maalesef?"

"Senin öğrenmemeni ummuştum, ne kadarda aptalım. Okuldaki herkes büyük ihtimal bunu konuşurken, senin duymaman bir mucize olurdu."

"Neden benim öğrenmemi istemiyordun, homofobik olduğumu mu düşünmüştün?"

"Bingo, aynen öyle."

"Biliyor musun? Bende öyleyim."

"Hm?"

"Bende eşcinselim."

Tanrım, aldığım en iyi haberlerden birisi olabilirdi bu. En azından...en azından hayata tutunmam için bir umut. Kendimden nefret ettiğim şu hayatta, sevdiğim insanın beni sevebilme ihtimali. Beni hayata bağlamaya yetecek tek şey!

Selam, bir kitap yazdığımı unutup bölüm atmamışım. Neyse size 454 kelimelik bir bölüm yazdım, sonraki bölümde neler olur hiç bilmiyorum ama ilhamım geldiği an yazacağımdan emin olun. Öptüm bay.