Bölüm 3 - Case'in Annesi

27 1 0
                                    

Doktor malesef dedi "Malesef hasta kurtulamadı. Başınız sağ olsun." bir şeyler daha diyordu ki John göz yaşlarıyla hastaneden dışarı çıktı. Bende peşinden geldim. Arabasına bindi. Bende bindim. Göz yaşlarından önünü göremiyordu. Sesi kurtarın beni dercesine çıkıyordu. Ağzından dökülen her söz canını yakıyordu. Çok belli oluyordu. Canı yanıyordu. Kalbinde bir yer bıçaklanmıştı. Amcasının karnına saplanan bıçak onun kalbine saplanmıştı. Kurtulma şansı John'un daha zordu. Sonra ben sürücü koltuğuna geçtim. Onu İstanbul boğazı manzaralı bir kafeye götürdüm. Konuşmaya başladı: "Çok seviyordum.." bunu derken sesi incelmiş, sanki biri onu en zayıf noktasından vurmuş gibi konuşuyordu ama öyleydi de. Dediği her sözde kendimi görüyordum. Sonra ona bakıp: "Biliyorum." dedim. Ama konuşmak istiyordu. Bunu içinde tuttukça birikip bomba gibi olacak ve bu bomba da patlayacaktı.

Bana baktı: "Aynı şey değil, evet benziyor ama acımı anlatamam. İçim kanıyor. Durduramıyorum. Kanadıkça her an ölebilirmişim gibi hissediyorum" derken yanaklarından süzülen iki yaş dudaklarından yere düştü. Yanına geldim sarıldım. Önüne bakarak ağlamaya devam etti. Bende: "Annemi kaybettiğimde çok üzülmüştüm kalbim 3 parçadan oluşuyordu benimde. Biri annem biri ben biri teyzem. Ve kalbim 2 parça kaldı. Yaşayamadım. Ben o an ölmüştüm. Ama beni hayata teyzem bağladı. Kalbimin 2 parçası da ölmüştü ben ve annem. Neyse ki teyzem de vardı kalbimin tek yarısı kalmıştı. Ama yaşıyorum. Merak etme sende başaracaksın. İmkansız gibi görünüyor evet. Ancak seni hayata bağlayacağım ben." dedim. Hızlı ve etkileyici konuşmuştum, John bir şey söyleyememişti bile. Sözler boğazında düğümleniyordu. Bir şey diyemedi. Kafeden kalkarken bana sarıldı. Bende ona sarıldım ve kalktık. Beni arabayla eve kadar bıraktı. Arabadan inerken bana baktı. Sanki hayat artık umrunda değildi. Bir "Hoşça kal." bile demedi. Bu beni çok üzmüştü. Onları sadece o değil bende yaşamıştım. Ama nedense şimdi ben suçluymuşum gibi davranıyordu.


Ben hoşça kal dedikten sonra arabayla hızla gitti. Üzülmüştüm. Eve gittim saat on biri geçiyordu. Teyzem yine yatmıştı ama bu kez yatağında bende odama gidip üzerimi değiştirdim. John'a üzülüyordum ama benim gibi 2-3 ay geçtikten sonra hayata tutunmasını istemiyordum. Benim hatamı yapmamalıydı. Yattım.

Rüyamda: Annem "nasılsın kızım?" dedi bana bende "Anne seni çok özledim." deyip ağladım. O da "Bende seni özledim. Seni çok seviyorum." dedi. bende "Bende seni seviyorum anne. Lütfen bana akıl ver ne yapacağım ben? Amcasını kaybetti erkek arkadaşım onunla ilgileniyorum. Birde babam beni terk etti anne " deyip ağlayarak anneme sarıldım. Annem "Sen benim hayatımda gördüğüm en güçlü kızsın hepsini kaldırabilirsin." deyip bana bakarak geri geri gitmeye başladı. "Gitme anne...!" diye bağırdım. Yere yattım. Ağlamaya başladım."


O sırada teyzem: "Case, bir şey mi oldu? Gitme deyip duruyorsun." diyerek beni dürttü bende uyandım. "Bir şey olmadı annemi gördüm yine.." dedim. Teyzem bana baktı: "Üzülmene gerek yok bir tanem." dedi. Ona baktım çok seviyordum. Babam değil bana en çok destek teyzem olmuştu. Kahvaltı yaptık sonra ben yine John'a mesaj attım "Nasılsın? <3 bu gün daha iyi misin" ama cevap bir türlü gelmedi evet bazen baya geciktiği olurdu. Ama bu kez cevap yazmamıştı. Bende cevap yazmasını bekledim. Ancak gelmedi. Kaç gündür yapmadığım öğle yemeğini bu kez teyzemle yapmıştım. Daha doğrusu yemeği o yapmış, beraber yemiştik. Akşama doğru telefonla John'u aramak geldi aklıma. Daha önce neden gelmediği hakkında bir fikrim yok ama zaten açmadı. İçimden bir of çektim. Acaba telefonuna bir şey olmuş olabilir miydi? Ya da bana hala kızgın mıydı? Gece sürekli telefonumu kontrol ettim. Ama ne bir mesaj attı ne de aradı. Başına bir şey mi gelmişti yoksa? Korkmaya başlamıştım.


Diğer bölümde ne olacak? John'a ne oldu? Neden Case'ye cevap vermiyor? John'a ne yapıyor olabilir? Lütfen bu soruların düşündüğünüz yanıtlarını yorum olarak yazın.

KaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin