Kader

Bölüm 12- Case Gray

Gözlerimi yarım açmayı başardığımda başımda biri: "Case, beni duyuyor musun bilmiyorum. Ama seni çok seviyorum. Bu hayatta ben bir tek seni görünce hissettim bunu, aşkı. Kavga etmemizin sebebiyse seni çok sevmemdi, John.. Ah! O seni hak etmiyor. Belki bende hak etmiyorumdur. Ama eğer sana bir şey olursa.. Lütfen bırakma beni. Sana aşığım ben!" dedi. Neler oluyordu diye düşünemedim bile. Her şey çok bulanıktı. Bir şey hatırlamıyordum. Bana bunları söyleyen adama, doğru düzgün gözlerimi açıp baktığımda: "Case! Demek uyandın! Ah çok mutluyum!" diye sevincinden bağırdı. Ne demek istediğini anlamamıştım. Bu kimdi? Konuşacak kadar iyi değildim. Sadece ona anlamsızca bakmakla yetindim. Onun kim olduğunu bilmiyordum, tanımıyordum ki.

Başımdaki adam uyandığıma o kadar sevinmişti ki odadan çıkana kadar gülümsedi. Doktor odaya girince çıkmak zorunda kaldı. Doktor bana baktı ve bana: "Kendini nasıl hissediyorsun? Konuşabilecek durumda mısın?" diye sordu. Bende biraz duraklayıp, kendimi zorlamadan konuşmaya başladım: "Konuşabilirim. Kendimi çok iyi hissediyorum." Doktor bana doğru gülümsercesine bakıp: "Başından hasar almışsın. Hafızanı kaybetme oranın çok yüksek. Sana bir kaç soru soracağım Hazır mısın?" dedi. Bende başımı onaylarcasına salladım. Bana: "Adını ve soy adını hatırlıyor musun?" dedi. Bende: "Tabi ki hatırlıyorum. Case Gray.." deyip doktora baktım. Sonra bana annemin fotoğrafını gösterip: "Bu kadını tanıyor musun?" dedi. Bende: "Tabi ki tanıyorum o benim annem. Kazada ölmüştü. Siz o fotoğrafı nereden buldunuz?" dedim. Doktor: "Ziyaretine gelenlerden ödünç istedim. Beni kırmadılar." dedi. Ses tonu doktor gibi değilde sohbet etmeye çalışan bir adam gibiydi. Açıkçası beni rahatlatıyordu. Ama kendimi aptal yerine konmuş gibi hissediyordum.

Çünkü annemin resmini gösterip tanıyıp tanımadığımı soruyordu.

Doktor bu kez teyzemin fotoğrafını gösterdi. Aynı soruyu sordu: "Bu kadını tanıyor musun?" dedi. Ben teyzemin fotoğrafına bakıp duygulandım. Sanki teyzemde bana bakıyordu. Gözlerinde ki hüzün fotoğrafa bile yansımıştı. Derin bir nefes aldım. Sonra doktora: "Tanıyorum.." dedim ancak derken sesim titremişti. Söylemek çok zordu. Teyzem hakkında konuştukça boğazım yanıyor, kalbim ağrıyordu. Doktor bunu fark etmişti. Yani öyle umuyordum.

Sonra doktor bana uyandığımda benimle konuşan adamın fotoğrafını gösterdi. Ve bana: "Bu adamı tanıyor musun?" dedi. Fotoğrafa sanki gözüm net görmüyormuş gibi bakıp gözlerimi kıstım. Ve sonra doktora: "Hayır tanımıyorum ama bu adam ben uyandığımda da buradaydı." dedim. Doktor elinde ki fotoğrafa bir de kendi baktıktan sonra: "Bu adamın kim olduğunu tahmin edebilir misin?" dedi. Bende fotoğrafı tekrar inceledim ve doktora: "Edebileceğimi sanmıyorum. Bu adamı hiç görmedim ki." dedim. Aslında biraz korkmuştum. Gerçekten hafızamı kaybetmiş olabilir miydim? Yoksa doktor sadece hafızamı test etmek için tanımadığım bir adamın fotoğrafını mı göstermişti? Tanımıyordum. Hiç görmemiştim de. Ama fotoğraftan bakınca çok iyi birine benziyordu. Yine de tanımadığım biri hakkında fotoğrafına bakıp yorum yapmak istemiyordum. Sonra doktor bana John'un fotoğrafını gösterdi ve: "Tanıyor musun?" dedi. Bende: "Evet." dedim. Bu benim erkek arkadaşımdı. Sonra doktor dışarı çıktı, kapıyı aralık bırakmıştı. Doktor o tanımadığım adamın yanına gidip: "Case ile ne zaman tanıştınız?" dedi. Tanımadığım bir adamla tanışmak mı? Tabi ki tanışmış olamazdık. Çünkü onu tanımıyordum bile.

Ama o yanıtladı: "27 Haziran 2012 de Case bizim okula gelmişti, tam bu tarihte. Ve biz orada tanıştık." dedi. Doktor çok beklemeyip: "Peki John ile Case'in ne zaman tanıştığını biliyor musun?" dedi. Tanımadığım adam konuştu: "Ne yazık ki hatırlıyorum. Keşke Case onu hiç tanımasaydı. Neyse ki Case iyi. Benden bir yıl önce tanışmışlardı John ile Case." dedi. Ben şaşırmıştım. Bu adam sevgilimle neden böyle konuşuyordu. Keşke hiç tanımasaymış nasıl derdi? Bu adam kendini ne zannediyordu? Sonra doktor: "David.. Benimle çalışma odama kadar gelebilir misin?" dedi. Demek adı David idi. Aslında tanıdık bir isim gibi geliyordu kulağıma.