-06-

39 6 3
                                    

"Kim o Hyunjin?"

"Kimse.."

"Ne demek kimse?"

"Sonra sor olur mu? Şuan bunun hakkında konuşmak istemiyorum."

Hyunjin ciddi konuşuyor.. Garip.

"Peki, özür dilerim. Başka bir şey sorabilir miyim?"

"Sor."

"Bunu sormak bana düşmez ama, saçlarını neden boyattın? Ve neden sarı?"

Sıkıntılı bir nefes verdi. Cevaplamak istemediği sorular soruyordum ona ama merakım ağır basıyordu.

"Sonra söyleyeceğim.."

"Peki.."

Yemeğini bitirdi. Sorularımdan sonra tadı kaçmış gibiydi. Garsondan hesabı istedik. Göz teması kurmamaya çalıştım. Bir Hyunjin'in çocukça bakışları, bir de bu adamın sikecekmiş gibi gözüken bakışları bana kafayı yedirtecek. Garson masadan ayrılınca biz de kalktık.

"Hala sana bakıyor."

Umursamadım.

"Gözü çıkar umarım."

Sırıttım.

Restoranın çıkışına adımımızı atarken elimi tuttu.

"Yakışıklım sen beni sevmeye mi başladın yoksa bana mı öyle geliyor?"

"Sana öyle geliyor Hyunjin. Senden hâlâ nefret ediyorum."

"Yoo etmiyorsun."

O da sırıttı.

"Öpsene beni Hyunjin."

"AYY NE YAPAYIM??"

"Vazgeçtim."

"Yaa ama.."

Dudaklarını büzdü.

"Hani nefret ediyordun be yalancı."

"Etmiyorum ama seni seviyor da değilim."

"Sokakta beni öptün. Mağazada da öptün."

"Öpüşmeden bir şey yapmıyorsun çünkü."

Bir şey daha söyleyecekti ama vazgeçti. Uzun süre konuşamıyor sanırım. Bir süre sonra takılıyor.

Bi sokak arasına girdik. Oturacak yer yoktu tabii. Biz de yere oturduk.

"Şimdi anlatmak ister misin?"

"Anlatayım..Jisung.."

"Jisung? Neyindi senin?"

Birkaç saniye sustu.

"Eski sevgilim."

Beklemiyordum. Hyunjinin bir sevgilisi olmuş. Böyle bir adamın.. üstelik erkek.

"Hyunjin."

"Ne?"

"Gay değilim diyip duruyorsun ama, Jisung erkek değil mi?"

Dişlerini sıktı.

"Ben..gay değilim. Hetero da değilim. Ben kimseden hoşlanmıyorum."

"Nasıl sevgili oldunuz o zaman?"

"Jisung tekti."

Anlayamıyorum. Kimseden hoşlanmıyorum diyor. Sevgili yapmış. Tekti diyor. Ama kimseden hoşlanmıyor.

"Neden ayrıldınız?"

"Ben pavyonda biraz takılıp dışarı da çıkardım. Okula da gidiyordum, okutuyorlardı beni. Lisede bir kız arkadaşım oldu. Normal arkadaş ama. Gerçi o beni normal arkadaş olarak görmüyormuş, orası ayrı. Ders çalışmak için evime gelmek istedi. Kıza pavyonda yaşıyorum da diyemedim. Otel odası tuttum bir tane. Ev tadilatta falan dedim. Geldi işte çalışıyorduk falan.. İçki içmek istedi. Tamam dedim. Beni sarhoş edip bir şekilde yatağa atmış. Bayılmışım lan, ne oldu hiç hatırlamıyorum. Jisung otelde olduğumu öğrenip gelmiş. Gördü işte bizi. Açıklayamadım da..Orada terk etti beni..

Sonlara yaklaştıkça sesi ağlamaklı oluyordu. Lafını bitirince hıçkırarak ağlamaya başladı. Sarıldım ben de. Ne yapayım. Ağlamasına dayanamıyorum.

O sakinleşene kadar sarıldık birbirimize. Arada boynumu öptü. Ağlasa da, zırlasa da, mutlu da olsa, üzgün de olsa, yapabildiği her an öpüyor beni.

"Senin bir suçun yoktu Hyunjin."

"Ama terk etti beni. Ben onu çok sevmiştim."

"O an seni öyle görünce başka bir şey düşünemezdi. Belki de ayrılmanız daha iyi olmuştur."

Dediğim şey aklına yattı sanırım. Bir şey söylemedi. Çocuk gibi sesler çıkarıp sokuldu iyice bana.

"Hiç birlikte fotoğrafınız var mı?"

Telefonunu çıkardı cebinden. Telefon kılıfının içine koyduğu fotoğrafı gösterdi.

 Telefon kılıfının içine koyduğu fotoğrafı gösterdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bak. Güzel Jisung'umla ben. Kim bilir şimdi nerededir.."

Yüzünün güzelliği hiç değişmemiş..

"Çok küçük görünüyorsun. Ne zaman çekildi?"

"4 yıl önce."

"Saç rengin güzelmiş. Neden boyattın ki?"

"Jisung da boyatmıştı saçlarını. Benim de boyatmamı istedi. O sabah boyatmaya gidecektik işte. Beni öyle görünce.. Ayrıldıktan sonra boyattım ben gerçi ama, Jisung yanımda olsaydı daha güzel olurdu."

"Uzatmışsın da.."

"Saçlarımla oynamayı seviyordu."

Hyunjin çok tuhaf adam. Ayrıldıktan sonra sevgilisinin sevdiği şeyleri yapmış. Tuhaf adam. Çok tuhaf.

"Yakışıyormuşsunuz.."

"Seninle daha çok yakışıyoruz." Diyip dudağımdan öptü. Hyunjin çok tuhaf adam..

En absürt yerlerden birinde, en absürt pozisyonumuzla otururken telefonum çaldı. Açtım. Tanıdık bir ses geldi karşı taraftan.

"Geçen gece neden beni beklemeden gittin?"...

Pavilion - HyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin