-02-

41 6 0
                                    

"LAN MANYAK! GAY DEĞİLİM DİYORSUN, BENİ GETİRDİĞİN YERE BAK!"

"Ay ne yapıcaz sanki, konuşucaz altı üstü."

"BURADA MI!?"

"Evet ne var?"

Bana çocuk yüz ifadesiyle bakınca tüm sinirim geçiyor.

"Hadi, yat."

"Ne yapayım?"

"Yat."

"Oğlum sen iyi misin? Yat ne lan? Hani konuşacaktık?"

"YATARAK KONUŞURUZ AA! SEVİŞECEK MİYİZ NE ABARTTIN BE!"

"BAĞIRMA LAN BANA!"

Gülebileceği en güzel şekilde güldü. Dişleri o kırmızı ışıkta bile bembeyaz parlıyordu. Gülerken kısılan gözleri ona çok yakışıyor..

Bir iki saniye gülümseyerek yüzüme baktı, bana iyice yaklaşıp elleriyle gözlerimi kapattı. Dudağımdan öptü.
Daha sonra ellerini gözlerimden çekip kulağıma fısıldadı.

"Sen çok konuştun yakışıklı. Hadi geç otur."

Hipnoz olmuş gibi dediğini yaptım. Öpücüğünün şokundan çıkamadan o olabileceğimiz en absürt yerde, yatağın üzerine oturup öylece durdum. O da yanıma oturdu.

"Sen beni öperken benden izin aldın mı?"

"Genelde yaptıklarımı izin almadan yaparım."

"Belli. Gay de değilsin değil mi?"

"Değilim."

"Belli."

"Ee anlat bakalım. Nereden çıktın?"

"Annemin karnından."

Kaşlarını çattı. Dişlerini sıktığını ağzı kapalıyken bile görebiliyordum.

"Onu sormuyorum ben. Pavyona nereden geldin diyorum."

"Rastgele yürüyordum, görünce girdim."

"Daha saçmasını duymadım."

"Saçma mı? Saçmalıklar kralı mı söylüyor bunu?"

"Saçmalıklar kralı" diyip sırıttı.

"Madem benimkini beğenmedin. Sen neden geldin?"

"Ben hep buradaydım."

"Ne?"

"Annem burada çalışıyordu. Burada doğurdu beni. 8 yaşıma kadar annem vardı. Doğum günümde burada bir kavga çıktı. Silahlar falan karıştı işin içine. Öyle kavga. Annemi vurdular. Ben de bir başıma kaldım işte. Buradan çıkamadım da. Gidecek bir yerim yok. Varsa da ben bilmiyorum."

"Baban?"

"Babam var mı benim?"

"Sana soruyorum ben de, var mı?"

"Vardır. Buranın müşterilerinden biri bence. Kim bilir hangi piçin oğluyum."

Bir şey diyemedim. Az önceye kadar bana en aptal, en lüzumsuz kişi gibi geliyordu. Şimdiyse ona acıyordum.

"Senin baban var mı!?"

"Yüksek sesle sormanın anlamı ne? Babam var benim."

"Adı ne!?"

"Sanane lan babamın adından. Ayrıca sen sarhoş olmadığına emin misin? Tanıştığımızdan beri garip garip tavırlar, beni öpmen, şimdi de sarhoş gibi konuşuyorsun."

"Benim yapım bu bebeğim."

"Katılıyorum."

Ellerimi geriye atıp gözlerimi kapattım. Dün geceden beri o kadar yorgun hissediyordum ki.. Birden yatakta bir hareketlenme hissettim.
Civciv kafa yine bir şeyler yapıyor diye düşündüm. Gözlerimi açmadım.
Gerçekten bir şeyler yapıyordu. Bana iyice yanaşıp boynuma sokuldu. Öpmeye başladı. Yorgunluktan karşı da gelemedim. Ellerimi dayadığım yataktan çekip kendimi bıraktım.
O dakikadan sonra ne oldu hatırlamıyorum. Yattığım gibi uyuya kalmışım.

Sabaha karşı uyandım. İkimiz de hala kıyafetlerimizleydik. Civciv kafa kolunu belime sarmış, vücudunun yarısı benimkinin üzerinde uyumuş.

Ne durumda olduğumun farkındaydım. Daha dün gece ilk kez gördüğüm ruh hastası bir yabancıyla, pavyonun birinde bir odada sarmaş dolaş uyumuştum. Elini belimden çekmeye çalıştım. Güçlü de şerefsiz, kaldıramıyorum.

"KALKSANA LAN!!".

Yerinden sıçradı. Uyandırmayı başarmıştım.

"Ne uyandırıyorsun be!?"

"Üzerimde uyuyordun ya hani!?"

"E yani ne olmuş!?"

"NE DEMEK NE OLMUŞ LAN! TANIMADIĞIN ADAMLARLA YATIYOR MUSUN SEN!?"

Artık huyu haline gelmiş olacak ki, ben yeniden bağırmaya başlayınca dudağımı öptü.

"İyi alıştın sen."

"Dudaklarını sevdim."

"Hani gay değildin?"

"Değilim zaten."

"Sen bir erkeksin, öptüğün kişi de erkek. Ve gay değilsin öyle mi?"

"Hmhm."

"Anlıyorum."

Hışımla kalktım. Çok hızlı kalktığımdan, ve muhtemelen dün geceden beri boğazımdan bir lokma geçmediğinden anlık bir baş dönmesi yaşadım. Ben yalpalayınca gelip kolumdan tuttu.

"İyi misin yakışıklı?"

Sesinde ilk defa endişe duyuyordum.

"İyiyim. Bırak beni."

Bir şey demedi, kolunu yavaşça kolumdan çekti.

"Gidiyor musun?"

"Senin gibi bir herifin yanında mı kalayım?"

Çocuk yüz ifadesiyle bakarken birden gözlerinin dolduğunu fark ettim. Ağlamaya başladı.

"Gitmeni istemiyorum.."

Her ne kadar gıcık olsam da, onu öyle görünce dayanamadım. Hâlâ yatağın üzerinde oturuyordu. Hızlıca yanına gidip sarıldım.

"Özür dilerim."

Ona sarılıp yumuşamaya başlamamı fırsat bilip boynumu öptü. Ben gay değilim. Ama bu adamın beni öpmesinden, bana yürümesinden bir türlü rahatsız olamıyorum. Aksine hoşuma gidiyor...

Pavilion - HyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin