Bölüm 1; Yeniden.

158 11 5
                                    

Cenaze bitti. Herşey bu kadar kolaydı işte. Ölmüştü ve gömmüşlerdi. Keşke benim içinde bu kadar kolay olsaydı. Öldü , gitti diyebilseydim. Annemdi o benim. Olmayan kardeşim,en yakın arkadaşım, bazen babam , bazen de öğretmenimdi annem. Cenaze namazından sonra dağıldı herkes. Babamda gitti. Annem ve ben kaldık sadece. İstediğimde buydu zaten. Kimse olmadan hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum sadece...
***
"Arkadaşlarımla vedalaşmak istiyorum baba." Şehir değiştirmekte nereden çıkmıştı? Ben burada annemin yanından kalmak istiyordum." Vedalaşıcaksın Dila , ama şuan değil sabırlı ol biraz." Dedi. Yalvar yakar arkadaşlarımla vedalaşmaya ikna etmiştim sevgili babamı (!). Eşyaların çoğunu alsam da , annemin hatırası olan şeyleri almamaya çalışıyordum.
Akşam çıkacaktık yola. Hayallerimin şehriydi İzmir. Ama annemle beraber hayalimizdeki şehirdi. Babam işine orada devam edicekti. Nasıl işine devam ediceğini sorduğumda ise sürekli "Ben heryerde çalışırım Dila." Diyordu. Ego yığını. Babamla beraber akşama kadar kişisel eşyalarımızı topladık. Arkadaşlarımla vedalaşmak için bir saat alabilmiştim babamdan. Okulun oraya doğru yürürken , çocuklara mesaj attım. 10 dakika sonra okulun önündeydim. Eda , Bartu , Alper , Sıla benden önce gelmiş kaldırımda oturuyorlardı. Alper beni görünce kaldırımdan kalkıp koşarak boynuma sarıldı. Ağlamam için onları görmem yeterliydi zaten. Alperin kolları arasında ağlamaya başladım. Çocuklarda kalkıp sarıldılar topluca. Çok nadir yapardık bunu. Alper , en yakınımdı benim. Sıla'dan daha çok. Yavaşça ayrıldık birbirimizden. Hepsine tek tek sarıldım bu sefer. Ağlaştık güzelce. Eve bırakmayı teklif ettiler ama kabul edemedim. Ayrılamazdım sonra. "Hoşçakalın" dedikten sonra koşarak geldim eve. Babamın arabasını göremedim. Perdelerde yoktu. Hole doğru yavaşça ilerledim. Kapının önündeki her sabah servis beklerken muhabbet ettiğim süs köpeğide yoktu. Kapıyı çaldım korkarak bir kere , iki kere ,üç kere ve BAM ! Babam evdeymiş meğerse. Gitti bütün aksiyon. " Ah , geldin mi ?" babamın klasik sorusu. " Yok , baba hala alperleyim." Cevabıma karşı gözlerini devirdi. Yada devirmeye çalıştı diyebiliriz. Ev bomboştu. Ayak sesim bile yankılanıyordu. Hani filmlerde kadın eve son kez bakıp ağlarya , onu yapmaya çalıştımda yapamadım. Annemin odasına gittim ilk önce. Yatağının olduğu yere çöktüm. Annem hep sağ tarafta yatardı. Sol taraf tersine geliyor diye şikayet ederdi hep. Sağ tarafa kıvrıldım öylece.
+++
"Dila. Kızım kalk gidiyoruz , geldik." Babamın sıkılmış sesine karşın yavaşça kalktım. Arabadaydım. Havaalanına gelmiştik. Çocukları istemiyorum. O klasik aşk filmlerindeki klasik gidiş sahnesini de yaşamak istemiyorum. Arabadan inip babamın bavullarının iki katı olan bavullarımı bagajdan çıkardım. Babam arabasıyla vedalaşıyordu. " Hoşçakal bebeğim... Geliceksin yanıma. Dila ! Sende veda etmek istemez misin sarı kıza ?" Beni eğledirmek için yapıyordu. " Emin ol veda edecek daha önemli şeylerim var , baba." Onu üzmek istemiyordum ama , mutlu olup kahkaha atacak durumda değildim. Artık bunu anlasa iyi olurdu.

Kimsin Sen ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin