0.0

85 9 15
                                    

Kraliyet üyelerinin, herhangi bir alt sınıf üyesiyle ilişki yaşaması yasaktı. Kraliyette olan geleceğin kral ve kraliçeleri, soyun devamlılığı ve ülkenin ayakta kalabilmesi için öldürülmezken, aynı şey diğerleri için geçerli değildi. Kim olduğu farketmezsizin, prens veya prensesle ilişki kuran alt sınıf mutlaka öldürülürdü. Diğer taraf ise bir daha kimseye dokunamasın diye bileklerine kesikler atılırdı.

Ve prens Deku, Muhafızı Kazuki'ye aşık olmuştu.

...

-"Kazuki, hayır!"

Mavi gözlü prens, kendisini tutan muhafızların elinden kurtulmaya çalışıyordu. Gözlerinin önünde sevdiği insanı öldüreceklerdi. Arkasından iple bağladıkları ellerini sertçe çekmeye çalıştı ama bu sadece kara saçlı omeganın daha çok canını yakmıştı.

-"Bırak! Bırakın beni!"

-"Kanunları çiğnediniz prensim, gitmenize izin veremeyiz."

Deku kendisiyle konuşan muhafızı dikkate almayıp daha çok debelenirken diğer muhafızlardan biri belinden çıkardığı küçük bıçakla prense yaklaştı. Öldürmek yasak olsa da, yinede yaralama izinleri vardı sonuçta. Sağ koluna onu öldürmeyecek ama hareketlerini kısıtlayacak şekilde çizikler attı. Prens hala hareket ettiği için ellerini bağladıkları ipin çoğu yerini de kesmişti ancak prens hala çığlık çığlığa ağlıyor, kendini kurtarmaya çalışıyordu. En sonunda acıya dayanamayıp dizlerinin üstüne, yere düştü. Artık yorulduğunu düşünen muhafızlar onu tutmayı bırakmışlardı.

O sırada hala kendine saldıran kraliyet muhafızlarını etkisiz hale getirmekle meşgul olan Beyaz saçlı alfa, artık yorgunluktan yere yığılabilecek konuma gelmişti. Böyle olmaması gerekirdi oysa! Emindi, kimseye fark ettirmeden saraydan kaçmışlardı. Tanrı şahitti ya, sadece Deku'yu yanına almak ve onunla mutlu olmak istemişti. Eğer krallıkta ilişkileri öğrenilir ise sağ çıkamazdı, Deku kendini vicdan azabından ayakta tutamazdı. Kaçmaktı tek yol. Kralın, ordusunun küçük bir bölüğü ile onları takip edebileceğini nereden bilebilirdi? Bir an karnında beklemediği ani darbe ile dengesini kaybetti ve yere düştü. Tek eliyle karnını tutarken diğer eliyle hala sıkı sıkı tutuyordu kılıcını. Ama o acı dolu çığlığı duyduğu an, işte o an alfanın nefesi kesildi.

-"KAZUKİ!!"

Mavi gözlü prens sevdiğine koştu hemen, yere düştüğü zaman kimse onu daha fazla tutma zahmetine girmemişti ne de olsa. Tam babası ona ikinci darbeyi vuracakken kendini onun önüne atmış, sol omuzundan sağ beline kadar oldukça derin bir yara almıştı. Kılıç omeganın narin bedenini keserek kendi kanıyla süslenmesine izin vermişti. Üstündeki mavi çiçek desenleri olan beyaz elbise, artık kan lekeleri de taşıyordu.

Aldığı sert darbe yüzünden dizlerinin üstüne düşen kızıl gözlü muhafız, prensin yaralandığını gördüğünde göz bebekleri dehşetle küçülmüştü. Elinde tuttuğu kılıcı bıraktı ve tam önünde yere yığılmak üzere olan omegayı tuttu. Kral da hedefinde ki alfanın yerinde oğlunu gördüğü zaman şoka girmiş, kıpırdayamamıştı bile. Etrafta ki muhafızlar bile şoka girmiş bir şekilde ona odaklanmıştı.

-"D-deku.."

Kırmızı gözlerin sahibi, oturduğu yerden kucağına düşen okyanus gözlü omegaya baktı.  Daha şimdiden çok kan kaybetmişti. Ve Kazuki, ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Dakikalardır o da, burada ki onlarca askerle dövüşmüştü ve küçümsenemeyecek kadar derin yaraları vardı. Maalesef ki baya kan kaybetmişti.

Omega gözlerini bir kaç kez açıp kapadı. Ciğerlerinden ağzına gelen sıvı ile birlikte, metalik tatlı kanı çıkardı bedeninden. Öksürükleri artarken yavaş yavaş bilinci kapanıyor, bedeni soğuyordu.

Dua Vivo_ BakudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin