1.Bölüm

61 22 134
                                    

Siz hiç hayattayken kendinizi araftaymış gibi hissettiniz mi? Ben her zaman hissediyorum.

Bu duygu çok garipti. Bedenim hayattaydı yaşıyordu, ama ruhum sanki burada değildi sanki ruhum bir yerde tutsak olmuş ama bundan bedenimin haberi yok gibiydi.

~🗝

"Elzem Hanım?"

Bir saat, üç dakikadır karşımda ki tablonun uyumsuz renklerini sorgulamayı bırakıp, çaprazım da oturan ve otuz iki dakikadır benimle konuşmaya çalışan kadına döndüm.

"Buyrun?"

Kadın cevap verdiğimi duyunca bir an küçük çaplı bir şok geçirdikten sonra boğazını temizledi.

"Sizi buraya çağırdığımdan beri gözlerinizi o tablodan ayırmadınız, nedenini söylermisiniz?"

"Renkler, onlar uyumsuz"

Kadın bir kez daha şoka girip tabloya baktı.

"Siyah ve beyazmı uyumsuz?"

"Siz orada sadece siyah ve beyaz görüyorsunuz. Ama ben bir savaş görüyorum hemde büyük bir savaş"

Kadın iç çekip bana döndü. Cidden beni anlamıyordu, o hariç kimse beni anlamazdı zaten...

"Bugün nasılsınız Elzem Hanım?"

"Bomba gibiyim derler ya hani, ha işte ben de bomba gibiyim"

"Peki, Bu zamana kadar benimle hiç konuşmadınız. Ama bugün farklı, bugün konuşuyorsunuz. Bunun  sebebi nedir Elzem Hanım?"

Bir süre karşımdaki kadına bakarak içimdeki gülme hissini tutmaya çalıştım ama sanırım başarılı olamadım.

"Neden gülüyorsunuz?"

"Anlarsınız, zamanı gelince anlayacaksınız"

Galiba İremi korkutmuştum. Evet karşımdaki kadının ismi İremdi. Bu boktan yerde benimle alay etmeyen, deliymişim gibi davranmayan tek kişi İremdi.

İremin kahve rengi saçları ve gözü vardı. Bu renk cidden ona çok yakışıyordu, kusurlu burnu, yüzünde o kadar güzel duruyordu ki, bunun farkında bile değildi. Kalp şeklinde dolgun dudakları ve gözünle bütünleşen, iyi bir uyum sağlayan kirpikleriyle muhteşem bir kadındı. Ayrıca fiziğinin de maşallahı vardı.

Ama bunun farkın da olmayacak kadar saftı.
Ya da iyi bir oyuncuydu.

Şefaftı, onda kötülük göremiyordum. Bu beni ne kadar sinirlendirse de bunu ondan saklıyordum, onu korkutmak istemiyordum.

İçimdeki vahşet tutkusunu ondan saklamaya çalışıyordum.

"Ah, seni korkuttum mu? Özür dilerim bunu istiyerek yapmadım"

"Sorun değil Elzem Hanım"

"Lütfen Hanım kelimesini kaldıralım Doktor"

"Peki, Bu günlük seansımızı bitirelim o zaman Elzemciğim"

"Bitirelim bakalım"

Son seansımız olmasın o?
Ah, seni özliyeceğim İremcik.

"Gelebilirsiniz!!!"

İçeriye giren kişileri görünce, her zaman olduğu gibi sesli bir şekilde kahkaha attım.

"Kaç yıldır bu boktan yerdeyim ve bir süredir kimseye zarar vermedim. Ve siz hâlâ korkuyorsunuz. Yetmedi mi? beni hayvanmışım gibi bağlamanız?"

Her zamanki gibi dalga geçtikten sonra gülmeye devam ettim.

"Alınma ama seni bağlamak zorundayız. Kişisel algılama, güvenlik meselesi falan"

Huzur ile VahşetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin