𝐑𝐞𝐝𝐚𝐦𝐚𝐧𝐜𝐲 | 𝐛𝐚𝐣𝐢𝐟𝐮𝐲𝐮

•"Hainler!"•

Koko, kimseyi göz teması kurmaya layık görmüyordu. Karşısındaki gökyüzüne bakarak konuşuyordu ve o tiz sesi sadece kulaklarda değil akıllarda da yankılanıyordu. Inui, önce Mikey'e döndü ve tüm bu olaylar silsilesinin onun planlarının bir parçası olmadığı ne malumdu.. 'Lanet olası herif kendiyle birlikte herkesi karanlığa gömecek.' diye düşündü. Sonra, onun suratındaki o ifadeyi görünce onun aklından da kendisi gibi bin bir düşüncenin geçtiğini anlayabildi sadece. Çok karanlık ve aydınlığın bir kıvılcımı bile görünmeyen bu surat ifadesine daha fazla bakmak istemedi Inui çünkü baktıkça daha da batıyordu bu bataklığa. Adlandıramadığı bu üzüntü, çaresizlik, umutsuzluk ve en kötüsü de yalnızlık bataklığına.. Inui, o esnada tedirgince ona bakan Draken'i gördü ve arkasında duran Baji ve Chifuyu.. Onun için cidden endişelenen ve ona değer veren birilerinin varlığını hissetmeyeli 1 yıl olmuştu. Bu ona, yeteri kadar güç veriyordu şimdilik.. yıkılmamıştı ama ayakta da değildi.

"Sen ne arıyorsun burada? 1 yıl önce peşimi bırakacağını sanmıştım.." dedi güçlükle sırıtan Inui sadece karşısındaki Koko'yu kandırmaya çalışıyordu ama başarılı olduğu söylenemezdi.

"Hadi ama hırsız polise çevirme olayı asıl sen, bir sülük gibi bana yapışmıştın. Bu nasıl bir sevgi açlığıdır ya.. Tüm duygularımı sana vermeme rağmen bir karşılık bile alamadım o taş kalbinden. Sen skik alçak bir heriften başka bir şey değilsin benim gözümde buraya senin için değil Kaptan'ın için geldim."

Bu sözler sadece İnui'ye acı vermiyordu.. Chifuyu yumruğunu sıkmıştı ama hakaretler git gide artıyordu ve sonunda Chifuyu dayanamayıp öne doğru ilerledi. Baji, onu ani bir manevrayla geriye çekti ve göğsüne yasladı. Herkesin gözü tartışan Koko ve Inui üzerindeydi zaten kimse onları görmezdi. Görse de Baji umursamazdı sanırım.
"Böyle bir çatışma da dikkat çekeyim deme, arbedeye dönerse başımız belaya girer." diye fısıldadı Chifuyu'nun kulağına Baji, fırsattan yararlanarak sarı saçlarındaki kokuyu rüzgarla içine çekti.
"Sen geride dur o zaman." dedi Chifuyu pişkince, içinden eskisinden daha fazla cesaret dolup taşıyordu.
"Hey hey, seni kaybetmeye dayanabilir miyim sanıyorsun?" dediğinde Baji, kızardı Chifuyu. İçten içe bu sözler onu çok sevinmişti. İkisinin de kalpleri birbirleri için çarpıyordu adeta. O anda kaldılar bir süre tartışmalı ortama dönmemek için Baji, Chifuyu'yu daha sıkı kavradı. Chifuyu'ysa Baji'nin gözlerine odaklandı ve o bronz gözlerde arayıp bulamadığı eksik şeylerin tamamlandığını hissetti.

"Neyse, çok uzatmadan konuya gireyim. Sizinle daha fazla kalırsam akciğerlerim iflas edecek. Shinichiro'yu çetemize katacağız ve sizden tek isteğimiz hep yaptığınız gibi paytak paytak mağaranıza dönmeniz." dedi ve bu sefer bakışlarını her bir TOMAN üyesi'nin üzerinde gezdirdi. Dışarıdan gören biri hiç acelesi olmadığını düşünürdü ya da tüm bu kaosun merkezinde olmadığını ve tek derdinin TOMAN'la aynı ortamda bulunmamak olduğunu. Beklenmedik bir anda Koko, elini şaklattığında gri ceketlerinin üzerinde 'dolunay' amblemi olan çete üyeleri arkasında belirdiler. Koko'nun yüzündeki sırıtış onlara da kopyalanıp yapıştırılmıştı. Inui, belli etmeden bu ortalama 40 kişilik grubu inceledi, hepsi iri yarıydı neredeyse.

"SANKİ BİZ BUNA İZİN VERİRİZ DE. ABİMİ BURAYA GETİR YOKSA HİÇ ACIMAM KELLENİ UÇURURUM BURADA!" diye bağırdı Mikey, gözlerini avına odaklamış bir aslan misali Koko'ya odaklanmıştı. En ufak bir hareketinde saldırmaya hazır olan dürtülerini zaptetmeye gerek duymuyordu. Sözleri biter bitmez, TOMAN üyeleri haykırışlarıyla liderlerine destek verdiler. Koko, bunu görünce sadece gülmekle yetindi. Inui, ona doğru koşup onu sarsmamak ve içindeki her şeyi kusmamak için zor tutuyordu kendini.

"Hadi yap da görelim." dedi Mikey'nin yüzünün karşısına yaklaşıp eğildi. Draken tüm kuvvetiyle Mikey'i belinden kavramıştı. Mikey, bir anda Draken'in dirseğine bir tekme isabet ettirdi. Onu kısıtlayan güçlerden özgürlüğe koştuğunu hisseden Mikey, Koko'nun boğazını tek eliyle sıkıyordu. Koko, kafasını kaldırdı ve İnui'ye bakarak içten bir ifadeyle gülümsedi. Bu gülümseme, Inui'yi harekete geçirmişti. Hayatını feda etmeye hazır bir ifadeyle Mikey'e doğru koştu ve havaya yükseldi. Bir anda çenesine bir yumruk indirdi. Sendeleyen Mikey, Inui'ye ölüm fermanını imzaladığını gösteren bir bakış attı. Inui, korkusuzca nefes alıp veriyordu hızlı kalp atışlarını bastırmaya çalışıyordu. Koko, haince sırıttı.
"SENİ HAİN PİÇ- İKİNİZDE BURADAN SAĞ ÇIKAMAYACAKSINIZ. İKİ AŞIĞI BURAYA GÖMECEĞİM."
"Hey hey, bu kadar boş laf yeter. Bu arada hala oyuna gelmeyi nasıl başarıyorsun Inupi? Her seferinde balık gibi aynı yemi yemeyi nasıl başarıyorsun?" dedi İnui'ye iğneleyici bakışlar atarak Inui kırıldığını belli etmemek için alabildiği en soğuk ifadeyi takınmıştı. Ona her şeyi anlatmaktansa bir ömür susmayı tercih edebileceğini düşündü. Onun tavrı, aklındaki hayali yerle bir etmişti.
"Sizi güzel ağırlamak isterim, önce arkadaşlarım sizinle ilgilenecekler." diyerek ceketinin cebindeki sağ eliyle silah şekli yapıp İnui'ye isabet ettirdi ve vuruyormuş gibi yaptı. Komutu anlayan üyeler hemen TOMAN'ın üstüne çullanmıştı. TOMAN'ın ana kadrosu orada olsa da tüm üyeler orada değildi. Ama bu sadece Chifuyu'yu telaşlandırıyordu. Çok geçmeden herkes şiddettin esiri olmuş ve yumrukların sorunları kökten çözeceğini umut ederek karşılarımdaki tanımadıkları heriflerin yüzlerini yamultuyorlardı ama bitmiyordu... Yuhalamalar, bağırtılar ve hakaretlerin yerlerini dakikalar içinde yenileri alıyordu. Chifuyu, olduğu yerde donakalmış önünde onun için dövüşen Baji'yi izledi bir anlığına. Sonra, tüm aklını ona odakladı, onun için buradaki herkesi devirebileceği gerçeğine.. Çok geçmeden önlerindeki, çete üyelerinin işlerini bitirmişlerdi. Chifuyu, derin bir iç çekti ama sağ tarafında ona gülümseyen Baji'yi görünce bir anlığına bulunduğu ortamı unuttu fakat hatırlaması çok uzun sürmedi. Karşısındaki rakipleri ona sert yumruklarıyla geliyorlardı ki Baji önlerine geçerek siper oldu.
"Teşekkür ederim Keisuke, bir an dağıldım."
"Hey hey dağılma, daima arkanı kollayacağım Chifuyu."