Dedektif Dupin

DELİLİK

Paris'ten ayrılıp Türkiye ye gitmek için biletimi ayırtmıştım , ertesi gün biletimi alıp yolculuk yapacağım uçağa bindim, tatil için kendime ege kasabasından yer bulmuştum , Türkiye ilk ziyaretim olduğundan hem heyecanlı ve dedektif olduğumdan merakım gitgide artıyordu . Üç saatlik uçuştan sonra İstanbul havalimanına inişi yapmıştı nihayet , biraz dinlendikten sonra cundaya yolculuk yapmak için otobüs bileti alıp yola koyuldum . Otobüs beni bilmediğim bir yerde bırakıp yoluna devam etti, nereye gideceğimi bilmez halde yoluma devam ettim .Ama ne gelen vardi ne giden çaresizlik içinde yoluma devam ettim . Az ileride bir yazı yardı (Güneşli kasabası ) yazıyordu. Sevinçle yoluma devam ettim, kasabaya vardığımda ,kasabanın etrafını sıcak hava sarmış gibiydi, havanın ağrılığı hayvanları bile etkilemiş olduğundan hepsi bir köşede uyukluyordu , kasaba muhtarı yanıma gelip kim olduğumu sorguladı , ona kaybolduğumu tatil için buraya geldiğimi söyledim. kasabada bana bir yer bulup yerleştirdi , biraz kasabayı gezdikten sonra bölge halkı beni sevmiş ve benimsemişlerdi , mesleğimi sorsalar da onları tedirgin etmemek için bir şey söylememiştim , ilk günün yorgunluğundan eve geçip erkenden yatmıştım , sabah erkenden kalkıp kendime kahve yapıp bir sigara yakmış sessizliğin tadını çıkarıyordum etraf sessiz , ve ıssızdı , keyfimi yaptıktan sonra kasaba meydanına inip etrafı dolaşmaya başladım.

Muhtar her zaman ki yerine oturmuş belgeleri inceliyordu. Kahvehane çoğu zamandan daha kalabalık gözüküyordu, etrafa biraz daha göz gezdirirken muhtarın aceleyle yerinden kalkıp bir yere koşturduğunu gördüm , arkasından seslensem de beni duymamıştı.

(Muhtarın anlatımı)

" Muhtarlıkta oturmuş belgeleri kontrol ediyordum , oesnada muhtarlığın telefonu çaldı ,duyduklarım karşısında şok olmuştum (muhtar!! jandarmayı al gel burada çok kötü şeyler olmuş!!! ) demesiyle telefonu kapatıp hemen karakola gittim. Komutanla birlikte olayın olduğu yere gittik . kasaba halkı bizden çabuk varmıştı olay yerine arabadan aşağıya inip olayıngerçekleştiği eve girmek için adım attım kapının yanından oturmuş iki eliyle kafasını tutup ağlayan komşum recebi gördüm ( ne oldu burada recep !! ) desem de bir cevapalamadım . recebi geçip içeri girdiğimde yerdeki kırılmış vazo parçalarına basmamak için özen göstersem de ayağıma kırılan bazı parçalar batıyordu , kafamı kaldırdığımda az ilerideki halının her yerinde kan bulaşmış olduğunu gördüm . kan izlerini takip ettiğimde ise recebin büyük kızı Elif'in cansız bedeni yerde yatıyordu, vücudunun farklı yerlerinde bıçak kesikleri vardı kafasından akan kanlar halıyı kıpkırmızı bir renge boyamıştı. Görevli gelip bize dışarı çıkmamızı söylemişti. "

( Dedektif'in gözlemleri)

Kalabalığın olduğu yere geldiğimde olay yeri gelmiş insanları çevreden uzaklaştırıyor etrafa sarı renkte bir şerit çekiyordu . ne olduğunu pek anlamasam da insanların kendi aralarında konuşmalarına kulak misafiri olmuştum anladığım kadarıyla birisin kızı cinayete kurban gitmişti , tatil için geldiğim bu yerde karşılaştığım bu olay karşısında , kasaba ilgimi daha fazla çekmeye başlıyordu .sanırım dedektif olduğum için merakım bu olay karşısında yenilgiye uğramıştı. Muhtarı bulup olan biteni öğrenmeliydim . muhtarın yanına gidip olan biteni sorduğumda beni terslemiş ve bu olaydan uzak durmamı istemişti, aslında haklıydı buraya yeni gelmiş olmamla birlikte ertesi günün bu olay olması tüm okları bana çevirmişti. Muhtarın uyarısıkarşısında daha fazla bir şey öğrenememiştim. Kalabalık dağılmış etrafta aile dışında pek kimse kalmamıştı .olay yerinden daha fazla dikkat çekmeden ayrılmaya karar vermiştim ki az ileride ben gibi biri daha vardı . ona doğru yaklaşsam da ellerini kafasına koyup etrafında dönmeye başlamıştı budavranışına pek anlama vermemiştim arkamdan birisi seslenmiş olduğundan ona olan dikkatim başka yöne dağılmış ve sesin olduğu yöne döndüğümde ise seslenenin muhtar olduğunu gördüm.