Dedektif Dupin

Ölü Gelin

Evlenirken  gelin ve damat sözler verirler birbirlerine  olum bizi ayıran  dek   bu sözlerin  gerçek olabileceğini düşünmezdim  bu olayı çözene kadar   gerçekten de  öyle miydi  ? günümüzde   kaldı mı böyle aşklar  ? vardır umarım   !  

 Tatilimin bile dava çözerek geçeceğini söyleseler inanmaz , güler geçerdim . bir sonraki durağım olan cundaya doğru yolla çıkmıştım . buradaki insanlar çok misafirperverdiler yabancı olmama rağmen onlardan biriymişim gibi sohbetler edip ikramda bulundular , burada kendime uygun otel bulup yerleştim . bana etrafı gezdirebilecek birisini işe aldım. Otel odama gelip eşyalarımı yerleştirip çalar saatimi kurdum . sabahın erken saatlerinde kalkıp duş alıp üzerimi değiştirdim . kahvaltı yapmak için otelin restaurant'a indim . kahvaltımı yaptıktan sonra rehberi beklemeye başladım. Masanın üzerinde olan telefonum çaldığından elime alıp arayan kişinin kim olduğuna baktığımda arayanın rehberim olduğunu gördüğümde cevaplayıp oturduğum yerden kalkıp otelin önünde bekleyen rehberimi bulup etrafı gezebilmek için arabasına bindik . ilk olarak köyleri ve tarihi yerleri gezmeye karar verdik . rehberim Mehmet kendi köyünde bir çok tarihi yer olduğunu hatta güzel bir şelalenin olduğunu söyleyerek köyünün olduğu yere doğru arabasını sürdü . köyün girişinde hoş geldin yeşillik köyü yazıyordu . köy küçük gibi görünse de arabanın ilerlemesiyle o kadar da küçük olmadığını gördüm . Mehmet arabayı köyün meydanında durdurup arabadan indi .  Mehmet'i tanıyanlar selam verip kim olduğumu soruyorlardı .  Mehmet  yolculuğa başlamadan  bir şeyler içmekte ısrar etti onu kırmayıp kahvehane  de kendimize boş masa bulup oturduk Mehmet 'te iki çay söyleyip   sohbet etmeye başladık.   şelalenin buraya uzak olup olmadığını  sorduğumda   10 km olduğunu  söyleyip çayımızı içip masadan kalktık  arabaya doğru yöneldiğimde arabayla  gidemeyeceğimizi söyledi . önüme geçip  yolu gösterdi. Patika  yoldan ilerlemeye başladık  . bu yolu bilmeyen bir yabancı rahatlıkla burada kaybolabilirdi  yol engebeli ve çoğunlukla dikenli otlar vardı .  şelaleye yaklaştığımızda  suyun sesini duyabiliyordum .  şelaleye geldiğimizde   etrafına sarı bir şerit çekili olduğunu gördüğümde   mehmeti durdurup sarı şerit geçmemesini söyledim .O anda   dedektifligin  verdiği  araştırma  duygusuyla   hareket etmeye  başladım.  Yere çizili olan çizgilerden iki kişi olduğunu birinin kadın diğerinin erkek olduğunu anlayabiliyordum etrafa göz gezdirdiğimde    kanıtların kolaylıkla  silinebileceğini     katilin yada katillerin ne taraftan gelebileceğini düşünmeye başladığımda mehmete buraya bizim geldiğimizden başka bir yolun olup olmadığını sorduğumda bir yolun daha olduğunu  ve  yolun güvenli  olmadığını   söyledi . Neden sorduğumu   söylediğinde ona ülkemde dedektif olduğumu bir olay görünce  dayanamayıp çözmeye  bir nevi meslek hastalığı da denebilir  dedim . mehmet  merak etmememi bu olayı jandarmanın  çözebileceğini söyleyip geri dönmemizi söyledi .   geldiğimiz yola doğru  döndüğümüzde  aklım hala  şelalede  kalmıştı . olay nasıl gerçekleşmişti?  katil neden orayı seçmişti  yada ondan kaçarken mi  ölmüşlerdi. aklımda binlerce soru vardı . Tatilime  bu merakla devam edemezdim .  Köye geri döndüğümüzde kahvehane  oturup soluklandığımız sırada insanlar kendi aralarında  şelalede ölü  bulunan kişiler hakkında  konuştuklarını   duyduğumda  hemen merakla çayımı  alıp onların sohbetine katılmak için  onlara selam  verip masalarına oturdum .
Onları  dinlemeye başladığımda   bu iki cinayetin yasak aşk  cinayeti gibi görünse de  değildi  . İşin içinde başka bir sey vardı . Hislerim bana bunu söylüyordu  ve hislerim konusunda hiç bir zaman yanılmadım bu güne kadar düşünüyorken  masadakiler ne düşündüğüm hakkında soru sorduklarında  bozuk turkcemle onlara cevap vermeye çalıştım

"Hiç bir şey göründüğü  gibi değildir bazen  görünene  başkadır  ona dikkatle baktığınızda  bize başka şeyler daha söyler  , anladınız mı?"