4

1.3K 168 175
                                    

Havila 4

˚ ༘✶ ⋆。˚ ⁀➷

Mitsuya hepimize güzel küfürler ettikten sonra yolda hiç kimse tek kelime daha konuşmamıştı. Mikey ve ben arka koltukta otururken arabada şu an sadece üçümüz vardık.

Keisuke yirmi dakika önce falan inmişti.

"En son bekleyeceğim kişi de sendin Y/N."

Hemen savunmaya geçtim ama, "Telefonumu kırdılar Takashi." Desemde suçluluk duyuyordum.

"Karakola düşmediğiniz için yatıp kalkıp dua edin. İşe girmenizi bile zorlaştırırdı." Dediğinde suçluluk duygusunu bu sefer damarlarımda hissediyordum. Yıllarca okuyup ailem onlarca para harcadıktan sonra kasiyer olarak çalışmak istemiyordum.

Gerçi Kei ve Kazutora'nın yurt dışı garsonluk hayalleri bazen aklımı çelmiyor değildi.

"Hiçbir sikim olmaz." Dedi Mikey bir tutam bile toz olmayan yüzüyle. Benimle kıyaslandığında çok temiz gözüküyordu. Saçım birbirine girmişti. Burnum kanamıştı, yüzümde tırmık izleri gibi tırnak izleri vardı. Kollarımdaki kızarıklıklar kendini göstermeye de başlamıştı.

Marifetmiş gibi, "Şu ana kadar sayısız kavgaya karıştım, başıma da bir şey gelmedi." Dedi ve yan gözle bana baktı.

"Ağzına sıçmışlar."

"Teşekkürler. Sende çok marifetliymişsin."

"Teşekkürler."

"Acile gitmek ister misin Y/N?" Diye sordu Mitsuya. Kızgın olsa bile kibarlığından ödün vermemesi kalbimi eritmeye yetmişti.

"Gerek yok Takashi. Beni eve bıraksan yeter. Kendim hallederim."

"Doktor olacak zaten, bir zahmet kendine baksın."

"Kapa çeneni Manjiro." Manjiro ağzına fermuar çekiyormuş gibi yaptı. Tek istediğim eve gitmek, güzel bir duş alıp yatağımda derin bir uykuya dalmaktı.

Mitsuya birkaç laf daha soktuktan sonra kaldığım apart eve gelmiştik. Nezih bir yerdeydi ve yurduma yakındı. Ucuz bir mahallede tutmuştuk. İki yıl önce kiraya çıkmıştım. Babam kirayı üstleniyor ve bütün faturalarımı şikayet etmeden ödüyordu. Harçlığımın büyük bir kısmını ablamla beraber gönderseler de neyse ki çok fazla bir okul masrafım olmuyordu.

Burs almak için çok çalışmıştım. Aileme olan yükümü mümkün olduğunca azaltmak istiyordum.

"Bende geleyim mi Y/N?"

"Bir hafta boyunca benimle konuşma Manjiro. İyi akşamlar."

Arabanın kapısını açıp dışarı çıktım ve açtığım an soğuk havanın beni çarpması bir oldu. Son kez arabadakilere el salladıktan sonra hızlıca apartmana girdim.

Tanrım telefonum.

Eve girdiğim an kedimle küçük bir cenaze düzenlemeliydik. Ama asıl mesele annem ve babama bunu nasıl açıklayacağımdı.

Ablama gerçekten yaşadıklarımı söylerdim ama onlara, özellikle anneme sağlam bir yalan söylemem lazımdı. Sevgili ablacığımın bana yardım edeceğine emindim.

Uzun merdivenlerden iki kat yukarı çıkarken nefesim daralmıştı. Kendi katıma çıkıp daireme adımlayacakken gördüğüm kişi duraklamama sebep oldu.

Tanrımtanrımtanrımtanrımtanrımtanrım

"Hiç gelmeyeceksin sanmıştım. Bir saat daha erken gelmen lazımdı." Dedi tertemiz telefonunu göstererek. Bir çiziği dahi yoktu.

𝑯𝒂𝒗𝒊𝒍𝒂 | 𝖨𝗓𝖺𝗇𝖺 𝖪𝗎𝗋𝗈𝗄𝖺𝗐𝖺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin