5

691 72 94
                                    

Havila 5

˚ ༘✶ ⋆。˚ ⁀➷

"En fazla ne olabilir gidip selam versene ya!" Dedi Emma kolumu çimdiklerken. Sağ kolumu elinden kurtardıktan sonra kafamı kesinlikle hayır manasında salladım.

"Sen sağır mısın Emma, kaç gündür konuşmuyoruz-"

"Ay Tanrım görende sanır sevgililer."

"Kalbimi kırıyorsun şu an ama," dedim gücenmiş bir şekilde. "Sevgili olmadığımızı yüzüme vurmana gerek yok."

Durumu toparlamaya çalışır bir şekilde ellerini çırptı, "Biliyorum ama sevgili olmanız için uğraşıyoruz zaten? Sen en aptalca şeylerde bile kendini çekersen bir bok olmaz."

Nar çiçeği renkli bluzumun etek kısmını çekiştirdim. "Benimle o geceden sonra hiç konuşmadı, ben ne yapabilirim?"

"Geri zekalı arkadaşım benim." Dedi Emma sabır dilenircesine. "Çocuk daha ne yapsın? Evine gelmiş bar kavgasından sonra. Gitmiş sana konsere bilet bulmuş. Ne yapsın daha ya ne yapsın!"

"İyi hoşta, sana kanapede olan şeyi anlattım. Çok tuhaf bir andı-"

"Ya sen yirmi iki yaşındasın o yirmi üç. O koltukta öpüşmemeniz hata zaten." Dedi ve bana pis bir şekilde sırıttı. "Başkası olsa o koltukta işi pişirmişti."

Beline dirsek attım ve sessiz olması için uyardım. "Deme öyle şeyler, biri duyacak falan. Ve lafımı kesip durma."

"Ne inatçısın ya. Rahibe Terasa gibi yaşa sen ömrün boyunca." Dedi ve kollarını göğsünde kavuşturdu.

"Tanrı korusun, ayrıca ben ilk öpücüğümü lisedeyken birine vermiştim." Dedim dil çıkartarak.

Gözlerini devirirken alayla ekledi, "Senin için büyük bir başarı çılgın bakire."

Burun kıvırmak nasıl olur bilmiyordum ama şu an burun kıvırmış gibi hissediyordum. "Sen kendine bak ya. Nah sevgili olursun Draken'le."

"Biz flört ediyoruz en azından." Dedi hemen itiraz ederek. Zayıf noktasını yakaladığım için bu sefer pis bir şekilde gülme sırası bendeydi.

"Ama eminim koltukta seni altına almamıştır!" Diye çıkıştığımda sesim olduğundan biraz daha gür çıktığı için önümüzden geçen iki çocuk bize garip garip bakmıştı. Yerin dibine girecek gibiydim. Elimi ağzıma bastırdığımda Emma gülmemeye çalışıyordu.

"Y/N çok garipsin. Evet Draken beni koltukta altına almadı, ama bu fantezi sadece siz ikinize mahsus değil ona eminim." Dedi ve kendini tutamayarak küçük bir kahkaha patlattı.

"Bak ya ne biçim konuşuyor." Dedim göz devirerek. Gerçi bende anında yükselip insanlara rezil olmuştum kabul ediyorum. Ahmak seni, sanki evlilik teklifi falan aldın ya da tezin ilk okunuşunda onaylandı. Ne bu sevinç anlamıyorum.

"Belki de senden çekiniyordur." Dediğinde ona döndüm. Bu da ne demekti şimdi?

Anlamadığımı görünce söylenmek yerine devam etti. "Her şey aniden gelişti demedin mi? Çocuk sana üç adım atmış, doğal olarak senden de bir adım bekliyor. Alt tarafı bir merhaba Y/N. İşin ucunda ölüm yok." Dediğinde bende artık öyle düşünüyordum.

Sonuçta ne kaybebilirdim ki? Aramızda büyük şeyler yaşanmamıştı. Ve adım atmak yerine arkadaşlarıma söylenmem de bir işe yaramıyordu. "Tamam," dedim kararlı bir sesle. "Gördüğüm anda diyeceğim. Ve hatta üstüne konuşma da başlatacağım."

"Sana karşı pek inancım yok yanlış anlama canım arkadaşım. Ama aferin, inanmak başarmanın yarısıdır."

Emma'nın beş dakika boyunca daha beni rencide etmesini dinlerken kafeteryaya inmiştik bile. Dediklerini harfiyen yapmak istesem de, bende o özgüven nadiren oluyordu. Olduğu zamanlarda da geldiği gibi de geri gidiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 03, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝑯𝒂𝒗𝒊𝒍𝒂 | 𝖨𝗓𝖺𝗇𝖺 𝖪𝗎𝗋𝗈𝗄𝖺𝗐𝖺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin