2

1.6K 195 67
                                    

Havila 2

˚ ༘✶ ⋆。˚ ⁀➷

Saat on bire gelirken başımı fizyoloji yazılarından kaldırmaya teşebbüs edip telefonu elimde aldım. Fizyoloji dersi testlerinden geçer puan alsam da bu derste bok gibi olduğumu ve vize zamanı büyük ihtimalle duvara toslayacağımı biliyordum.

Klasik sarı desenli duvar kağıdı olan ekrana baktığımda bildirim olarak düşen yeni takipçim kaşlarımı çatmama sebep oldu.

Kakucho Hitto'nun beni takip etmesi için bir sebebi yoktu. Gerçi hesabına tıkladığımda ve takip ettiği kişilere baktığımda neredeyse bütün okulu takip ettiği için içime yeşeren ufacık çiçek de solmuştu. Gerçi ne bekliyordum ki?

Emma'nın gönderdiği capslere göz atarken girerken gözümün önünde beliren orkide gözler kıkırdamama neden oldu.

Platonik bir şekilde farklı bölümde olan bir üst sınıfınıza aşık olmak, herkesin isteyeceği bir şey değildi. 

Benim dışımda.

Izana Kurokawa kibardı; kaba, sert ve oldukça egolu görünse de kibar olduğunu biliyordum. Kibar ruhu onu kendime çeken ilk şeydi. Onu ilk fark ettiğim zaman güzel gözleri ve konuşurken ki aksanı beni kendine çekmişti, ona kapılmaktan kendimi alamamıştım.

Dönem başıydı, Emma ile kampüs bahçesine inerken bu onu ilk görüşümdü. Bana abisi gibi olduğunu söylemişti ve güzel orkide gözler kendini tanıtmıştı. Ben onun aklında ne kadar kalmıştım bilmiyorum ama o benim aklımdan hiç çıkmıyordu. O gün ve sonraki günler en azından yüzümü hatırlamasını istemiştim.

Bu duam sanırım kabul olmuştu çünkü onu kampüs bahçesinde, spor salonlarından herhangi birinde ya da onu tam on dokuz kere gördüğüm kütüphanede beni fark ettiğinde başıyla selam verip kalp çalan o güzel gülümsemelerinden birini bahşetmişti bana.

Onunla en çok sohbetim olduğu zaman farklı bölümlerden öğrencilerin toplandığı Genel Edebiyat Kulübündeydi. Bu zamana kadar küçük merhabalarımız dışında bir konuşmamız olmamıştı. Yazarların kağıda döktükleri anda yaşadığı duygular ilgimi çektiği için buraya katıldığımda onu görmeyi beklemiyordum.

Zaten Fransız Edebiyatı bölümünde olduğundan daha farklı kulüplerde bulunacağını düşünmüştüm ama anlaşılan edebiyatı sandığımdan daha fazla seviyordu.

İçeri girip etrafa bakınırken beni görüp yavaşça yanıma adımlamış ve bir sandalye çekip yanıma kurulmuştu. Kalbim ağzımda atarken benim için konuşmak gerçekten zordu. Ben onun önemsiz selamlaşmalarımızı unuttuğunu düşünürken o gelip yanıma oturmuş ve bu şüphelerimi mor bir alevle yakmıştı.

Yaktığı alevden geriye kalan koku güzeldi.

"Y/N'di, değil mi?" Diye sorduğunda cevap veremedim, sadece kafamı sallamakla yetindim. Şimdi düşünüyorum da çok aptal gözüküyormuşum.

"Edebiyata meraklı olduğunu bilmiyordum. Tıp öğrencileri genellikle basit kulüplerde yer alıyor, hatta hiç kulüp etkinliklerinde yer almayanlarda var."

Tıp okuduğumu hatırlıyor.

"Edebiyatı seviyorum," diyerek sonunda konuşmuştum. "Dolaylı yoldan okumayı da."

Cevabıma güldüğünde yanaklarıma ateş bastığını hissettim. Kızarmamı görmesini istemediğim için kafamı hafifçe hareket ettirerek saçlarımla yanaklarımı gizledim.

𝑯𝒂𝒗𝒊𝒍𝒂 | 𝖨𝗓𝖺𝗇𝖺 𝖪𝗎𝗋𝗈𝗄𝖺𝗐𝖺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin