"Siz bana bakmayın.Buraya insan gelmeyeli çok oldu şaşırdım biraz."
"Sorun değil "dedik ve konuşmaya devam etti;
"Buraya büyük bir uzay gemisiyle mi geldiniz?Sizden daha var mı?"çok soru soruyordu.Doktor;
"Aslında o kadar da büyük değil ve sadece 2 kişiyiz."dedi.Cüce rex hayal kırıklığına uğramış gibi bize baktı.
"Biz hala niye buradayız ki!"dedi.
"Sizi arkadaşlarımın yanına götüreyim.Onların da şaşıracağından eminim."arkasını döndü ve o küçük bacaklarıyla yürümeye başladı.Boyu anca Doktorun dizine ulaşıyordu.Az önce gördüğümüz aralık kapıya doğru gidiyorduk.Kapıyı açtık ve içeri girdik.Bu büyük bir odaydi.Fakat sadece ortasında büyük bir kutu vardı.Cüce rex bu kutunun yanına gidip bir düğmeye bastı.ben bu kutunun ne olduğunu anlayana kadar Doktor;
"Demek gideceğiniz yerlere varmak için bu uzay asansörünü kullanıyorsunuz "dedi.Onun söylemesiyle birlikte asansörün kapısı açılmıştı.Cüce rex eliyle içeri girmemizi önerdi.Burası hepimizi taşıyacak kadar büyüktü.Cüce rex bir düğmeye daha bastı ve aşağı indigimizi hissettim.daha 3-4 saniye geçti ki asansör durdu.Rex;
"Şu an Mars yüzeyinin binlerce kat aşağısındayız."dedi ve kapıyı açmak için gene düğmeye bastı.Kapı açıldığı andan itibaren büyük bir şok yaşadım.Burada yüz binlerce cüce vardı ve birbirlerine çok benziyorlardı.Bir diğer şaşırdığım şey ise burası bir ormandi!Mars yüzeyinin altında cücelerin yaşadığı bir orman vardı.Biz kapıyı açtığımız anda hepsi birden bize dönüp bakmaya başladı.Cüce rex haklıydı.Hepsi de bize canavar görmüş gibi bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
papyonlu adam
Ciencia Ficciónsıradan sınavlarla boğuşan bir kızın doktorla karşılaşıp hayatının değişti bir hikayeyi anlatan bir kitap.Doktordan ve TARDIS'ten sonra hiç bir şey eskisi gibi olmadı.
