1

1.1K 75 58
                                    

~Hatalarım varsa kusura bakmayın iyi okumalar~

Rose: Ah!

Tanrım bu ahşap sandalyelerden nefret ediyorum! Üstüne düşünce görünenden fazla can acıtıyor.

Klaus: Wtf?!

Luther: Bu kim böyle?!

Kırık ahşap sandalye parçalarının üstünden yavaşça kalktım ve üstümü silkeledim. Arkamı dönüp baktığımda yedi kişinin bana dik dik baktığını fark ettim.

Diego: Sende kimsin?

Rose: Hangi yıldayız?

Allison: Ne?

Biraz etrafa bakındım. Masanın üstündeki meyve tabağından bir üzüm tanesi aldım ve ağzıma attım.

Ben: Bu ne biçim bi soru böyle?

Rose: Ve neredeyiz?

Vanya: 2019  5 Kasım

Luther: Vanya!

Rose:*Kısık sesle* Bu nasıl olur?

Five: Yeter bu kadar!

Kısa pantolonlu çocuk önüme ışınlandı ve sesini yükselterek konuşmaya başladı.

Five: Kimsin sen?! Nerden geliyosun?!

Rose: Senin şuan mini etekli kızlarla ilgilenmen gerekmiyor mu kısa pantolon?

Arkamı döndüm. Kolumdan sertçe tuttu, kendine çevirdi ve yumruk atmak için elini kaldırdı. Aniden arkasına ışınlandım ve kafasına bi tekme savurdum. Tabi olduğu gibi yere yapıştı.

Allison: Sen ışınlanıyosun?

Çocuk ayağa kalktı ve ağzından akan kanı sildi.

Five: Anladım. Bu şekilde anlaşmak istiyosun.

Eğildi ve ayağınla bana çelme takmaya çalıştı. Ama ben ışınlanıp onun arkasına geçtim.

Rose: Bence kendini yormana hiç gerek yok.

Five: Yorulacağımı mı sandın?

O bana vurmaya çalışıyor ben ışınlanıyordum. Yaklaşık 10 dk böyle geçti. Tabi normal olarak ikimizde yorulmaya başladık.

Vanya: Çocuklar yeter bu kadar!

Allison: İkinizde yoruldunuz!

Luther: Oturun konuşalım!

Son konuşan goril vücutlu adamın arkasına ışınlandım. Çocuk da goril adamın önüne ışınlandığında ona güzel bi yumruk geçirdi.

Allison: Luther! Hey yeter artık!

Kız hızlı ve sert adımlarla yanıma geldi.

Allison: Bir söylenti duydum, koltuğa oturuyor ve kalkmıyormuşsun.

Gözlerimde küçük bir an soğukluk hissettim ve kendimi koltuğun tam ortasında oturuyorken buldum. Nasıl oluyorsa kalkamıyorum.

Diego: Duydun mu Five!

Five: Tamam Tamam dövüş yok!

Çocuk masanın üstüne tam karşıma oturdu.

Rose: Bak ilkokul ergeni seninle uğraşacak vaktim yok. Burayla kim ilgi-

Reginald: Ben ilgileniyorum ve senide buraya ben getirdim.

Bu nasıl olabiliyor böyle. En son 1968'deydim. Sonra kendimi birden burda buldum. Zamanda yolculuk gücümde bir sıkıntı olduğunu düşünüyordum. Fakat yanılmışım.

Seni Öldürücem - The Umbrella Academy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin