MADEN OCAĞI

Büyük Biraderler Değişiyor

Tarihler 2055'i gösteriyordu. Artık tarih sahnesinin başrolünü Amerika'dan alan Çin, dünya ekonomisinin tekeli olmaya başlayarak para birimini daha çok ön plana çıkarma şansını yakalamıştı. Başlarda Çin'in para birimi istenilen etkiyi pazarda yakalayamadı. Fakat zamanla yükselişe geçen ve 14 Nisan 2055'te başta Avrupa Merkez Bankası olmak üzere birçok bankanın; Ticaret ve Enerji kuruluşlarının Çin, "Yuan"ını kullanmaları bir mecburiyet haline gelmişti. Dolar ve Euro cinsi paralar hızlı bir şekilde imaj kaybetmeye başlamıştı.

Çin, küresel anlamda daha çok göze batmaya başlıyordu. Avrupa ve Amerikan pazarlarının mallarının üretimi dışında farklı alanlarda da ele geçirme politikası izlemeye başlamıştı.

Bu politikalardan biri ise Afrika kıtasının yer altı kaynaklarını sömürmekti. Çin'in burada izlediği politika zamanında Amerika'nın orta doğuda Irak'a girmek için izlediği politikayla benzerdi. – ödeyemeyeceği borcun altına yatır, iflas ettir, kendi petrol şirketlerini ülkeye sok ve sömür- Çin'inde uyguladığı politika aslında Amerika'nın amaçladığı ve izlediği o politikadan çok da farklı değildi. Afrika kıtasındaki fakir ülkelere; gelişmesini sağlayacak olan yapı inşatlarına yardım etmek ve ülkelerin kalkınmasını sağlamak vaatleriyle ödeyemeyeceği borçlar verip kendisine bağlamaktı. Çin, bu fakir devletlerinin borçlarını ödeyemeyeceklerini bildiğinden dolayı Afrikalı devletlere yer altı kaynaklarını kullanmak için anlaşma yaptırdı. Başta Amerika ve Avrupalı devletler bunun önüne geçmeye çalışsalar da engel olamadılar. Afrikalı devletler artık Çin'e bağımlı hale gelmişlerdi. Ayrıca sadece kaynaklarını kullanmakla kalmayıp kalıcılığını sağlama almak için de kendi kültürünü Afrika kıtasında inşa etmeye başladı. Çünkü bir ülkenin dünyayı ele geçirmesi sadece ekonomik anlamda olamazdı. Ekonominin yanında kültürünü de yayıp ona hissettirmeden asimile etmek gerekiyordu ve Çin bunu da başarmıştı. Artık iş dünyasında İngilizcenin yerini Çince almaya başlamıştı. Amerika ve Avrupalı devletler bu durumu önlemek için Çin'in ürünlerini ve kültürünü boykot etmeye çalıştılar. Fakat bu yanan eve su bardağıyla söndürmekten farksızdı. Çünkü Çin artık her yerde hakimiyetini kurarak gücünü göstermişti. -Kaldı ki yangının içinde zaten kendileri de vardı- Artık günden güne Avrupalı devletler ve Amerika eriyor, Çinin baskılarından dolayı fakirleşiyorlardı. Dünya soğuk savaş döneminde yaşanılan kutuplaşmayı daha ağır bir şekilde yaşamaya doğru gidiyordu ve doğu bloğu kaybedilen maçın kazanılması için hızla rövanşa doğru yuvarlanıyordu.

Bu Soğuk savaşın fitilinin ateşlenmesini hızlandıran olay Amerika'da yaşanan bilgi aktarma kriziydi. Otonom araçlarda olan sesli komut verme özelliği dışında, araçların içinin dinlenildiği ve otonom aracın içinde bulunan kendine özel serverlerle bilgilerin depolandığı bütün dünya tarafından bilinmekteydi. Fakat şirketlerin bunu yapmasındaki temel faktör otonom araçları kişiye özel bir araç haline getirmeyi sağlamak istemelerinden kaynaklıydı. Şirketler bunun dışında tüketicilerin mahremiyetini işgal etmemesi için 2030 yıllarında tüketicilerin otonom araçlarının kişisel bilgilerini 3. parti şirketlerle paylaşmaması için bütün otonom araç şirketleriyle anlaşma yapıldı. Fakat bilgilerin Çin menşeili yazılım şirketi tarafından, üst düzey Amerikalı siyasetçilerin otonom araçlarının dinlenildiği ve aracın severlerindeki bilgilerin Çin devletine aktarıldığı tespit edildi. Çin ne kadar bu olayı yalanlasa da pek çok delil vardı ortada. Bu olaydan sonra Amerika ve arkasından pek çok Avrupa ülkesi bu şirketin üretimini ülkesinde tümüyle yasakladı.

Bunun üzerine Çin, Rusya ve diğer müttefikleri Amerika ve Avrupa mallarını yasakladı. Bundan dolayı doğu ve batı kutuplaşması böylece patlak verdi. Bu sefer doğu bloğunun başrolü Sovyet Rusya değil Çin idi. Bu sinsi ve soğuk savaşta Çin yalnız değildi yanında Rusya, Suudi Arabistan, Venezuela, İran, Romanya, Ermenistan, Polonya ve Kolonisi Afrika Kıtası vardı. Bu devletlerin doğu bloğuna girme sebeplerinden bazıları; Çinin dünya pazarına artık hâkim olması ve kendilerini bu devletle müttefik yaparak bu pazardan bir pay alabileceklerini düşünmeleri, bazıları da batının artık eski gücünün olmayışından kaynaklı zaferin doğu bloğunda olacağını öngörmeleriydi, batı bloğunda ise; Amerika, Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere, Türkiye ve daha birçok ülke vardı. Batı bloğu, doğu bloğundan daha fazla ülke barındırıyordu. Fakat doğu bloğunda Çin ve Rusya'nın gücü batı bloğuna tek başına yetebilecek bir güçteydi. Bunun asıl sebebi ise Rusya'nın Sovyetlerden kalma askeri kuralları ve tabi ki de nüfus çoğunluğuydu, Çin'in ise ekonomisi, bu iki temel güç birleşince doğu devletleri fazla ağır bir zarar alamazlardı. Çünkü askeri güç zarar görürse işi ekonomik güçle kapatabilir, ekonomik bir sıkıntı olursa askeri güçle tekrar ekonomi çarkı dönmesi için zaman kazanabilirdiler.