Meleğim benim...
Koko bütün gece Inupiyi düşünmüş ve uyuyamamıştı. Inupiyi aramak istiyordu daha fazla bekleyemiyordu. Yatakta doğruldu ve telefonunu komidinin üstünden alıp Inupiyi aradı.
Telefon uzun süre çaldı ama açan olmadı ardından da kapandı. Koko hâlâ ona kızgın olduğu için bilerek bakmadığını ya da çoktam uyuduğunu düşündü ama yinede tekrar aradı.
Telefon tekrar uzun süre çaldı ve tam kapanacakken açıldı bu sefer ama karşı taraftan ses gelmedi. Koko çekingen bir sesle konuştu. "Inupi...nasılsın?" Karşıdan bir öksürük sesi geldi ardından da kısık hırıltılı bir ses duydu Koko. "Sanırım...iyiyim..." Koko duyduğu sesle gözleri kocaman oldu ve panikle yataktan kalktı.
"Inupi ne oldu sana sesin neden bu kadar kötü?!" Birkaç öksürük sesi daha geldi. "Abartmasana...sadece biraz sesim kısıldı sanırım..." Koko onu duymamış gibi yapıp konuşmaya devam etti. "Geliyorum hareket etme." Inupiye konuşması için zaman vermeden telefonu kapattı ve üstüne bir ceket alıp evden hızlıca çıktı.
***
Inupi konuşmak üzereyken yüzüne kapanan telefona oflayıp bereye gittiğini umursamadan yatağa attı. Ona ne söylese de durduramıyacağını biliyordu. Daha fazla gözlerini açık tutamadı ve uykuya daldı.
Koko hızlıca Inupinin evine koştu şuan onun için çok endişeleniyordu. Kapıya geldiğinde tam zile basacakken durdu. Inupinin sesi çok kötü geliyordu büyük ihtimal ayağa kalkacak hali yoktur diye düşündü Koko daha sonra da yedek anahtarı aramaya başladı.
Inupi bazen anahtarı almayı unutuyordu ya da Koko Inupi yokken geldiğinde bu anahtarla eve giriyordu Koko. Paspası kaldırdı ve anahtarı görünce direk kapıyı açıp içeri girdi hızlıca.
Inupinin odasına geldiğinde Inupiyi rengi soluk şekilde yatağında uyurken bulmuştu. Yanına gitti ve elini alnına koydu. Dışarıdan geldiği için soğuk olan eli saniyeler içinde ısınınca gözleri büyüdü. Çok fazla ateşi vardı hemen doktora gitmeleri gerekiyordu. Inupiyi uyandırmak için onu nazikce dürttü.
Inupi kıpırdandı ve gözlerini araladı yavaşca mavi gözlerinden yorgunluk okunuyordu. "Koko..." Koko kısık ve hırıltılı çıkan sesi canlı duyduğunda içi parçalandı sevdiğini böyle görmek canını acıtıyordu.
"Burdayım geldim ama çok ateşin var hemen hastaneye gitmeliyiz!" Koko onu kucaklamak için üstünden örtüyü attığında Inupi zar zor onun kolunu tutup yutkunarak konuştu. "Koko...hayır...gerek yok lütfen..." Koko onu dinlemeden devam edince kolunu azıcık sıktı ve Kokonun gözlerine baktı.
Koko ona böylesine yalvaran gözlerle bakan Inupiye kıyamadıği için ofladı ve kucaklamak için tekrar harekete geçti.
"Tamam ama o zaman banyoya gitmeliyiz böyle duramazsın çok ateşin var." Inupi bu sefer hiç tepki vermeden Kokoya uydu ve kollarıni boynuna doladı.Koko ona sokulan çocuğun yüzüne baktı onu böyle görmek ne garipti daha önce onu hiç böyle görmemişti. Ama onu iyileştiricekti. Bunu yapmak zorundaydı onu böyle bırakamazdı.
Birlikte banyoya geldiklerinde Koko Inupiyi yere indirdi ama onu tutmayı bırakmadı tahmin ettiği gibi Inupinin ayakta duracak gücü yoktu.
Koko duş başlığıni yerine takıp soğuk suyu açtı. Ardından da Inupinin yanına gidip onun üstündeki kazağı çkartmak için kazağının eteğine dokunduğunda Inupide elini onunkinin üstüne koydu. "Koko çıkartmazsam olmaz mı? Üşüyorum..."
Koko onu üzmek istemesede bunun gerekli olduğunu bildiği için diğer elini Inupinin elinin üstüne koydu ve ona masumca bakan çocuğun gözlerine baktı. "Inupi çıkartmalısın çok ateşin var." Anlaşılan Inupi cidden iyi değildi çünkü karşı çıkmadan "Peki" diyerek elini geçti. Hemen olup bitmesini istiyordu sanırım.
Koko inupinin kazağını çıkartarak bir köşeye koydu ve onu nazikçe suyun altına soktu. Inupi suyun soğukluğunu hisseder hissettmez ayakta duramamasına rağmen Kokonun onu tutan kollarından kurtulmaya çalıştı.Koko biraz daha sıkı tuttu onu ama Inupi durmuyordu. "Koko çok soğuk üşüyorum çıkar beni burdan." Koko gerçekten çok üzülüyordu. Ama bırakmadı. "Çıkartamam Inupi ateşinin düşmesi gerek yoksa durumun daha da kötüleşir."
Inupinin gözünden yaşlar gelmeye başladı. Üstüne akan sulardan fazla belli olmasa da inupinin burun çekişlerinden belli oluyordu ağladığı. "KOKO LÜTFEN ÇOK ÜŞÜYORUM!" Kısık sesiyle bağırabildiği kadar bağırdı Inupi. Koko artk dayanamıyordu o da ağlamak üzereydi. Suyun altına girdi ve Inupiyi kendine çekip sarıldı. "Geçicek...geçicek lütfen ağlama..."
Inupi suyun altından çıkamayacağını anladığında ona sarılan Kokoya sıkıca sarıldı ve başını göğsüne koydu. En azından orda ısınmayı umdu. Ama hayır Koko zaten dışardan geldiği için soğuktu ve üstüne üstlük şimdi de soğuk suyun altındaydı. Ama Inupi yinede sarılmayı bırakmadı.
Koko ona sarılan Inupinin sırtını sıbazlamaya başladı. Nefes alışları sakinleştiğinde derin bir nefes aldı. Bir süre suyun altında kaldıktan sonra Inupi artık ayakta duramadı ve yere çökmeye başladı. Kokoda onunla yere çöktü. Inupi sıkıca ona sarılmaya devam ediyordu.
"Koko...üşüyorum...ne zaman biticek?" Koko bunu duyduğunda suyu kapattı. Evet yeterliydi. Yoksa daha fazlasına o da dayanamicaktı. Inupi titriyordu. "Teşekkür ederim..." dedi sadece ve ardından da Kokoyu tüm gücüyle saran kollar yok oldu. Koko bu baskının gittiğini hissettiğinde ona baktı ve uyuduğunu gördü. Onu nazikçe kaldırdı ve üstünü değiştirip pijamalarını giydirdi ve onu yatağına yatırıp üstünü örttü.
Elini alnına koyduğunda ateşinin düştüğünü görünce rahat bir nefes aldı. Onun bütün o yalvarışları ve dahası Kokonun o kadar canını yaktı ki şuan onu üzdüğü için kendine daha çok kızıyordu.
Koko yanından kalmaya yeltendiğinde elini tutan bir el onu durdurdu. Koko Inupiye döndü ama hâla gözlerinin kapalı olduğunu farketti. Gülümseyerek yanına oturdu ve onun güzel yüzünü izlemeye başladı. Islak saçları yüzüne düşüyordu. Nazikçe düşen saçı geriye attarak konuştu Koko.
"Seni gerçekten çok seviyorum Seishu...seni üzdüğüm için özür dilerim ama benim suçum değildi umarım seni mutlu etmeyi başarabilirim..." eğildi ve uyuyan çocuğun yanağına küçük bir öpücük kondurdu.
"Iyi uykular meleğim..."
Asla bir diziden ilham almadım. Ama yinede çok hoş ve bir o kadar üzücü bir bölümdu Inupiyi öyle görmediğim için mutluyum yoksa ağlardım.