110

6.BÖLÜM

Eve geldiğimizde ilk işimiz elektronik bilekliği bulup kendi bilekliklerimizden merkez kuleye mesaj göndermek oldu.Mesajımızda:

-Merkez kule gözlemlerimiz ve deneyimlerimiz sonucunda burada yaşam olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz.Buradaki toplumun çok sıkı bir sistemle yönetildiğini söyleyebiliriz.Bilim ve teknolojinin oldukça gelişmiş bir düzeyde.Biz burası hakkındaki incelemelerimize devam ediyoruz.En önemli gelişmelerden biri PEAK'taki makinenin icadında yer alan profesör Nazım Bey'in kendisini Ay'a ışınlaması ve dünya zamanıyla yaklaşık 3 aydır burada araştırma yaparken elektronik bilekliğinin kırılıp mahsur kaldığını öğrendik.Ve şimdide bir tartışma yüzünden nezarethanede tutuluyor.Geç olmadan elektronik bilekliği tamir edip Profesörü kurtarmamız gerekiyor.Burası hiç iyi bir yer değil.Dünyadaki insanların burada yaşamasına imkan yok.İnsanlar burada mafya denilen toplulukların elinde onlara hizmet ediyorlar.Aynı zamanda oksijen miktarının neredeyse olmadığını söyleyebilirim.Havalandırma sisteminin olmasına rağmen oksijen üretimi çok az.Bunun çaresini bulmuşlar,pis havayı arındırıp temiz hava veren cihazlar üretmişler.Fakat bu cihaz mafyanın üretimi olduğu için almak zor,alanlar olsa da mafyalar istediği zaman geri alabiliyor.Şimdi sizden tek isteğimiz bu bilekliği tamir etmek için bize yardım etmeniz.Sizden cevabınızı bekleyeceğiz,bir gelişme olduğunda sizi de bilgilendireceğiz.

Mesajımızı attıktan sonra bilekliği inceledik.Çok fazla hasar görmüştü.Merkez kulenin yardımı olmadan tamir edemeyeceğimizi anladıktan sonra bilekliği bir kenara bırakıp bugün tanıştığımız polisle buluşmak için yola çıkmaya karar verdik.

...

Polisi çalıştığı yerden alıp buluşma yerimiz olan yere gitmeye başladık.Adı Kenan'mış ve buraya Dünyadan gelmiş.Yolda kendinden bahsetti biraz ve bende ailesinin olup olmadığını sordum.Ve şöyle dedi:

-Ailem yok.Yeri gelmişken size buradaki aile kavramını anlatayım.Dünyadaki gibi aile kavramı yok.Yani çocuklar ailesiyle aynı evde kalsalar da aralarında bir bağ yok.

-Peki neden böyle?

-Bundan önceki nesiller aile kavramını çürüttüğü için şimdiki neslin hiçbir zaman aile kavramından haberi olmayacak.Ebeveynlerin aile ortamı görmedikleri için çocuklarına bu ortamı veremezler.Aslında ben eskiden psikologdum.Dünya bu hale gelince buraya geldim ve polis olmak için birtakım sınavlara girdim.Aslında burada sadece mafyalar ve onların yakınları meslek sahibi olabilir.

-Sizde mi mafya yakınısınız yani?

-Hayır tabi ki değilim.Kendimi sahte belgelerle mafya yakını gibi gösterdim.Yakalanırsam işim biter.Size güvendiğim için bunları söyledim.

-Bize güvenebilirsiniz.Sonuçta ikimizde dünyalıyız.Peki buradaki eğitim sistemi nasıl yürüyor?Dediklerinize göre aile yapısı kopuk,çocuklar ebeveynlerin kontrolü altında değilse okula da gitmek istemezler çocuklara kalırsa.

-Çocuklar okula gitmek zorunda çünkü gitmeyen çocuklara hapis cezası verilebiliyor.Bildiğiniz üzere burada çok fazla meslek grubu yok.Meslek grupları daha çok mafyaların elinde.Yani mafyalar istedikleri meslekleri edinebiliyorlar yada istedikleri çocukları himayesine alıp onlara meslek verebiliyorlar.Akıllı olan çocuklar okuyup iyi derece alıp en azından polis yada güvenlik olabilirler.

-Peki,eğitim saatleri ya da günleri nasıl?Okullarda da sıkı kurallar var mı?

-Güzel soru Gece.Eğitim günleri haftada 3 gün ve 5'er saat,teneffüs yok.Duyduğuma göre dersler çok ağır ve çocukları çok strese sokan eğitmenler varmış.Sert bir disiplin içinde çocuklar koyun sürüsü gibi yetiştiriliyor.Size başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum.Bir gün polis merkezinde otururken garip bir ihbar verildi.Bir çocuk düşüncesini dile getirdi diye öğretmeni onu ihbar etti.Yani okullarda düşünceye izin verilmiyor hatta soru sormak bile yasak.Aynı zamanda sanatla ilgili olan her şey de yasak.Sadece okulda değil şehirde de yasak aslında bu.Sanatla ilgili herhangi bir şey yapanın cezası çok ağır oluyor.

-Cezalar hakkında bu kadar çok şey bilmeniz polis olmanızla ilgili sanırım.

-Aynen öyle.Aslında bütün anlattıklarımı düşünürseniz insanların ruhsuzluğu ve somurtkanlığı gayet normal.Çocukluğundan itibaren ne hayal gücü gelişiyor ne de düşünceye izin veriliyor.

Polis Kenan'la biraz sohbet ettikten sonra artık saatin geç olduğunu fark edip eve döndük.Yorgunluktan yattığımız yeri bile duymadım.