don't kill!

339 23 5
                                    

Sevgilinin evine geldiğinde mutsuzdun ve suratın asıktı. Jim ise Sebastian ile birlikte salonda kahve içip sohbet ediyordu.

Bir şey anlamasın diye gülümsedin.

"Ben geldim!"

Kafasını kaldırıp sana baktı. İlk önce gülümsedi ama gözlerine daha da dikkatli baktığında küfretmek istedin. Seni okuyordu.

Gülüşü soldu ama konuştu.

"Hoş geldin tatlım, iyi misin?"

"İyiyim tabii ki."

Ayağa kalktı, sorgularcasına bakmaya devam etti. Bakışlarına dayanamayıp pes ettin.

"Sunum sırasında biraz sakarlık yaptım. Hoca sırf bu yüzden puan kırıp çok fena azarladı! Sanırım dersten kalacağım."

James'in kaşları çatıldı. Hala oturan Sebastian'a emir verdi.

"Seb, onun öğretmenlerinin listesini hazırla."

Yüzünde şeytani bir sırıtış belirdi, o gülüşü tanıyordun.

"Öldürmek yok! Öldürmek yok!"

Dudaklarını büzdü ve yüzü düştü. Ama yine de yapmayacağına söz verir gibi kafasını salladı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
jim moriarty x reader, quotes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin