18

528 37 12
                                    

Yoongi'nin anlatımıyla.

O gün geldi çattı. Heyecandan göğüs kafesimin sıkıştığı, nefes bile doğru düzgün alamadığım gün. Uzun zaman sonra ilk defa yüz yüze gelecektik. Instagram'a attığı fotoğrafların açıklamalarını okuduğumda birine aşık olduğu çok bârizdi. Kendiside söylemişti bunu. Ama kimeydi? O şanslı kişi kimdi? Bir arkadaşı mı?

Buluşacağımız yerin önünde dakikalardır Jungkook'u bekliyordum.

Bekletilmekten nefret ediyorum!

Keşke beraber buraya gelseydik ve beklemek zorunda kalmasaydım. Ama çok geçti. Beklemeye devam ederken kuracağım cümleleri sırasıyla düşünüp, kekelememek için provalar yapıyordum.

Bunun fazlasıyla saçma olduğunu bilsem de en azından yapacağım şeyleri bilmek biraz olsun rahatlamamı sağlıyordu.

Dakikaların ardından uzaktan bana doğru gelen Jungkook'un bedenini gördüm. Hafif koşar adımlarla yanıma yaklaştı.

"Nerdesin sen kaç dakikadır?!"

Sinirli yüz ifademle sorduğum sorunun ardından sadece bana bakıp sırıtıyordu. İşte sinir olduğum tavırları bunlardı.

"Buluşmaya yarım saat önce gelen sensin hyung."

Sinirli ifademi bir kenara bırakıp yüzümü rahat bıraktığımda telefonumu elime aldım. Gerçekten yarım saat erken gelmiştim.

"İlk defa haklısın."

Tek kaşımı kaldırarak kurduğum cümle karşısında sırıtarak sessiz kalmayı tercih etti.

Jungkook'u bekledim, şimdide Jungkook ile beraber diğerlerini bekleyecektik. Kabus gibi.

Aramızdaki kafenin duvarına yaslanıp telefonumu elime aldım. Biraz Instagram'da gezinmeye başladım. Jimin'in eski gönderileri çıkmıştı karşıma. Yorumları okurken birden Jungkook telefonumu elimden alıp arkasına sakladı.

"Ne öyle kitlendin, yüzüme bile bakmıyorsun."

Sinirli ifademi yeniden suratıma oturtmuş ve gülmesini sağlamıştım. Sinirliyken bana gülmesi bu dünyadaki en sinir bozucu şey olduğu için, daha çok sinirleniyorum ve o da daha çok gülüyordu. Saçma sapan bir döngünün içine girmiştik.

"Telefonumu geri ver."

Elimi ona açık bir şekilde uzattım. Sinirli ifademi hâlâ koruyordum. Telefonumu elime koydu ve gözlerini devirdi. Hemen cebime koydum. Yanıma geldi ve beraber beklemeye devam ettik.

Uzaktan iki kişinin yan yana geldiğini gördüm. O kişilerin Jimin ve Hoseok olabileceği düşüncesiyle doğruldum ve buraya doğru gelmelerini bekledim. Onlar yaklaştıkça yüzleri daha çok seçilebilir hâle gelmişti. Evet bunlar onlardı. Ama Jimin'in yanında olan kişi Hoseok değildi. Bu kişi Taehyung'du.

Taehyung benim eski bir arkadaşımdı. Hâlâ arkadaş sayılırız ama bu aralar pek konuşmuyorduk. Jimin gerçekten konuşmadığımız süre boyunca bir çok insan ile tanışmış.

Yanımıza geldiler ve Jimin ilk önce Jungkook'a selam verdi. Ardından bana baktı.

"Vay! Yoongi ile arkadaş olduğunuzu bilmiyordum."

Söylediği cümle ile Jimin bana gülümseyip Jungkook'a baktı. Jungkook ise Taehyung'a kitlenmişti. 'Bu kim?' dercesine garip bir ifade ile bakıyordu.

Wrong Love | YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin