20

436 33 5
                                    

Elimdeki kıyafetlere yeniden bir göz gezdirip giydim. Bedeni bana tam olmuştu. Kıyafetlerin şeftali kokması ayrıntısıda ayrı tatlıydı.

Tam kapıyı açıp çıkacaktım ki masanın üzerinde duran açık deftere gözüm çarptı. Defteri kapattım ve üzerinde yazanı okudum.

"Park Jimin'in günlüğü."

Acaba içerisinde ne yazıyordu? Alıp okuma şansım vardı ama özel hayata olan saygım sozsuzdu, bu yüzden deftere hiç ellememiş gibi aynı yerde olduğu gibi bıraktım. Acaba içerisinde benimle alakalı bir şey yazıyor muydu?

Yeniden kapıyı açmaya yeltendim fakat merakım bana engel oluyordu. Minik bir göz gezdirsem ne olabilirdi ki? Defterin açık olan sayfasına biraz baktım. İçinde yazanları okumadım fakat 'Hoseok' ismine gözüm takıldı. O cümleyi tabikide okumayacaktım. Hoseok ile ilgili bir şeyler yazdığı bilgisi bana yetmiyordu. Ne yazdığını da öğrenmek istiyordum ama bu çok büyük saygısızlık olurdu. Kimsenin günlüğümü okumasını istemezdim, bu yüzden biraz empati yapıp kapıyı açtım ve odadan çıktım.

Salona kadar yürüdüm, kapının ağzına geldiğimde duraksadım.

"Pembe sana çok yakışmış."

Baştan aşağıya beni süzüyordu. Yanına doğru yaklaştım ve yanına oturdum.

•••

O küçük kahkahalar atarken bende onun karşısında gülümsüyordum. Muhabbetimiz epey ilerlemişti. Bir kaç saattir konuşuyorduk.  Sâhiden o kadar saat ne konuştuk? Ne kadar çabuk geçmişti zaman?

"İlk defa bu kadar uzun bir sohbetimiz oldu."

Cümlesine karşılık sadece gülümsemekle yetindim. Televizyonun üzerinde duvarda asılı olan saate gözüm çarpmıştı. Saat on bire yaklaşıyordu.

"Gitmem gerekiyor. Çok geç olmuş."

Kurduğum cümlelere karşılık bana üzgün bakan gözlerle karşılaştım.

"Yoongi bu saatte başına kesin bir şey gelir. İstersen burada kalabilirsin."

Utangaç ifadesiyle bakıyordu. Bense duyduğum cümle karşısında ufak çaplı bir şok geçiriyordum. Bayılmamam için tek neden Jimin'in evinde olmamdı. Jungkook haklıydı.

"Yok, ben gidiyim çok geç oldu."

Kurduğum cümleye üzgün ifadesi ile karşılık vermişti.

"Başına bu gün yaşadığımız gibi bir şey gelirse yanında olmadığım için suçlu hissederim. Lütfen kal."

Onun bu sözlerine direnemiyordum. Kalsam ne olacaktı ki? Rahatsız olursa? Ama kalmamı istiyor. Rahatsız olacaksa neden kalmamı istesin?

"Ah, tamam kalıyorum."

Kurduğum cümle ile yüzünde küçük sevindiğini anlayabileceğim bir tebessüm oluşturdu. Ona tatlı bir gülümseme yansıttığımda yaklaşık on saniye kadar sadece birbirimize baktık. Hiç bir şey söylemeden, hiç hareket bile etmeden. İkimizde bu durumu nedensizce garipsemiyorduk.

Wrong Love | YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin