1 hafta sonra jungkook hastaneden taburcu oldu.Namjoon Risa'dan öğrendiği herşeyi diğerlerine anlattı.
Jungkook Taehyung'un ısrarları üzerine birlikte eve çıkmayı kabul etti.
Jeon Jungkook
"Yaa gerçekten başka yastığa gerek yo-" demeden beni ileriye doğru ittirip bir yastık daha sıkıştırmıştı arkama.
"Çorba yaptım ama-" yutkundu ve utançla başını eğdi. Kaşlarını kaldırdı, dudaklarını büzerek konuştu, "sanırım tuz konusunda çalışmam gerek."
Ohhh çok tatlıydı bu halleri. Nedenini bilmiyordum ama hastaneden çıktığımdan beri hep benimle ilgileniyordu. Sevgilisi denen o yelloz Risa'da yoktu ortalıkta. Tamam benim için iyiydi ortalıkta olmaması ama ne bileyim sanki bi yerden çıkıp yine bizi değiştirecek gibi geliyordu.
Diğerleri de öyleydi. Hem bana fazla ilgi gösteriyorlardı hemde Taehyung ile aralarını düzeltmişlerdi.
Hastaneden çıktığım da telefonu elime aldığım gibi okul gurubuna girmiştim. Sağolsun Minho herşeyi anlatmıştı ve biraz fazla detaya girmişti. Artık bütün sınıf ve bizim sınıfla kalmayacağını bildiğim jungkook taehyung'a aşıkmış dedikodusu herkesin kulağındaydı. Ama Yoongi herkesi susturabileceğini iddia edip beni teselli etmişti.
En önemlisi de Taehyung buna hiçbir şekilde kızmamıştı, sinirlenmemişti.
"Sorun yok Taehyung tuzlu şeyler yiyebilirim," dediğimde hâlâ utançla alt dudağını kemiriyordu. Boğazını temizleyerek yine söze başladı.
"Imm şey oldu aslında, ben bunu yaptım,"
Başımı onaylarcasına salladım ve devam etmesi için eeee dedim."Sonra ben şey hatırladım-" dudaklarını serbest bırakıp koltuğa bıkkınlıkta oturdu. Ellerini yüzüne götürüp, "jungkook patates tuzu alır diye içine patates koydum. Ama ben bunun kabuğunu soymayı akıl edemedim. Elim kolum birbirine karıştı."
O elleriyle utancını gizlemeye çalışırken hafiften kıkırdamaya başlamıştım. Yarı uzanır pozisyonda durduğum koltukta iyice dikleşip elimi omzuna koydum.
"Sorun değil taetae sen yine de uğraşmışsın." Onun bu kadar basit şeylere takıldığını hiç görmemiştim ama bu hali... Ah Tanrım bu hali beni çıldırtacak kadar tatlıydı.
Elleri hâlâ yüzündeyken ofladı. "Aç kalcaz yaaa! Sen senin yemek yiyip ağrı kesici içmen gerek sırtının ağrıdığını söylemiştin."
"Dışarıdan söyleyebiliriz," diye bir fikir sundum. Kafasını onaylanmayan şekilde salladı ve ani bi şekilde ayağa kalktı.
"Olmaz ya sen hastasın senin sağlıklı şeyler yemen lazım. Her yerin ağrıyor, beslenmene dikkat edip ilaçlarını almalısın. Sonra şey sonr-" lafını kesip burukça gülümsedim. Elinden tutup yanıma otutturdum.
"Vicdan azabı mı çekiyorsun taehyung?" Bu soruyu beklemediği belliydi ama bi yandan da sanki soracağım anı kolluyormuş gibiydi. Başını salladı olumsuz anlamda. Elimi tuttu. Tahriş olan yerlere hafifçe bastırdı dudaklarını.
Sonra yüzümde ki hafif çizilmiş, aşınmış yerlere getirdi dudaklarını.
(ALLAHUEKBER SONUNDA BE AMK)
"Yapma Taehyung," diyerek ellerimle yüzünü ittirdim. Sesim nazlanıyormuş gibi değilde gerçekten istemiyormuş ve rahatsız oluyormuş gibi çıkmıştı. Evet istemiyordum.
"Neyi güzelim." Ellerini ellerime kenetledi ve sıkıca tuttu. "Ben sadece senin güvende olduğunu ve yaralarının hepsini sevgim ve-" onu üzmek istemiyordum ama yine de çok saçmaydı. Sevgi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
no problems
Short StoryHomofobik sandığı arkadaşı Taehyung'a açılmak isteyen Jungkook, Jungkook'a aşık olmasına rağmen açılmaması gerektiği için homofobiğim diyen Taehyung.. !İLK FİCİM OLDUGU İCİN UTANIYORUM CÜNKÜ COK CRİNGE YERLER VAR ONA GÖRE OKUYUN!