14.Bölüm

199 23 13
                                    

Bu bölüm düz yazı olacak çoğunlukla ve Jimin'in ağzından
...

Jimin

Gruptan çıkmadan önceki piçliğim için kendimle gurur duyuyordum. Hep ben sona kaldığım için üzülüyordum ama şimdi hepsi aktif olunca gurubu terk etmiştim. Aslında Risa'ya yazmak gibi bi düşüncem zaten vardı ama nasıl başlayacağımı bilmiyordum. Olmazdı ki onunla ben ve o... Biz?

Daha fazla saçmalamadan koltuğa attığım telefonumu alıp arama yerine girdim. Mesajlarda belki saçmalayabilirdim ama telefonda öyle olmazdı. Hem sesli konuşmak her zaman daha iyidir.

Telefon ikinci çalışında açıldı. İstemsizce gerilmiştim. "Alo," diye başladım söze. Hemen cevap gecikmedi. "Alo, Jimin?"

"Naber kız şerro?" Ne ne ne hassiktir. Ben kıza şerro mu demiştim. Karşıdan bi kıkırdama sesi geldi.

"İyiyim teşekkür ederim." Ohh evet iyimiş ölmemiş yani. Tamam sorun yok katil olmadın Jimin.

"Ben çok sert üstüne zıplayınca öldün sandım da ondan aradım."

"Çok sert değildi. Sorun yok daha ölmedim. Ama sanırım sadece biraz sırtım ağrıyor." Yani ağrısın bi zahmet amk. BENİM JUNGKOOK'UMUN SENİN YÜZÜNDEN KALBİ AĞRIYORDU BEĞ!!

"Ee ölmediysen tamam sorun yoktur o zaman,"

"Aslında konum atsam gelebilir misin?" Ne konumu bee eşeğin miyim ben senin kız şerro!

"Niye?"

"Hem özür dilemiş olursun, hem neden üstüme atladığını açıklarsın, he bir de belki anlaşırız. Imm kaynaşmaya çalışırız?"

"Olmaz ben seninle kaynaşmak da konuşmak da istemiyorum. Beni daha fazla rahatız etme. Yeniden özür dilerim." Dedikten sonra zaten cevap vermesine izin vermeden telefonu kapattım. Ne yaşıyon sen Jimin amk daha kaç gün önce Hoseok'a yavşıyodun? Diye diye söylenerek kendimi mutfağa attım.

Olmazsa olmaz şarkımı da açıp tencere tava ne bok varsa döktüm ortaya. Ama düşünmeden edemiyordum işte. En yakın arkadaşımın yalandan da olsa eski sevgilisiydi. Takıntılı birini nasıl bu kadar unutup da bana aşık olduğunu anlayamıyordum. İnanasım gelmiyordu.

Maneskin - i wanna be your slave açıp götümü bi sağa bi sola oynatmaya başladım. Ki tam nakarat kısmında coşacakken bi sikik beyinli tek hücreli amip kapıyı çaldı.

Kapıyı açtığımda Risa'yı beklemediğim için bi anlık şok geçirdikten sonra yüzüne tükürüp kapıyı sertçe çarptım. Kızın yüzüne niye tükürdüm lan ben? Kapıyı tekrardan çalınca yeniden yavaşça açtım. Hemen eliyle yüzünü kapayıp, "Lütfen tükürme jimin-ah" bi an tatlı gelmişti yüzüme AMA SADECE Bİ AN FAZLA DEĞİL!

"Geç içeri yelloz." diyerek yol verdim geçmesi için içeri geçip koltuğa kuruldu.

"Niye geldin?" Evet ciddi havada söylemek isterken hapşırmamı tutamadığım için ciddiyet yerle bir oldu.

"Ohh Jimin çok tatlısın!" Dedi ellerini yanaklarıns koyarak kafasını sıkıştırdı. Büzüşen dudaklarıyla öpücük attı ve arkasına geri yaslandı.

"Immm," dedi ve düşünüyormuş gibi elini çenesine yerleştirdi. Ben ise hâlâ ayakta mal gibi ona bakıyordum.

"Büyülenmiş gibisin Jimin-ah, aşık gibi ba-" devamını getirmesin diye tiz bi çığlık attım. Yanına oturup ellerimi çiçek haline getirdim. Kafamı ona çevirip kızgın olduğumu gösterircesine saçlarımı savurdum.

"Kızdın sanırım?"

"Evet çünkü sana aşık değilim! Sende bana aşık falan değilsin!"

"Uhh sen beni benden daha iyi mi biliyorsun?"

"Evet belki?"

"Bilemezsin!" Ses tonumuz ikimizinde aynı oranda yükseliyordu. Sonunda kötü bişey olmaz umarım diye içimden geçirirken ondan cevap gecikmedi.

"Beni tanımıyorsun!"

"Kötü biri ve arkadaşlarıma zarar veren biri olduğunu biliyorum en azından bu yeterli!"

"Değil!"

"Yeterli!"

"Hiçkimse ama hiçkimse beni tanımaya çalışmadı. Ben her zaman yaptıklarımı ve yaşadıklarımı gözden geçiren sağlıklı düşünen biriydim. Planlı programlı!" Derin bi nefes aldı. Yok olmaz amk Risa burada kötü karakter olarak kalmalıydı. Ona acıyamazdım.

"Sevgi görmedim, aşkı hissedemedim, gerçek bi hisle kimse bana sarılmadı! Her zaman benimle eş değer olan babamın hoşuna gidecek hayat tarzı olan erkeklerle birlikte oldum. Ama senin arkadaşın Taehyung'da dahil hiç kimse beni sevemedi. Sadece yüzümü beğendiler."

Gittikçe titriyordu sesi. Konuşmanın sonu ne olacak bundan sonra ne yaşanacak bilmeden dinliyordum onu.

"Jimin ben kimseye aşık olmadım sandığınız kadar pislik, yelloz, şerro biri de değilim. Daha önceden olmamıştı böyle bişey. Hepiniz Taehyung ve Jungkook olayından sonra bana düşman oldunuz. Dimi? Biz lise son sınıf öğrencisiyiz. Ama ben sizinle ortaokul birinci sınıftan beri aynı okul, aynı sınıftayım. Hiç mi dikkatini çekmedim?"

Sorduğu soru afallamama neden olmuştu. Beklemiyordum böyle bişey. Güzeldi eyvallah ama kötü biri değil miydi o? Jungkook zarar gördü onun yüzünden, Taehyung zor durumda kaldı. Peki ya başka? Başka ne yaptı ki biz ona böyle nefret ve kin besledik?

"Farketmemiştim..." Güldü alayla. Sonra bi anda ciddileşti tekrardan.

"Biliyorum," derin bir nefes daha çekti içine. Elleri yavaşça ellerime doğru ilerlemeye başlamıştı. Tombul parmaklarımı, ince uzun güzel parmaklarımın arasından geçirdi.

"Ben artık bir erkek tarafından beğenilmek istemiyorum." Bir eli benim ellerimle kenetliyken, diğer eli yavaş hareketlerle kalbimin üstüne dokundu.

"Burada yaşamak, istediğim zaman bu tombul parmaklar ile kendi uzun ince parmaklarımı kenetlemek istiyorum." Yanağıma küçük bi buse kondurdu.

"Olmaz mı Jimin -ah en azından deneyemez miyiz?"

"Deneriz, deneriz çünkü ben lavm faresiyim yaa denek olarak kullanılıyorum." Ellerimin elleriyle olan temasını kestikten sonra ayağı kalktım. Kapıyı gösterdim. Kovduğumu anlamalı ki çantasını alıp kapıya doğru yürüdü.

"Deneriz derken ciddiyim!" Arkasından bağırmams rağmen beni duyması hoşuma gitmişti. Aslında başkalarının yaptığı şeyler gibiydi bunlar ama heyecanlanmamak elde değildi. Çünkü az önce  arkadaşımın ağzına sıçan kızın çıkma teklifini kabul etmiştim.

Sıçış başlasın Jimin...

TAM 800 KELİME OLDU Bİ SONRAKİ BÖLÜM DE HEM TEXTİNG HEM İNSTAGRAM GÖNDERİ ŞEYLERİ FALAN VARYA ONDAN YAPCAM

Size aşığım<3333

no problems Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin