1. "kararsızlık."

430 40 202
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zoe, mavi gözlerin kendisine olan bakışlarını görüp tebessüm etti. Sarışın adam Türk Kahvesi'nden bir yudum daha alıp konuştu.

"Bugüne kadar bana çok yardımcı oldun. Sağ ol Zoe." Zoe omuzlarını silkti. "İşimi yaptım sadece Steve. Birleşmiş Milletler ile size bol şans." dedi. Steve kafasını salladı. Cidden başları beladaydı.

Sokovya'nın yerle bir olmasından sonra tüm dünya ayağı kalkmıştı. Yenilmezler'i destekleyen ülke sayısı iyice azalırken kendilerini haklı bulan Türkiye'de soluğu almışlardı. Steve, onların kendilerine karşı çıkan bir grupta yer almayacaklarına, savaş açmayacaklarına dair bir anlaşma imzalattırmıştı. Bu öyle kolay bir şey de değildi. Kendilerini destekleyen tüm ülkelerle bu anlaşmayı yapıyorlardı!

Zoe de işini yapmış, bu süreçte Steve'e yardımcı olmuştu. "Biliyorum ya da biliyoruz yaptıklarımız öyle hafife alınacak şeyler değildi. Kahraman olabiliriz ama bizim de hatalarımız var." dedi.

Zoe, Steve'in omzunu sıktı dostça. "Seni cidden anlıyorum Steve. İnan bana sizi aklamak için tüm kaynaklarımı kullanıyorum. İş böyle giderse onlara yaptığım iyilikleri bile yüzlerine vuracağım."

Zoe Parker tüm dünyada kaybolmuş bilinse de çoğu kişi hala yaşadığını ve işinin başında olduğunu biliyordu. "Teşekkür ederim, çok yardımın dokundu."

Zoe kahvesinden son yudumunu alıp sandalyeden kalktı. "Saat dört oldu Rogers. Gitme vakti geldi." Steve gülerek ayağı kalktı. Zoe'nin evine gelecek olan arabayı beklemişlerdi. Zoe'nin dediğine göre bu, Fury'nin isteğiydi.

"Emekliliğini böldüğüm için özür dilerim. Amerika'ya gelirsen lütfen beni haberdar et."

Zoe göz kırptı. "Görüşürüz Rogers." Steve ajanlar tarafından kapısı açılmış arabaya baktı. Fury'i görünce kaşları çatılmıştı. Son kez Zoe'ye el sallayıp arabaya ilerledi.

Mᴀɴɪᴀ ♪ Tᴏɴʏ Sᴛᴀʀᴋ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin