Steve Harrington

01

Heyoo Steve hikayesi ile karsinizdayim. Diğer hikayelerimi okumayan varsa profilime girip okuyabilir. Ayrıca 001 ile aynı anda yurutmeue cakisxam Steve kitabını

Adimiz Miley Henderson

Yasimiz 19

Dustin ile kardesiz

~~

Miley: DUSTİN! BEŞ DAKİKA İÇİNDE BURAYA GELMEZEN OKULA KENDİN GİDERSİN

Yarım saattir Dustin'in aşağıya inmesini bekliyordum. Eğer bir yarım saat daha beklersem işime geç kalacaktım. Okulların kapanmasına bir aydan az bir süre kalmıştı ve Dustin'i bekleme işkencesinin sonunda biteceğine seviniyordum. Dustin sonunda yanıma gelince kendini bana affettirmek için takındığı gülümsemesini sunmuştu. Sevimli suratı ile ona kızgınlığım hep anında geçerdi. Dayanamayıp Dustin'in saçlarını karıştırarak, saçlarının arasına ufak bir öpücük bıraktım.

Miley: Kendini nasıl sevdireceğini biliyorsun

Dustin: Bu sevimliliğe karşı koyamıyorsun kabul et

Miley: Şımarma

Evden çıkıp arabaya bindikten sonra Dustin'e bakmıştım

Miley: Kemerini tak

Dustin: Hey, hadi ama!

Dustin'e bakmaya devam ederken sonunda pes edip sözümü dinleyerek kemerini takmıştı

Miley: Ablanın sözünü dinlemenin hediyesi olarak D&D gecesi için annemden izin koparacağım

Dustin: Kandırmıyorsun beni değil mi?

Miley: Hayır gerçekten ciddiyim ayrıca Eddie de kalman için de konuşacağım

Dustin boynuma sarılınca direksiyon hakimiyetini kaybedip arabayı biraz kaydırmıştım. Dustin ani sarsılmadan dolayı çığlık atıp kollarını boynumdan çekmişti.

Miley: Kulağımın dibinde ne bağrıyorsun

Dustin: Kaza yaptık zannettim

Miley: Az kalsın yapıyorduk.. Senin yüzünden

Okula vardığımızda çevredeki kalabalık ile ne olduğunu anlamak için etrafa bakındım

Miley: Özel bir gün mü bugün

Dustin: Aa bugün yaz festivali var

Miley: O ne be ne saçma şey

Dustin: Steve tezgaha açacak Robin ile birlikte

Miley: Bunların ikisi yapışık ikiz gibi oldu ayrıca her bokta varlar

Dustin: Ben bilmem git onlara sor.. Hadi ben kaçtım

Dustin arabadan inip koşarak arkadaş grubunun yanına gitmişti. Saate baktığımda vardiyamın başlamasına yetecek kadar zaman olduğunu görünce Steve'in yanına uğramaya karar verdim.

Arabayı uygun bir yere park ettikten sonra etrafıma bakınarak bahçede yürümeye başlamıştım. Sabahın köründe bir çok kişi tezgah açmıştı özellikle dikkatimi çeken şey yemek tezgahlarıydı. Hava çok sıcak olduğu için yemek bozulabilirdi. Hangi salaklar yemek tezgahı açar diye düşünürken tanıdık yüzleri ve tezgahlarını görmemle iç çekmiştim. Tabii ki benimkilerdi! Steve ve Robin'in yanına gidip ikisine de selam vermiştim.

Miley: Bana neden yaz festivalinde tezgahtar olduğunuzu söylemediniz

Robin: Dustin söylediğini söylemişti

Steve: Pis yalancı

Miley: Her neyse gerçekten yemek tezgahı mi kurdunuz hem de bu havada

Steve: Mis gibi tezgah işte donutlarımızın tadına baksana Robin ile ikimiz yaptık

Tezgahta sıcaktan erimiş çikolatalı donuttan bir ısırık almıştım. Tadı şaşırtıcı derecede güzeldi

Miley: Siz ikiniz iyi iş çıkartmışsınız

Yarım kalan donutumu bitirip gülümsemiştim

Robin: Ağzının her yeri çikolata olmuş

Miley: Peçete verebilir misiniz

Steve: Gel buraya

Steve'in yanına gidip peçete vermesini beklerken elindeki peçeteyle bulaştırdığım çikolataları silmeye başlamıştı

Robin: Siz ikiniz romantik anılarınızı farklı bir yerde yaşayın

Steve: Kız arkadaşımın ağzını silmek suç mu

Robin: Evet suç

Steve: Henüz bir sevgilin yok diye kıskanıyorsun

Robin: Miley'nin ağzını silmeni mi kıskanacağım

Steve: Evet

Steve peçete ile işini bitirip dudaklarıma ufak bir öpücük bırakmıştı.

Robin: Tamam yeter artık Miley'nin gitmesi lazım çünkü bu tatlılar elimizde patlayacak

Steve: Kız arkadaşımı kovuyor musun?

Robin: Evet

Miley: Bende tam gidiyordum zaten görüşürüz

Tezgahtan uzaklaşırken arkamı dönüp ikisinide el sallamıştım. Zaten işe gitmem gerekiyordu ve Robin haklıydı. Steve kızları çekerek para kazanmalarına sebep oluyordu orda bütün gün dursam çoğu kız almazdı ve buda ekstra para kaybı olurdu.

Steve ile yaklaşık iki yıldır çıkıyorduk ve ilişkimiz güzel gidiyordu. Ayrıca belirli bir miktarda para biriktirdikten sonra ayrı eve çıkma gibi bir düşüncemiz vardı. O zamana kadar ayrılmazsak tabii.

~~
Giris okito