04

356 44 29
                                    

Bir kaç saat önce Dustin beni kahvaltı için çağırmıştı fakat kahvaltı yapacak kadar iştahım yoktu. Daha doğrusu Steve'i hatırladıkça iştahım kaçıyordu. Ayrıca bu çocuk neden daha evime gelmemişti? Kız arkadaşı evde yok ve o sadece öylece evinde duruyor mu yani

Sıkılınca yataktan kalkıp üstüme rahat bir şeyler giyerek aşağıya indim. Evde yine annem yoktu ve Dustin'in odasından konuşma sesleri geliyordu. Kesin yine gittiği kamp gibi şeyden kendisi gibi bulduğu kız arkadaşıyla konuşuyordu çünkü gününün yarısını onunla konuşarak geçiyordu.

Mutfağa girdiğimde buzdolabının üstüne kafam kadar yazılmış olan notu elime alıp okumaya başladım.

  "Kızlarla havuza gidiyorum sizde çok geç olmadan gelin. Hava sıcak fenalık geçirirsiniz yoksa!"

Yine havuza gitmişti. Havuza arkadaşlarıyla gitmesinin sebebinin Billy olduğunu Dustin ve ben çok iyi biliyorduk. Billy gayet çekici birisiydi fakat orta yaşlı kadınların neredeyse oğulları yaşındaki bir çocuğu beğenmleri biraz.. rahatsız ediciydi.

Yemek yemekten vazgeçip mutfaktan çıkara salona girdim. Kendimi geniş koltuklara atarak televizyonu açıp rastgele kanallarda gezerken sevdiğim dizinin başladığını görünce durdum. ALF bilim kurgu ve komedi dizisiydi izlerken gerçekten keyif alıyordum.

Yarım saatin ardından çalan kapı ile koltuktan kalkıp kapıyı açmaya gittim. Eğer dizinin sonlarında olmasaydım büyük ihtimalle kapıyı açmak için ayağa bile kalkmazdım.

Kapıyı açıp karşımda duran bedenle göz devirmemek için kendimi zor tuttum. Steve içeriye girip beni öpmek için uzanınca kafamı başka bir yöne çevirdim ve ardından kapıyı kapattım.

Steve: Her şey yolunda mı

Miley: Yolunda

Steve tek kaşını kaldırıp salona geçerek koltuğa oturdu. Ne bu rahatlık böyle babasının evi sanki. Salona geçip karşısına oturduktan sonra 'ne var' şeklinde ona bakmaya başladım

Steve: Düne dair hiçbir şey hatırlamıyorum kalktığımda yanımda yoktun ve en önemlisi neden çıplaktım.. ayrıca sana hazırladığım hediye kutusunu açmışsın ama giderken yanına almamışsın bile

Miley: Bana tam dün üç kere Nancy diye seslendin Steve. İlkinde umursamadım ama ikincisinde tam o işi yaparken öyle dedin. Ben de sinirlenip kalktım ve giderken bir daha Nancy dedin sonra kendimi tutamayıp sana vurdum ama pişmanım çünkü keşke daha sert vursaydım

Steve dirseklerini dizine yaslayıp yüzünü avuçladıktan sonra oturduğu yerden kalkıp yanıma gelerek kollarını etrafıma sardı

Steve: Özür dilerim.. bütün geceyi mahvetmişim. Farkında olmadan söylediğimi biliyorsundur umarım dün geceye dair gerçekten hiçbir şey hatırlamıyorum

Miley: Sana aynı şekilde sarhoşken Eddie diye seslenseydim nasıl hissederdin

Steve: Sinirli ve kırılmış

Miley: Dün gece tam olarak öyle hissettim ve geç saate eve tek başıma dönmek zorunda kaldım

Steve: Çok büyük götlük ettiğimin farkındayım özür dilerim. Bana istediğin kadar vurabilirsin

Miley: Hayır sana vurmayacağım ama bir daha bana öyle seslenirsen..

Elimi aletine götürüp sertçe sıkmıştım

Miley: Bunu kopartıp sana yediririm ve çok ciddiyim. Anladın mı?

Elimi çekip Steve'e baktığımda yüzünün kızardığını gördüm

Steve: Anladım

Steve ayağa kalkınca kolundan tuttum

Miley: Nereye

Steve: Tuvalete.. çünkü birisi yüzünden ağlamak üzereyim

Elimden kurtulup bacaklarını kırarak tuvalete doğru gitmişti. Halbuki o kadarda çok sıkmamıştım.

~~
Cok kısa oldu ama bu kitaba bölüm yazacak kadar hevesim kalmadi uzgunum

Steve HarringtonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin