02

444 35 19
                                    

Bugün hafta sonuydu ve Steve ile ufak bir randevumuz vardı. İkimizinde bugün tatil günü olduğu için birlikte vakit geçirmeye karar vermiştik. Üzerime önceden hazırladığım kıyafetlerimi giyerek yüzüme fazla bir şey sürmeyip aşağıya indim.

Dustin: Gecenin bu saatinde nereye böyle 

Salonda oturan Mike, Will ve Lucas'a gülümseyip ardından Dustin'e baktım

Miley: Steve ile buluşmaya gidiyorum. Ayrıca annem nerde

Dustin: Arkadaşları ile kitap buluşmasına gitti

Miley: O ne ya

Lucas: Yaşlı ve bayat şeker kokan hanımların toplantı kulübü

Miley: Hey annem bayat şeker gibi kokmuyor

Dustin: Kokuyor

Miley: Evet, kokuyor haklısın

Dışarıdan gelen korna sesi ile Dustin'e el sallayıp evden çıktım ve ardından beni bekleyen arabaya binip Steve'in yanağına öpücük bırakarak gülümsedim.

Steve: Bugün çok güzel olmuşsun

Miley: Daha öncesinde çirkin miydim yani

Steve arabayı çalıştırıp bana bakarak kafasını sallamıştı

Steve: Bunu demek istemediğimi biliyorsun hem ayrıca Hawkinsin en güzel kızı olabilirsin ve ben de Hawkinsin en güzel kızıyla birlikteyim

Miley: Hawkinsin en güzel kızı 'olabilirsin' ne demek şimdi

Steve: Miley!

Miley: Tamam tamam dalga geçiyorum sadece

Kaşlarını çatan Steve'in bacağına elimi koyup kulağına yaklaşarak tam bir şeyler söylemeye hazırlanırken kendisi benden önce davranarak konuşmama izin vermemişti

Steve: Uzaklaş benden yoksa kaza yapacağım

Arkama doğru yaslanırken konuşmaya başlamıştım

Miley: Kaşlarını çatma sen de o zaman hem ayrıca en ufak bir temasta etkileniyor musun yani

Steve: Hayır, ne alakası var önümü göremedim sadece

Miley: Steve önünde mi durdum

Steve bir şey demeyip teyibi açarak rastgele açılan bir kanalda çalan şarkıya eşlik etmeye başlamıştı. Şarkının adı ve kimin söylediği hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Bu yüzden gideceğimiz yere kadar sessiz durmak zorunda kalmıştım. Tanıdık sokak ve tanıdık evin önünde durunca Steve'e ciddi misin der gibi bakmaya başladım.

Miley: Cidden senin evin mi

Steve: Bugün ev boş harika zamanlama

Arabadan inip garajdan çıktıktan sonra Steve'i beklemeden havuza doğru yürümeye başladım.

Dışarıda bir şeyler yapacağımızı düşündüğüm için biraz hayal kırıklığına uğramıştım ama önemli olan sonuçta vakit geçirmekti bu yüzden ona kızmamıştım. Ayakkabılarımı çıkarıp, havuzun kenarına oturarak ayaklarımı suya soktum.

Steve yanıma oturup benim yaptığımı yaparak kolunu omzuma atmıştı.

Steve: Evde baş başa daha rahat takılırız diye düşündüm

Miley: İyi düşünmüşsün

Steve dudaklarını alnıma bastırıp ayağa kalktı

Miley: Nereye

Steve: Hemen geliyorum

Steve koşarak içeriye girip beş dakika sonra elinde içki bardaklarıyla geri dönmüştü.

Steve: Tadaa! Kız arkadaşımla birlikte havuz kenarında biraz keyif yapmak istedim

Gülümseyip bana uzattığı bardağı alıp ufak bir yudum almıştım.

Miley: Baban ne zaman dönecek

Steve: Bilmem, ama bu gece ve yarın gelmeyeceğini biliyorum

Cümlesini bitirdikten sonra bana bakıp sırıtarak göz kırpmıştı.

Miley: Aklın uçkurundan başka bir şeye çalışmıyor

Steve: Sen öyle san aklım her şeye çalışıyor

Miley: Evet, haklısın her şeye çalışıyor

Steve göz devirip içkisini bitirdikten sonra ayağa kalkmıştı

Steve: Şişeyi getireceğim 

Miley: Çok gelmesin?

Steve: Gelsin bir şey olmaz

Omuz silkip önüme dönerek içkimden bir yudum alıp Steve'in geri dönmesini bekledim. Geri dönünce tekrardan yanıma oturup bardağını doldurmuştu.

Steve: Bu gece bizim gecemiz

Gülümseyip bardaklarımızı birbirine tokuşturmuştuk.

Bardağım boşalınca Steve, bardağımı tekrar doldurup içmemi söylemişti. Onu kırmak istemediğimden içip, daha sonrasında bardağım boşaldıkça doldurmuştu ve bu uzun bir süre aynı şekilde devam etmişti.
.
.

Aradan bir kaç saat geçmişti ve Steve ciddi anlamda sarhoş olmuştu ben ise pek fazla olmamıştım çünkü Steve şişenin yarısından fazlasını içmişti.

Steve ayağa kalkıp birden suya atlayınca üzerime sıçrayan su damlaları ile birden irkilmiştim.

Steve: Su çok güzel sen de gelsene

Miley: Ben böyle iyiyim

Steve: Hiç eğlenceli değilsin

Steve havuzdan çıkarak arkama geçip ellerini koltuk altıma geçirdikten sonra bir hışımla beni suya fırlatmıştı. Ardından kendiside suya atlayınca belimden tutup birlikte suyun yüzeyine çıktık.

Steve: Güzel değil mi

Miley: Güzel

Aslında su soğuktu fakat hava sıcak olduğu için zaten çabucak alışmıştım. Deniz ve havuz gibi yerlerde çok çabuk üşüdüğüm için sıcaklamadıkça girmeyi pek tercih etmiyordum. Ama şuan bu durum bir istisnaydı.

Steve havuzun kenarına gidip sırtımı fayansa yasladıktan sonra kollarını belime dolayıp, kendini iyice bana doğru bastırmıştı. Bu durumda havuzun içinde ne yapmam gerektiğini çözemeyerek ellerimi omzuna koydum.

Steve: Üşüdün mü

Bu soru bu durumda ne alakaydı şimdi gerçi sarhoş olmuş birisinden mantıklı bir haraket ya da cümle beklenilmezdi zaten

Miley: Üşümedim henüz

Steve: Üşümüş gibisin

Steve beni sudan çıkarıp mermere oturttuktan sonra kendiside sudan çıkıp elini uzatarak aval aval bana bakmaya başladı

Steve: Kalk bakalım

Steve'in elini tutup ayağa kalkarak peşinden eve doğru yürümeye başladım. Yürürken Steve bir kaç defa yalpalamış olsada sonuç olarak düşmeden eve varmıştık.

Steve: Sana bir sürprizim var

Hafif baygın gözlerle bana bakarken merdivenlerden yukarıya çıkmıştık. Yatak odasına girdiğimizde arkamdan kapıyı kapatıp yatağa ilerlemiştim. Yatağın üzerindeki kutuyu görmemle kafamı Steve'e çevirip tekrardan kutuya bakmaya başladım.

Miley: Bu da ne böyle

Steve: Süprizim

Kutunun kapağını açınca içindekini görmemle kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım.

~~
Diger bolumu bekleyin 😡















Steve HarringtonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin