-''Derinnn''
- ''Hıı''
- ''Uyansana be geldik ''
- '' 5 dakika daha ''
-'' Çok yakışıklı çocuklar var! Seni uykulu, şişmiş gözlerle görmelerini istemiyorsan bence hemen uyanmalısın'' dedim. En zayıf noktasına hedef almıştım dart oklarımı. Yerinden fırlayıp cama yapışması bir oldu. Tam ortadan vurmuştum hedefi . Ona yalan söylediğimi etraftaki iri kayalıkları görünce anladı. Belki dışardaki güzel deniz manzarasını görünce çok fazla kızmaz diye düşünmüştüm. Ama öldürücü bakışlar atmaya başlamıştı bile. Arabada ayaklarımı yere vurarak gülmeye başlamıştım. Gözleri gerçekten şişmişti ve bana da sinirlendiği için daha da büyümüştü. Omzuma yumruklayıp ''Çok kötüsün '' dedi. Pelin teyze ve Ufuk amca da kıkırdamaya başlamışlardı. Sanırım Derin'in küçük zaafını ifşa etmiştim.
Saat akşam 9 du. Otelin girişine geldiğimiz de Derin annesine ''Biraz etrafta dolaşacağız, bunca yolu arabada uyuyarak geçirdikten sonra biraz temiz hava almak iyi gelebilir'' dedi ikna edici gülümsemesiyle. Pelin teyze '' Peki çok geç kalmayın ben hemen yatmak istiyorum burası güvenli bir yer ama siz yine de dikkatli olun. Buralar da bar olması gerekiyordu. Oradan uzak durun.Sana güveniyorum Kumsal'' dedikten sonra odamızın anahtarını bana uzattı, anahtar değilde bir tür kredi kartına benziyordu. Gülümseyerek göz kırptı bana. Ufuk amcayla asönsöre bindiler. Onlar gider gitmez Derin '' Sönö gövenöyöröm Kumsöl '' dedi böyle yapınca yüzü farklı şekillere giriyordu. Cidden neden tiyatro kulübüne falan katılmıyordu bu kız. Gözlerimi devirip yönümü sahile çevirmiş gidiyorken beni kolumdan çekip barın kapısına kadar sürükledi. ''Derin ne yapıyorsun'' dedim. Bu saatte ortaklıklarda gezinmemize izin vermişlerdi. Ama Bara girmeyin dedilerse pek iyi bir yer olacağını düşünmüyordum. Derin fazlasıyla meraklıydı böyle şeylerlere. Sanırım bu yüzden annesi ''Sana güveniyorum Kumsal '' demişti. Ellerimden tutup yalvarırcasına '' Hadi ama sadece biraz takılacağız '' dedi mızıldanarak. '' Hayır burda olmamamız gerek iyi bir yere benzemiyor kim bilir içerde nasıl tipler vardır.'' dedim. ''İyi sen gelmezsen bende yalnız girerim içeri'' dedi sinsice gülerek. Sinsi gülümsemesine bakılacak olursa o da benim zayıf noktamı biliyordu. Onun yalnız bırakamazdım. '' Sadece göz atıp çıkacağız '' dedim. '' Tamam dır '' dedi el çırparak. İçeri girdiğimizde gözlerimi kısmak zorunda kalmıştım. Daha önce ismini bile duymadığım renkte ışıklar her yerdeydi, sürekli yer değiştiriyorlardı. Çok yüksek seste yabancı bir müzik çalıyordu. Başımın ağrımasına sebep olmuştu. Çiğerlerimin tıkanmasına ramak kalmıştı. Sigara ve alkol en yoğun haliyle çiğerlerimi delip geçiyordu. Kapalı bir yerde nasıl oluyor da sigara içebiliyorlardı. Her yerde fazla alkolden gözleri dönmüş insanların garip garip hareketleri vardı. Sarhoşluğun etkisi dedim içimden. Derin kolumdan çekip beni barmenin önündeki masaya doğru çekip boyu çok uzun olan bir koltuğa oturtturdu. Artık çıkmak istiyordum bu bunaltıcı ve bayıcı yerden. Nasıl eğlenebiliyorlardı insanlar böyle yerlerde. Bana baş ağrısından başka kazandırdığı bir şey yoktu. Hatta yüzümün eşkimesine sebep oluyordu. Buraya ait olmadığım ne kadar da belliydi. O kadar gürültülü bir yerdi ki Derin 'e bir şey söylemem için kulağına eğilip bağırmam gerekiyordu. '' Artık çıkmalıyız, içeriyi yeterince gördün sanırım '' dedim. Sesimi kendim bile zor duyuyordum. '' Hadi ama Kumsal biraz güzel vakit geçiremezmiyiz herkes gibi '' dedi dudağını bükerek. Hiç bir şey içmemişti ama kafası iyimiydi bu kızın. Herkes dediği insanlar hayatını sigaranın ve alkolün eline teslim etmiş insanlardı ve bence burası güzel vakit geçirilecek yerler listesinde en sonda bile yerleşemezdi. -tabi ki de böyle bir liste yapmıyorum-. '' Ben çıkıyorum ne yapmak istiyorsan yap '' dedikten sonra arkamı dönüp kapıya doğru yöneldim. Arkamdan gelecekti biliyordum yalnız takılmayı sevmezdi.Etrafta çok fazla insan vardı hepsi dans ediyorlardı aslına bakacak olursak akıllarına esen hareketi yapıyorlardı buna pek dans denilemezdi. Ah! önümden hızlı adımlarda biri geçmiş ve o kadar sert çarpmıştı ki dengemi kaybetmiştim. Tam yere kapaklanırken bileğimi sıcacık bir el kavradı. Şükürler olsun ki tam zamanında yakalamıştı beni. Beni kendine çekip kulağıma doğru eğildi ''Dikkatli olmalısın eğer buralarda bir yerlerde bayılırsan sonrası pekte iyi olmaz '' dedi bileğimi kavran kişi. Ne demek istediğini anlamıştım. Pislik !.Tam bir ukalaydı ama sesi çok etkileyiciydi. Sanırım yanaklarım yanıyordu az sonra alev alabilirdi. Birden içimde yüzünü görme isteği doğdu. Kafamı kaldırıp baktığımda gerçekten çok yakındık. Daha önce kimseye bu kadar yakın durmamıştım. Bileğimi elinden sertçe kurtarıp '' Uyardığın için saol ama bir daha böyle yerlere geleceğimi sanmıyorum '' dedim. '' Orası hiç belli olmaz ve bana borçlusun '' dedi yarım bir gülümsemeyle. Ne demek hiç belli olmaz ne demek ona borçluyum. Beni de yanındaki kızlardan biri mi zannetmişti. Söylediklerinin tek kelimesini bile anlamamıştım. Farlıydı, burdaki çoğu kişiden farklıydı. Tek aynı yanı o da diğerleri gibi kızlarla ilgileniyordu ve deli gibi sigara kokuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAL
ChickLit15 günlük bir tatil hayatı nasıl değiştirebilir ? İlk deneyimler , aşk, nefret... nasıl bu kadar yoğun yaşanılabilir 15 günde ? 10 yaşındayken kaybetmişti annesini Kumsal. 10 yaşındayken hayatı altüst olmuştu. Kumsal yaşadıklarıyla güçlü kalabilecek...