Tepki için saol kodzumeoow
Bölüm diğerlerine kıyasla farklı.
Normalde bir karaktere max 100 kelime yazarım ve 10 karakterle 1000 kelime olur
-
⚠ : Bu bölüm intihar ve kendine zarar verme içerikleri barındırmaktadır.-
Hinata:
-Size beraber yemek için bir sürü onigiri almıştı, bu Osamu'nun tavsiyesiydi.
-Her zaman çıktığınız bina çatısına çıktığı sırada sizi gördü.
-Çatının ucuna çıkmış ve aşağı atlamak üzere olan bedeninizi gördüğü anda elindeki poşeti fırlatıp size koştu ve hızlıca sizi kendine çekti.
-İkiniz beraber yere düşerken siz öldüğünüzü umarak gözlerinizi açtınız.
-Hinata'nın kollarındaydınız, evet burası cennet olabilirdi. Ama Hinata neden kızgındı?
-"AKLINDAN NE GEÇİYORDU?!" diye bağırdı Hinata ağlayarak. Açıkçası çok korkmuştu ve biraz daha gecikseydi ne olacağını düşünüyordu.
-Sizi sıkıca sardı, siz de ağlamaya başladığınızda sırtınızı okşadı.
-"Bunu bir daha yapma.. Lütfen."
-Sizi mutlu etmek için her şeyi deniyor artık.-
Kageyama:
-Sizden bir süredir şüpheliydi.
-Yaz sıcağını sevmediğinizi iddia etmenize rağmen hep uzun kollu şeyler giyiyordunuz.
-Birlikte proje yapmaya sözleşmiştiniz ve sizin evinize gelmişti.
-Sizin geldiğinden haberiniz yoktu ve sinirlerinize hakim olamadan odanızın lavabosunda jiletle kendinize yaralar açıyordunuz.
-Jileti bileğinizin atar damarının üstünde tutuyordunuz.
-işte her şey o an olmuştu.
-"Aoi? Kapı açık, giriyorum." Kageyama içeri girdiğinde gördüğü manzara donakalmasına sebep oldu.
-"S-sen?.. " size hızlıca yaklaştı ve jiletleri elinizden sıyırıp aldı.
-Bileklerinizden firar eden kanları görünce gözlerindeki parlak ifade yok oldu.
"NE DÜŞÜNÜYORDUN SEN LAN?!" sizi tutup sallamaya başladı. Sonra canınızı yakmamak adına durdu.
-Üstüne kanlar bulaşıyordu ama gram umurunda değildi, şu an korkudan ve sinirden gözlerinden yaş düşüyordu.
-"SANA İNANAMIYORUM! SENİNLE O KADAR KONUŞUP DERTLERİNİ ANLAT DİYORUM! ARKAMDAN NELER ÇEVİRİYORSUN! YA SANA BİR ŞEY OLSAYDI!?"
-Sizi kendine çekip sarıldı ve ağlamanıza izin verdi.
-Sizinle eskisinden daha çok ilgilendi. Sizi yanından ayırmamaya çalıştı.(iğrenç yazıyorum saygılar.)
Sugawara:
-Epey şüpheleniyordu ama kesinlikle sizi ortak buluşma alanınızda elinde sürüsünce haplarla görmeyi beklemiyordu.
-İlk anda algıladı, sonra size yaklaştı.
-"AOI! BIRAK ONLARI!" siz hapları korkudan düşürüp hepsinin yerde yuvarlanmasını sağlarken Sugawara yere çöktü ve size yaklaştı.
-Size bağıracakken gözlerinizin dolduğunu fark ederek bundan vaz geçti ve kollarını açtı.
-"Gel." Ağlayarak ona sarıldığınızda sizi iyice sarmaladı. Sizi iyi hissettirmeye çalışıyordu ama kendi bile titriyordu.
-"İstediğin kadar ağla. Ben yanındayım." sırtınızı sıvazladı ve sizi güzelce susturdu.
-Ondan destek aldığınızı kazağını sıktığınızda anlamıştı.
-"Anlatmak istersen ben buradayım, ama seni zorlamıyorum. Tamam mı?"
-Sizi vaz geçirmek için yapabileceği her şeyi deniyor. Hâlâ korkuyor.
-Sugamom 😽-
Daichi:
-Şüphelenenlerden birisi.
-Kesinlikle ve kesinlikle şüpheli. Sizin neşe saçan enerjiniz artık yok, Nishinoya gibiyken bir anda Tsukishima gibi olmuştunuz, sadece millete laf atıp gülmeniz eksikti.
-Hayat enerjinizin kaçtığını biliyordu.
-Manzara izleme planıyla ortak alanınıza gidiyordu, sizinle güzelce konuşmayı planlıyordu.
-Çıktığı ormanlık uçurumun ucunda sizi gördü. Kalbi bir anda hızlanmaya başladı.
-Refleksleri sayesinde sizi hemen kaptı ve kendine çekti.
-"NE YAPMAYA ÇALIŞIYORDUN HA?! CİDDEN BENİ ARKANDA MI BIRAKACAKTIN?!" sizin ürktüğünüzü görünce sakinleşmeye çalıştı ve size sarılmaya devam etti.
-"Neden?.." dedi sadece. Gün boyu öylece orada uzandınız, ertesi gün okulda sizi önüne aldı ve düzgünce konuştunuz.
-Hâlâ korkuyor. Onun güvenini geri kazanın.-
Kuroo:
-Tamam belki işi şakaya vurmuş olabilir.
-Şüpheliydi ama sonrasında size güvendiğinden işi kendi kafasında dalgaya vurdu ve şüphesini kesti.
-Siz de voleybolcuydunuz, bugün eve Kuroo ile dönecektiniz ve şu an soyunma odasında elinizde uyuşturucu haplarla bekliyordunuz.
-Yapacaktınız ama Kuroo'yu düşünüyordunuz.
-Kuroo beklemekten sıkılmıştı ve takımınızın da soyunma odasından çıktığını görünce yanınıza gelmeye karar verdi.
-Gelip kapıda biraz daha bekledi, sonra kapıyı tıkladı. Ama siz öyle dalgındınız ki duymadınız bile.
-"Oi, Aoi, içeri giriyorum." siz sonunda farkına vardığınızda çok geçti, Kuroo içeri girmiş, elinizdeki avuç dolusu hapları görmüştü.
-tepki vermedi, bu da gerilmenize sebep oldu.
-Kapıyı kapatıp yanınıza geldi ve elinizdeki hapı ve kutusunu alıp toplayarak çöpe attı.
-Elinizi tutup sizi kaldırdı ve beraber evine gittiniz.
-Bundan sonra sizi mutlu etmeyi kendine amaç edindi ve yanınızdan kolay kolay ayrılmadı.-
Kenma:
-İnternet kafede buluşacaktınız, Kenma beklemişti ama gelmemiştiniz.
-Aramaları açmayınca evinize gelmeye karar vermişti ve hızlı adımlarla evinize ulaştı.
-Bu çocuk zeki, sizden arada şüphelenmişti ama tepki vermemişti ve sizi biraz daha gözlemeye karar vermişti.
-Ama şimdi olan onu germişti, eve varınca kapıyı tıkladı ve bekledi. Bu sırada telefonunu kontrol etti.
-Tekrar tıkladı, siz açmayınca anahtarınızın yedeğine sahip olduğunu hatırladı.
-Eve girdi ve etrafa bakındı.
-"Aoi, içeride misin?.."
-Odanıza gelip kapıyı açtı, içeride olacağınızı düşünmüyordu aslında.
-Tavan kancasına asılı halatı ve sandalyeyi altına yerleştirip üstüne çıkan sizi görünce kaşlarını çattı.
-Yüzüne sessiz bir sinir çöktü, siniri gözlerinden okunuyordu, ama yüzüne yansıdığı yoktu.
-Hızlı adımlarla size ulaştı ve halatın düğümünü bozdu.
-Siz şok içinde ona bakarken o sizi kendine çekip sıkıca sarıldı.
-"Saçmalama.. Lütfen. Buluşma iptal, konuşmamız gerek."
-Bundan sonra size elinden geldiğince dikkat etmeye çalıştı, oyun oynarken bile arada size bakıyor.-
749 kelime
BÖLÜM KISA OLDU ÜZGÜNÜM
Aklıma bir şeyler gelmedi.........Ama diğer bölümü uzun tutmaya çalışacağım emin olun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haikyuu Reactions/OneShots
Fanfictionİstekler üstüne yazıyorum aklımda ufak bir fikir bile yok. O yüzden istek yazın lütfen. Bir de Y/N kullanmıyorum okuyucuların ismini Aoi yaptım. Y/N yazmak çok zor aa Sfw/nsfw tepkilere de açığım.