Hayat bazen bize ne yapmamız gerektiğini anlatır ama biz sanki bunu anlamamak icin caba sarf ederiz.Mesela ben kapıda onu görünce hayata inat görmemek icin elimden geleni yaptım. Ve olaylar böyle gelişti.....
Kapıyı acdım karşımdakı manzara bana denizdeki dalgaları anımsattı. Nasılmı söyleyeyim : Uzun boylu takım elbiseli iri yarı gözünde havalı gözlüyü ile karşımda sanki gövde gösterisi yapıyordu. Dilim tutulmuş elim ayagım boşalmışdı bir an öldümmü diye kendimi kontrol ettim. Evet cok erkek görmüştüm ama böyle kendine güvenli wekilde duranı görmemişdim. Bunu Size anlatmak gök yüzüne dokunmak gibi mümkünsuz bir wey. Nemi oldu , ben tek söz bile söylemedim kapıdan cekildim o öylece durdu ve gözlerimin tam icine bakdı ve o benzersiz sesiyle konuştu :
-Bekaretini bana vereceksin! dedi alaycı sesle.Ve o sözle tüm fikirlerim alt üst oldu kapıyı öyle carpdımki, yüzüne apartman inledi sanki. Gözlerim doldu Allahım kendi kulunu bu kadar sınama yaa dedim. İlk defa yıkıldı Asi......
Yaklaşık 1saat gecmıwdi ve ben hala kapının karşısında mal gibi duruyordum. Olanları hazm edemiyordum eğer ben Asiysem bunu o herife ödetecem ama wimdi olmaz. Ucak 2saate kalkacakdı. Telefonu elime aldım ve Elyayı aradım.... 2 ci calışta acdı
Elya : Söyle güzelim - dedi neşeli sesiyle
Ben : Sana birini bulmanı istiyorum hemen bana gel ve kamera kayıtlarındakı adamın resmini al -dedim sinirle
Elya : Noldu? Sana bir weymi yaptı hemen söyle! dedi yüksek sesle
Ben : Kızım bi dur yaa gel anlatacağım. dedim sakin sesle ve kapattım.
Bende gidip üzerime uzun elbise gecirdim ve mutfağa gectim iyice karnımı doyurdum. Elya geldi ve ben olanları ona anlattım tabi ki, Elya saydırmaya başladı. Sonra beni hava limanına bıraktı kendisi adamı bulup yanıma gelecekdı.Yolculuk boyu onu duwundum. Bodruma indiyimde kendimi bir taksiye atdım ve direk otele gectim. Denizin tam karşısında bir odaya adımımı atdım.Oda beyaz renklerle tasarlanmışdı.Biraz dinlendikten sonra kırmızı bikinimi giyinib denize indim. Yakıcı güneşin altında bronzlasdıkdan sonra denize bıraktım kendimi. Sanki tüm gözler üzerimdeydi dikkat cekicilik bazen beni yoruyordu.Sadece yüzdüm her weyi unutmak için yüzdüm.
Ve arkamı dönmemle Onu gormem bir oldu.Deniz beni kendine cekti bense onun gözüne bakmak için denizle savaşa girdim. Karşı karşıya durmuş bir birimizin gözlerine ateş sacıyorduk. 5dakika boyunca öylece baktık ve yine o konuştu...
-Benim yüzüme kapı kapatmanın bedelini misliyle ödeyeceksin!
diye yüzüme bağırdı ve yine ben sustum. Ani hareketle arkamı dönub yüzdüm. Ölene Kadar yüzmek istedim sonunda denizden cıkıp odama kalktım. Kendimi yatağa bıraktım ve niye ona 2defa cevap veremedim diye düsündüm.Wimdi burda ve ben yalnızım, hiç kimseden korkmayan ben adını bilmediğim birindenmi korkacakdım.Üstünde durmamaya karar verdim ayağa kalkacakdımki kapı caldı ve ben ilk defa korkdum,bir yanım kalk ac dedi bir yanımda delimisin kızım sikilmekmi istiyorsun dedi. Tabi ki ben cesur kızdım kalktım ve acdım, karşımda mafya kılığında bir adam vardı. Hiç bir şey demedi ve elime büyük kırmızı paket bırakıp gitti bende arkasından kala kaldım. Paketi alıp odama gectim ve acdım, Allahım bu ne güzel bir elbise dedim kendi kendime. Elime alıp yatağa koydum, uzun sırt dekolteli warap renkli elbise sanki benım icin dikilmişdi.Ve 1dakika kutuda zarf vardı elime aldım ve acıp okudum.
"Bu elbiseyi giy ve akşam saat 9da seni almaya gelecekler, sorun cıkarırsan veya kacarsan o elbiseni sana kendi ellerimle giydiririm Asi hanım! " ve bitdiyimi resmi olarak açıklıyorum.Saat 7ye kadar bekledim, bir paket sigaranın anasını aglatdım. Sokayım böyle iwe, poka batmak böyle bişeymiw. Ve o an telefonum caldı Elya olsun diye dua ettim ve duam kabul oldu....
Elya : Güzelim ne yapıyorsun? Seni cok özledim yarın yanındayım. Dedi neseli sesle
Ben : Hiç Elya ya sıcmakla meşgulüm, ya sen? dedim sinirle.
Elya : Noldu? Diye bağırdı ve benim kulak sizlere ömür.
Ben : Ağzına sokayım bir nefes al ya. Dediğim kişini arawdırdınmı sen?
Elya : Kuzum o iş yatdı. Adam sanki gölge hakkında hiçbir şey yok. Böylesini ilk defa görüyorum. Bawın belada tatlım ama ben korkmuyorum sen Asi Yıldırımsın onun hakkından gelirsin. dedi sakince
Ben : Tabi öyle ya ben hep manyaklarla yatıyorum ya. Kızım salakmısın adam belkide mafya. Neyse ya sana is verende kabahet hadi sikdir git. dedim sinirle.
Ve saat 8e geliyordu.Bense ne yapacağımı bilmiyordum. Ucunda ölüm yok ki dedim ve kalkıp hazırladım cünkü ayaklarım beni ona götürmek istiyordu. Duşa girdim ve güzel bir banyo yaptım. Daha sonra elbiseyi beyaz tenimden gecirdim. Koyu makyaj ve at kuyruğu sacımla kusursuzlugumu bir daha ispat ettim. Ayakkablarımı giymek için eyildiyim an kapı caldı. Bense kendi kendime 'sakin ol Asi sen nelere gögüs geldin bunamı teslim olacaksın' dedim. Ve kapıyı açtım yine o mafya kılıklı herif bawıyla gel isareti yaptı. Bende arkasına gecdım ve onu takip ettim icimde 'beni neler bekliyor Allahım' dedim. Ve otelden cıkdık karşımda kap kara jip vardı ve mafya adam kapıyı açtı ve ben zorda olsa arabaya bindim.Ve araba calışdı kendime söz verdim 'Asla gözlerine bakma Asi ' Ve yol boyu sözümü tekrarladım.Belkide ölüme gidiyordum ama bu beni korkutmuyotdu cünkü ben ölümden kormayı coktan bırakmışdım.Uzun yoldan sonra Deniz kenarına geldik ve artık karanlık cökmüsdü. Mafya adam kapıyı açtı ve ben indim ağzımı acacaqdımki hızla arabaya gecti ve gitti.
Evet sessizlik ve karanlık benim alışık olduğum weylerdı bunun için korkmuyordum. Denize dogru yürüdüm ve ayakkabımı cıkarıp eteyımı topladım. Ayaklarımı denizle buluşturdum. Sanki ruhum yıllardır hasretini cekdiyi sakinlikle kavuştu. Gözlerimi kapadım ve bu anı yaşadım.Ve bağırdım :
-Adını bilmediyim gölge adam sana teşekkür ederimmmmmmmmmmmmmmm.
-Ne icin?
dedi evet evet o gelmişdi, sesiyle beni huzura itdi.Sessiz kaldım cevap vermedim ve arkadan bana yaklaşdıgını hiss ettim. Kalbim ilk defa carpmaya başladı yüzümde gülümseme bana kendimi hatırlatdı...Ve bekledim bana sarılmasını bekledim ama hayat yine bana kazık atdı! Sacımdan tutup beni denize atdı, dizlerimin üzerine düwdüm. Elleriyle sacımı koparırcasına suya itdi bawım suya girdi ve ben kendime gelmeden su boğazımı yaktı. Buda neydi wımdı, ellerimle onu itdirdim ama olmadı cok güclüydü. Bende bir an karate dersi aldıgımı hatırladım ve arkadan ona tekmeyi bastım.Elleri boşaldıgı an kendimi sudan dışarıya atdım,ayağa kalktım ve arkamı dönüp ona baktım. Ah o gözler yine beni benden aldı ama yok kalbimi rafa kaldırdım. Ve bağırdım
- Neden? Neden ben yaa? Seni burada öldürmek istiyorum ama boktan hayatıma Son vermek istemiyorum onun için SİKTİR git! Öyle bağırmışdımki boğazım yırtıldı sandım. O ise öylece yüzüme baktı ve sakince konuwdu
- Sana kapıyı yüzüme kapatdıgının bedelini ödetdirdim ve beni öldürmek sana ağır gelir hadi simdi SİKTİR git! dedi.
Bense arkama bakmadan ordan uzaklawdım , agladıgımı görmesini istemedim. Hüngür hüngür agladım kowdukca ciğerlerim acıdı ama ben durmadım taa ki yola cıkana kadar. Berbat durumdaydım üzerimdeki elbise artık muhteşemliyini yitirmişdi.Yolun kenarında durdum ve kaderin tokatını bir daha yedim.. Sinirden elim ayağım tutmuyordu ve kendimi kaybettim gözlerim karanlığa merhaba dedi. Ama gözlerimi yumdugum zaman güclü kolların beni tuttuğunu hiss ettim gerisi yok zaten......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek kelimelik "BEN"
Teen FictionOkumak bazen yetmez, anlamak bazen yetmez, bazen sadece hiss etmek yeter....