Bayazit Korkmaz
O kızı gördüğüm ilk gün intikam zamanı dedim kendi kendime. Evet güzeldi, safdı, kusursuzdu, cekiciydi ama benim karanlığa düşmemde en büyük sebebkarda oydu.Onu görünce tüm duygularımı rafa kaldırdım, eger duygularımla hareket edersem kesin ona aşık olurdum cünkü bir kız bu kadar aşkı yawata bilirdi. Gözleri ,saçları, kusursuz teni onu mükemmel kırıyordu.Onun icin secdiyim tüm kurbanlara sonrasında öyle acı yaşatıyordumki cehennemde bile böyle acı yok derlerdi. Ona dokunan her eli kırmak istiyordum,her defasında erkeklerle birlikte oldugu zaman hiç birşey yapmaması beni mutlu ediyordu.Evet tam manyağa baglamışdım ona olan hisslerimi.Ama o kıza hiç bir zaman zerre kadarda merhamet etmedim.Elyayı yanına koyduğum zaman en zayıf yönlerini öğrendim ve ordan vurdum. Ama o bunların hayatın yaptığına inanıyordu buda işime yarıyordu.İntikamı onun önüne gecirdım ve acımasız, nefretle büyümesini istedim. Saflığını duygularını aldım ondan. Evet bende hayat kadar acımasız oldum cünkü sebeplerim cokdu.
Bunu zamanla göreceksiniz......
Asi Yıldırıma tecavüz ettiyim an yarattığım kıza baktım ve kendime nefret ettim ama geri dönüş yoktu. Sonrasında kameranın önüne gectim ve onu izledim. Nasıl bir kızdı bu cok güclü ve cok güzel olmayı nasıl beceriyordu. Kameranın önüne gecip söylediği sözle beni kenide hayran bıraktı......
Asi Yıldırım
Savaşı başlatdım ve sonunda ben kazanacaktım. Ogün cokta bir şey yapmadım sadece evi gezdim. Büyük 2katlı, 5 odası 3banyosu 2mutfakı yüzme havuzu ve daha neler neler vardı. Ama bunların hiç biri beni ilgilendirmiyordu cünkü amacım başkaydı. Derin bir uyku cektim. Gözlerimi sesle acdım biri kapıyı calıyordu. Sadece 'gel' dedim iceriye yaşlı bir kadın girdi. Aniden yerimden kalktım cünkü büyüklere karşı saygımı hiç bir zaman göz ardı etmem. Kadın orta boylu başında örtüyü ile cok nurlu yüzü ile beni wawırtdı, böyle werefsizin evinde böyle bir kadın. Neyse kalktım ve kadının elini öpmek icin eyildim ama izin vermedi, tatlı sesiyle konuştu
-Kızım,benim adım Cennet. Seninle burda kalacağım, ne isteyın olsa bana seslen. Yüzü güzel kızım tamammı? dedi sevecen sesle.
Kendimi mutlu hiss ettim cünkü böyle icten birini hiç görmemişdim, belkide Cennet teyzeyle gercek sevgini tada bilirdim. Bende-Cennet teyze memnun oldum ve cok sevindim sizi gördüğüme. Benim adımda Asi, asl siz ne isteyiniz olsa bana diyin. Dedim mutlu sesle.
Oda cevabıma gülümsedi ve beni kahvaltıya cagırdı. Bende üstüme uygun bir wey giyinip aşagı indim.Güzel bir masa benim ihtiyacım olan tek weydı o an onu anladım ve güzelce kahvaltımı yaptım. Sonrasında televizyon karşısına gectim, vakit gecsinde akşam iwe gideyim dedim cünkü intikam beklemez dimi? İcki içmek istedim ve mutfağa dogru gittim, Cennet teyze yoktu yukarıda olur diye kendi kendime konuştum daha sonra buzdolabını açtım ama icki yoktu bira olsaydı yaa. Ben istedimse o icki olmalıydı odaya gittim ve yanımda bana ait olan tek wey cantamı aldım ve Cennet teyzeye seslendım ama ses yoktu. Üstünde durmayıp aşağıya indim ve dışarıya cıktım,nerde oldugumu bilmiyordum ilk işim birine nerde oldugumu sormam idi. Evin bahçesinden cıkdıgım zaman önümde parkın olduğunu gördüm. Parka dogru yürüdüm ve ilk karşıma cıkan kişiye nerdeyim dedim. Ama o kişi mafya tipli adamdı yani Bayazitin adamıydı. Kolumdan tuttu ve beni arabaya bindirdi, Allahım karşıma nazik biri cikmazmı yaa.-Hey sen beni nereye götürüyorsun? Tamam götür ama bana bira al yoksa iwin cok zor! dedim sinirle.
Sonra telefonda konuştu ve telefonı bana uzattı, bende aldım kulağıma tuttum-Ufaklık içki içmek yasak sana, iş yerinde sarhoş eleman istemem.
dedi ve yüzüme kapattı hayvan, bende nasılsa hesabını soracagım dedim. Yol boyu yine ne korkunç macera beni bekliyor dedim. Ve sonunda " Korkmazlar "isimli bara benzer yere geldiğimiz gördüm. İnsan nekadar egolu olur ya , bara kendi soyadını koymuş werefsız.Neyse arabadan indim ve hayvanın adamını takip ettim, erkendi diye kimse yoktu yalnız adamdan cok korumalar vardı sanarsınki devlet evi. Adımımı içeriye atmamla ağzım açık kaldı niyemi? Cünkü öyle muhteşem dekore edilmişdiki sanarsınki bar deyil saray. Özellikle beyaz ve karanlığın asil rengi siyahla yaratılmış mekandı. Uzun koridorun sonunda bara giriş yaptım, cok cılgınca biri yapmış olmalıydı bu mekanı bence. İceride yalnızca barmen vardı, onun yanına gittim. Cok güzel bir kızdı sarı saçları ve kahve rengi gözleri ile beni süzdü ve gülümsedi bu iyiye işaretdi.
-Selam ben Derin, sen gelmeden namını duydum hoşgeldin aramıza. dedi neseli sesle.
-Bende Asi tabi adımı duymuşsundur. Hoşgördüm. dedim ona, karşısına geçip biraz laf almak istedim...
-Bana barı anlat ve birazda patronu. Dedim ciddi tavırla. Biraz wawırdı cünkü böyle cevap beklemiyordu. Ve konuşmaya karar verdi
-Öncelikle sakin ol, sana burda zarar gelmez cünkü Bayazit abinin mekanındasın. Mekanımız cok tercih edilen bir bardır sebebi ise burda kimse kavga etmez ve izinsiz kötü iw yapmaz. Sana garip gelmiş ola bilir ama Bayazit abinin keskin kuralları vardır ve seni buraya almışsa cok wanslısın, hadi gel başla. dedi sakin sesle.
Tabi ya güvendeyim ne demessin. Gittim ve Derinden bir kaç tiyo aldım, arada birada icdim yoksa deli olurdum. Bir ara bardakları silerken nasılda oldu bu hale geldim, Bodrumdan nasıl geldim ve her weyı ne cabuk kabullendim diye düşündüm. Ve düşüncelere dalarak gecenin nasıl olduğunu anlamadım. Yavaş yavaş insanlar geliyordu, Bayazit bey hala teşrif etmemişti.Genellikle Derin ilgileniyordu müşterilerle, bense bir kenarda etrafı inceliyordum ve merdivenlerden inen 4 kişiye gözüm takıldı. Allahım o nasıl havalı giriş dedim, ve onu görmemle havaları uctu gitti. Tekrar içkilerin isimlerini okumaya geçtim, ve bir adam bana seslendi
-Melek yüzlü biri nasıl olurda barda calıwır. dedi sakin ve dikkatli bakışlarla bana bakarak, bense karşımdakı yakışıklı adama bakarak
-Melekler yalnız gök yüzünde vardır, Siz melek yüzlü weytan kızlara aldanıp melek sanmayın. dedim kesin sesle, adam ise cevabıma wawırmıw olacakki sadece gülümsedi ve bira istedi. Bense birasını önüne koyacakdımki elimi tuttu ve konuştu
-Bence sen meleksin ve cevabın beni kararımdan döndürmedi. Bana izin ver sana melek oldugunu ispat edeyim, bu arada ismim Akın. dedi gülümseyerek bense elimi cekecekdimki tanıdık ses geldi, o seski bana duygunun ne oldugunu hatırlatır....
-Fahişeler melek olamaz Akın. Ve o elini cek cünkü o benim fahişem! dedi sinirli sesle.
Bense ani wok gecirdim cünkü bunu yüksek sesle söylemişti ve bence herkes duymuş olacakki bize bakıyordu. Hayatımın en zor anını yaşadım,evet fahişe idim ama benim fahişe oldugumu kimse bilmezdi. Gözlerim doldu hala elimi cekmemiwdim cünkü wokdaydım. Akınsa gözlerim dolduğunu gördü elimi sıktı ve konuştu
-Bayazit sen ne anlarsın kadın ruhundan, yüzüne bakıp karar Verenlerdensin. Wimdi ona soralım bakalım senın fahişenmi?
dedi bana bakarak ve hayatımın sorusunu sordu. Cevapım hayır olursa ölüm fermanıma imza atacakdım ama evet olursa tüm sorulara ve intikama ulaşacaktım. Hani vardır ya lanet edersen yaşadığına işte tam onu yaşadım.Zaman durmuştu,ses kesilmişti her kes bana bakıyordu sanki. Bense Bayazitin gözlerine baktım öyle baktımki tüm duygularımı önüne serdim ama onun gözleri gözlerimdeki tüm duyguları katl etti. Tek cıkıs yolum cevap vermekti ve ben belkide hayatımın cevabını verdim,Akına bakarak
-Evetttt.......
Ve kendime NEFRET ettim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek kelimelik "BEN"
Teen FictionOkumak bazen yetmez, anlamak bazen yetmez, bazen sadece hiss etmek yeter....