Songül : ASLIIIIII !!
Aslı : Gene başladı bizim mesai. Efendim ANNEEEE !!
Songül : Sana bin defa söylemedim mi mutfağı dağınık bırakma diye ??
Aslı : Ben mutfağa bile girmedim gene anlamadan dinlemeden bana bağırıyorsun. Hiç Can'a sordun mu oğlum mutfağı sen mi dağıttın diye ?? YOK ! Anca Aslı, anca aslı sanki bu kodumun evinde bir tek ben yaşıyorum .
Songül : Düzgün konuş ! Terbiyeni bozma diye kaç defa demem gerek. Bu evde bir tek sen yaşasaydın çöpten geçilmezdi zaten ve küçük hanım babanızla bu terbiyesizliğinizde konuşulacak.
Aslının iç sesi (Sadece söylediklerimden bunu anlıyorsun dimi anne. Sinir halinde söylenmiş bir kelime bütün konumuzu değiştirebilir dimi ? Haklı oluşumu unutturmak için çok güzel bir fırsat dimi ?) Aslı yukarı doğru yavaş yavaş basamakları çıkar, boynu öne doğru eğilmiş genç kız nefesinin tükenme hissiyle odasına gelir. Kapısını ses çıkarmadan kapatır. Kendini cam tarafındaki yatağına atar, perdeleri kapatır ve bacaklarını duvara doğru uzatır. Nefesi her kesilir gibi olduğunda bunu yapmak onun için bir alışkanlık edinilmiştir ve perdeleri her seferinde çeker çünkü bacaklarını birinin görmesinden korkar. Bacaklarından bütün vücuduna varana kadar her yerinden nefret etmektedir, bu yüzden odasında ayna bile yoktur. Peki 16 yaşındaki bir genç kızın kendi bedeninden bu kadar nefret etmesinin sebebi ne olabilir ? Pek kilolu sayılmayan bir vücudu vardır aslında kilolu demek bile zordur ama arkadaşları bile baskı yapmazken kendi ailesinden aldığı baskı 11 yaşından bu yana onu etkilemektedir. Annesi her seferinde ( Ben senin yaşındayken dipçik gibiydim, bir bakan dönüp tekrar bakardı ve belim o kadar inceydi ki bütün kızlar şaşardı. Belki babanda bu güzel belime aşık olmuştur bilemem) derdi. Bunu defalarca duymak kulaklarım artık kanasın yada yok olsun demesine sebep oluyordu. Babası diyetisyen olan Aslı, her cuma babasından akşam yemeğinde şu sözleri duyardı. (Senin yaşındaki bu kiloda olan kızlar diyet listelerim sayesinde güzel bir form elde edebiliyor. Bence sana da diyet listesi lazım belki de spor .) Aslı bu cümleleri her duyduğunda bunu bilerek mi yapıyor acaba diye içinden geçirirdi. Çünkü her cuma akşam yemeğinde aynı şeyleri söylemesi planlı olmak dışında mümkün bir denk gelme olamazdı. Aslı'nın ne düşündüğü, aklından veya kalbinden ne geçirdiği annesi ve babasının umrunda mıydı acaba ? Peki Can'a neden öyle davranmıyorlardı ? Evet Can Aslı'ya göre biraz daha küçük ve sevimliydi ama bu ayrımcalığı gerektirir miydi ? Hayır ! Tabiki gerektirmezdi , anne ve babası ona kalırsa yetişkin denilen ama aslında yetişememiş insanlardı ve bu pekte haksız bir yorum değildi. Biz sizlerle bunları konuşurken, Aslı yatağına kıvrılıp çoktan uyuya kaldı. Rüyasında ne gördüğünü merak ediyor musunuz ? Size söylememi ister misiniz ? Bir bakayım... Öyle gözüküyor ki bu rüya tam bir kabus. Genç Aslı'mızın kafası pek hayli karışık ve de çok yorgun. Düşüncelerinden kaçmak için uyuyan bir kızın rüyasında düşüncelerinin içinde boğulması ne kadar iyi ? ÇOK KÖTÜ, ÇOK KÖTÜ. Aslı sersemleyerek başını sağa sola yatırarak gözlerini açar ve ilk cümlesi : Bitmiyor, bitecek gibide durmuyor der ve devam eder...
Aslı : Onlar benim annem ve babam, bana herkesten daha yakın olmaları gerekirken İzmir kadar uzaklar. Belki de ilerde yaşamak için İzmir'i seçmemin sebebi budur onlardan uzak olmak. Bunları söyleyerek iyi yada kötü mü yapıyorum bilmem ama verecek nefesim kalmadı tükendi. Buna bir ergen kız olayıymış gibi bakabilirler ama aslında sadece sevilmek ve sevildiğini bilmek isteyen bir kızın olayı. Kendimi bu evde, bu odada, bu 4 duvarın içinde ne kadar yalnız hissettiğimi yeni anlıyorum galiba. Sadece tek arkadaşı olan bir kızım ben. Hayali, umudu, beklentisi olmayan bir kız. Kendi öz kardeşiyle bile evin içinde denk gelse dahi konuşmayan bir kız. Kardeşim sadece 2 yaş küçük ama bunu abartan bir aileye sahip olmak, ondan ufak kardeşim diye bahsetmeme sebep olacak neredeyse...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Teneke Çöp
Teen FictionAslında birazda hepimizde olan aile baskısını anlatıyor. Sadece biz kaçmayı aklımıza getirebiliriz çünkü kaçmak peşinde kötü şeyleri ve yalnızlığı da getirdiği için bize zor gelir. Yalnızlık kelimesine belki çoğumuz tanıdıktır onlara göre belki bu s...