Bahçede karşılaştığı postacıdan aldığı mektubu, çatık kaşlarıyla okuyarak malikaneye girdi genç kadın. Aldığı haberle koşarak mutfağa girdi ve hizmetlilerin başı olan Judy'e seslendi.
"JUDY ABLA! BAYAN KIRSCHTEIN'DAN MEKTUP VAR! HEMEN OKUMAN LAZIM."
Saçlarında yer yer kırlar olan kadının kaşları çatıldı ve nefes nefese kalan kızın elinden hızla çekti kağıt parçasını. Okurken gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Mutfaktaki bütün hizmetliler merakla ona bakarken ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Kadın, kafasını mektuptan kaldırıp, gözlerini herkesin üzerinde gezdirdi.
"Neler oluyor Judy abla?" Diye sordu Maria sabırsızlıkla.
Judy derin bir nefes aldı ve dudaklarını yalayıp konuşmaya başladı.
"Kirschteinlar birkaç gün içinde malikaneye dönmüş olacaklarmış. Hem de Bayan Kirschtein'ın kız kardeşleri ve yiğenleriyle beraber! Ah Tanrım! Baştan sona temizlik yapmamız gerek! Ayrıca erzaklar azaldı, büyük bir alışverişe de çıkmamız gerek! Onlar dönmeden bütün hazırlıkları yapmış olmak zorundayız!"
Hızla ellerini çırptı ve temzlikle ilgilenecek kızlara görevlerini vermeye başladı. Herkes işinin başına geçerken, Sasha, Maria ve Judy mutfakta kalmıştı. Orta yaşlı kadın iç çekerken Maria hemen fırsat bilip ayaklandı.
"Ben Bay Jean'a haber vereyim."
"Dur, Maria!"
Judy telaşla engellerken Maria kaşlarını çattı.
"Noldu?"
"Sen benimle alışverişe geliyorsun. Sasha haber verir Bay Jean'a."
Sasha başıyla onaylarken, Maria itiraz etti.
"Hemen gidip söylerim Judy abla, sonra da hemen çıkarız çarşıya."
"Olmaz, daha çok işimiz var. Dosdoğru üstünü değiştir, ben de arabacıya haber vermeye gidiyorum."
"Ama-"
"Maria! Burada sözü geçen sen misin, ben miyim?"
Sasha daha fazla tartışmaya kulak misafiri olmak yerine kapıdan sıvıştı ve malikanenin içinde yana döne Jean'ı aramaya başladı. Fakat genç oğlan etrafta yoktu. Kendi kendine söylenerek bahçeye çıktı ve atların kişnemelerinin geldiği yere doğru adımladı.
Evin küçük beyi, atlarıyla ilgileniyordu. Başındaki hasır şapkanın ona çok yakıştığından emindi Sasha. Dudaklarına küçük bir tebessüm yerleşirken, boğazını temizledi ve konuşmaya başladı. Jean, meraklı gözlerle arkasını döndü ve gelene baktı.
"Efendim, Bayan Kirschtein'dan mektup geldi..."
"Burada kimse yok, Sasha 'efendim' deme bana."
Genç kadın duymamazlıktan gelerek sözlerine devam etti:
"Birkaç gün içinde malikaneye dönmüş olacaklarını bildirdi. Yanında teyzeleriniz ve kuzenleriniz de olacakmış. Bu yüzden hazırlık yapmamızı emretti, Judy abla- yani hizmetçilerin şefi hanım, size bildirmemi söyledi."
Jean'ın kaşları havalanırken, omuzları düştü.
"Bir ton baş ağrısı olacak desene sen şuna... Her neyse, başlandı mı hazırlıklara?"
"Evet efendim-"
"Şunu keser misin?"
Oğlanın sertçe çıkışması üzerine yutkundu Sasha. Tedirgin gözlerle etrafı inceledi, kimsenin olmadığını görünce rahatlıkla konuştu:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cinnamon girl | jeansasha ×askıya alındı×
Fanfiction"Kendine gel Sasha! O soylu bir ailenin varisi, sense beceriksiz bir hizmetçi parçasısın!"