Bölüm-2

369 23 7
                                    

Tarık'ın okulumu basmasının üstünden 2 gün geçmişti. Dersaneden yeni çıkmıştım ki birden Tarık beni aradı. Telefonu açtım.

-Konuşmamız lazım. Çabuk Burger King e gel, dedi ve yüzüme kapattı.

Sesi çok sert gelmişti. O an içimi bir korku kapladı. Çünkü 'Konuşmamız lazım' ın ne demek olduğunu gayet iyi biliyosunuz.

Oraya gidene kadar kafamda bir sürü senaryo yazdım. Burger dan içeri girdiğimde beni karşıladı fakat soğuk davranıyordu.

-Yemeği sonra alırız. Yukarı çıkıp konuşmamız lazım, dedi. Daha çok korkmuştum.

Neler olduğuna anlam veremedim. Onu kaybetmek istemiyordum ama içimden bir ses kötü şeyler söylüyordu.

Merdivenden çıkarken sadece onun yüzüne bakıyordum. Sonra birden bana bağırdı.

-Önüne baksana! dedi.

Kafamı yere eğdim ve karşımdaki masaya doğru giden kalpleri takip etmeye başladım. Ne olduğunu anlamamıştım. Kalplerin bittiği yere bakınca bir masanın yanında kocaman harflerle 'Seni seviyorum' yazıyordu ve o an başımdan aşağı güller döküldü.

Ama benim tek gördüğüm masanın üstündeki büyük boy menüydü. Evet açım kabul ediyorum.

Sonra bi anda herkes bizi alkışlamaya başladı. Bütün arkadaşları burdaydı. Aslında biz Tarık la beraber olmadan önce hiçbiri beni sevmezdi. Ama sanırım artık alıştılar.

Arkadan gelen bir garson bütün büyüyü bozdu

-Toplayın lan onları! dedi.

Öküz.

Tabi ki kimse garsonu takmadı ve oturup yemeğimizi yedik.

--

Üst sınıfların sınavı olduğu için bugün dersane tatildi ve her zamanki gibi Tarık ın sıkıcı arkadaş grubuyla beraber dışarı çıkacaktık.

Ama ondan önce Ayça'yla kuaföre gittik çünkü Tarık ın uyuz arkadaşı Yaren o kadar bakımlıydı ki bunun altında kalamazdım.

Öteki arkadaşı Gizem ise tam tersiydi. Hafif kilolu bir kızdı ve kesinlikle dış görünüşüne özen göstermezdi.

Benim hayat tarzıma göre onlarınki çok farklıydı. Onlara göre içki ve sigara gayet normal bi şeydi ama ben içki ya da sigara içseydim ve annem bunu öğrenseydi beni saçlarımdan tutup balkondan aşağıya sarkıtırdı.

Kuaförden çıktıktan sonra hep beraber bi kafede buluştuk. Yaren her zamanki gibi Gökberk'e gittiği tatilleri anlatıyordu.

Tarık Gizem'e elleriyle yemek yediriyordu.

Aslında şu an Gizem in saçlarına yapışmam gerekiyordu ama onların cıvık arkadaş ilişkilerine alışmıştım. O yüzden durumu garipsemedim sadece içimden ana avrat sövüyordum.

Ayça 10 dakika sonra bu ortama dayanamayıp yanımızdan ayrıldı. Pis sürtük beni burda yalnız bırakmıştı.

1 saat kadar bu sıkıcı ortama katlandıktan sonra nihayet yemek yemeye gittik.

Ben lavaboya gidip geri döndüğümde herkes pis pis sırıtıyodu. Ne olduğunu anlamadan yerime oturdum. Yemeğimden bi ısırık aldıktan sonra birden gözlerim irileşti ve can havliyle kolamı bulmaya çalıştım ama Tarık kolamı almış bana vermiyordu.

Piç.

Yemeğime acı sos kattığı yetmiyor bir de kolamı benden kaçırıyordu.

10 dakika sonra insafa gelip kolamı bana uzattığında 'Vermesen de olurdu' dedim sinirli bi şekilde.

İÇİMDEKİ UÇURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin