loverboy | kagehina

#special

Sakusa neden burada olduğunu bilmiyordu.

Çaprazında duran boks makinesi ve yüz puan aldığı için bahane üretmeye çalışan Atsumu'yu, onunla dalga geçerken bağırıp tüm herkesin dikkatini çeken Bokuto'yu, ve son olarak sivas kangalına çocuğu gibi bakan Hinata'yı kafa kafaya çarpıştırmak istiyordu.

"Pasörler antrenmanda en çok yorulan kişilerdir." bahanesini kullanması ise belki inandırıcıydı. Belki.

Kageyama aramızda bodyguardlik yapıp olası voleybol fanlarından hepimizi koruyordu. Bunu onun yapması aynı bir ironi. Herhangi biri Hinata'ya yaklaşacak olursa Hatay'ı -kopege bu adı vermişlerdi- 'ATIL KURT HRR!!' sesiyle harekete geçirip milletin üstüne salıyordu.

Bu gece karakolda biterse, tanrıya yemin olsun Sakusa bu dünyayı terk edecekti.

Bokuto'nun üç bin puan alması ve etrafta bodyci erkeklerin toplanması yüzünden Akaashi bir kenarda cinayet planlıyormuş gibi düşünceliydi. Ayrıca erkeklerden bazılarının Bokuto'nun kaslarına dokunmak istemesi gözlerinden alev çıkmasına neden oluyordu.

Bugün oldukça olaylı geçecekti.

_________

Dondurmacı abinin yaptığı şova karşı depresyona girmiş Bokuto ve onu teselli etmeye çalışan Akaashi ile lunapark yolundalardı. Kedileri Zuzu ve Zeze de taşıma kaplarında Bokuto'nun susması için miyavlayıp duruyorlardı.

"Hassiktir şu Nekoma'nın pasörü değil mi lan? Aha şu da horoz kafa!" Atsumunun gay radarına yansıyan çift onlardan yaklaşık yirmi metre uzaktaydı.

"Olm miyop gözlerimle nasıl göreyim?"  Hinata görmek için elini dürbün gibi yapmıştı ama yine de işe yaramamıştı.

Miyop gözlerinin azizligine uğraması sonucu hizli adımlarla ilerlemeye başladı Hinata. En sonunda tanıdık kahverengi saçları görünce koşarak arkadaşının sırtına atladı.

"KENMA'M NASILSINN?" sondaki n yi oldukça uzatmıştı. "HİÇ ARAMIYORSUN ARTIK ÇOK AYIP." son olarak yanağına öpücük bıraktıktan sonra Kuroo'ya ilerledi.

"Ona iyi bakıyor musun lan?" Bu sefer Kenma'ya döndü. "Sana iyi bakıyor mu?"

"Gayet iyiyiz Shoyou." diye yanıtladı. Elindeki kamerasının ne işe yaradığını kimsenin bilmediği o tuşuna bastı ve tahminlere göre videoyu durdurdu.

O sırada geride kalan grupta onlara yetişti. Kageyama elindeki tasmayı o kadar nazik tutuyordu ki köpek denemese bile kaçabilirdi.

Köpeğe zarar gelmesinden kesinlikle korkuyordu. 'ya boğazını çok sıkarsa, ya nefes alamazsa, ya rahatsız oluyorsa, belki de kaşındırıyordur, belki ben bunu tutunca hareketi kısıtlanıyordur?' işte sondaki en büyük sorundu. Bir sporcu olarak kimsenin hareketinin kısıtlanmasına izin veremezdi.

Kageyama ilk defa Kenma'yı evinden dışarı çıkmış halde görüyordu. Ve emindi ki bu çifti birlikte ilk defa görüşü de bu andı. Kuroo elini Kenma'nın beline sarmıştı. Bu Kageyama'ya göre 'sahiplenici tutuştu' eğer evlenmeden önce bunu Kageyama'ya sorsanız çok iğrenç bir hareket olduğunu söylerdi ama şimdi, kesinlikle kararı değişmişti.

Atsumu ve Sakusa onlardan biraz daha gerideydi. Atsumu siyah saçlı oğlanın önüne geçmiş, bir şeyler anlatıp sevgilisinin saçlarını parmaklarıyla geriye tarıyordu. "Ama Zuzu bence beni çok sevdi. Bir evcil hayvanımız olsa ne olur ki sanki?"

"Hayır, Atsumu. Kararım değişmeyecek."

"Kertenkeleye ne dersin? Tüysüz ve tatlı."

"Daha sonra konuşuruz bunu." maskesini çenesinin altına indirip atsumu'nun yanağına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra geri taktı. "Kertenkeleler ne yer?"

"Seni çok seviyorum!! En iyisisin!!!" Onları izleyen Bokuto burnunu çektikten sonra Atsumu'nun bağırışları dikkatleri çekmesin diye telefonundan yüksek ses bir müzik açtı.

"Hadi dans edelim!" Şuan bir parktaydılar ve yanlarında yemyeşil bir alan vardı. Sokak lambaları tarafından aydınlatılmış bu yer genellikle gençlerin arkadaşlarıyla takılmak icin geldikleri bir araziydi.

Bokuto telefonu en yakın ağacın altına koydu ve geri dönüp Akaashi'nin elinden tutup çimenlik alana çekiştirdi. Ellerini siyah saçlının beline sardı ve kendine yaklaştırdı. Boyları birbirine yakındı ama dans ettikleri her seferde Akaashi kendini kısa hissederdi.

Sonrasında gelen çift Kageyama ve Hinata oldu. Hatay'ı Kuroo'ya emanet ettiler ve alandaki daha da karanlık bir alana geçtiler. Kageyama insanlardan çok çekinirdi ama yanında Hinata varken o kadar da sorun değildi.

Artık aralarında çok büyük bir boy farkı olmasa bile Hinata her dans ettiklerinde Kageyama'nın ayaklarına basardı. Bu şekilde yüzleri daha yakın  ve hareketleri birbiriyle uyumlu olurdu.

Sakusa ve Atsumu kedilere bakıyorlardı. Zuzu bir yaşındaydı ve Zeze daha üç aylıktı. Zeze'nin cins kedi gibi gözükmesi yüzünden biri kaçırır korkusu vardı Atsumu'da. O yüzden taşıma çantasından çıkarır çıkarmaz kediyi kucağından indirmedi. Zuzu ise bir tekirdi ve sanki çok yaşlıymış gibi davranırdı.

Taşıma çantasından çıktığı an çimenlere yayılıp uzanmayı seçmişti. Göbeğini sevdirmeyi ve kulaklarının kaşınmasını severdi.

Kenma çiftleri kamerasıyla kayıt altına alırken Kuroo ise telefonuyla Kenma'nın fotoğraflarını çekiyordu. Bunları kesin olarak bastıracak ve anı defterlerine ekleyecekti.

Sakusa kedilere dokunmayı değilde sadece bakmayı seviyordu. Özellikle Atsumu'nun piercingleriyle oynayan Zeze'yi izlemeyi sevmişti. Belli ki kedinin ilgisini ilk başta burnundaki piercing çekmişti, sonrasında usta bir atlayışla Atsumu'nun omzuna çıkınca bu sefer de kulağındaki küpeler hoşuna gitmişti.

"Kedilerin piercing ile oynamasına izin mi veriyorsun aptal." Kenma kamerasıyla kayıt yaparken bir yandan kedi bakımı hakkında her şeyi detaylı şekilde anlatıyordu.  "Diyelim ki kedin tamamen çamura bulandı ve yıkaman gerekiyor. Kesinlikle kulaklarına su kaçmamalı. Kaçarsa dünyayı yok eder, haberin olsun. Ayrıca piercingi ısırırsa bu saatte açık veteriner bulamayız."

Bunu duyan Atsumu çabucak kediyi omzundan indirince Sakusa sessizce gülmüştü. Elleriyle kulaklarını kontrol etti. "Hepsi yerinde en azından aptal."

________________

"O kadar yorgunum kiiiiii." Bara gitme fikrini çıkaran kişiyi kesinlikle çıkışta döveceklerdi.

Kageyama, buradan cesetleri çıkarıp eve götürecek kişi görevini üstlenme gibi bir hata yapmıştı. Sadece bir bardak viski içtikten sonra daha fazlasına devam etmedi.

Hinata'nın, "Bir bardak kimi keser amk." sözlerine karşı kulakları duyarlıydı.

Masadan ilk ayrılan Sakusa ve Atsumu oldu. Atsumu'nun dozu fazla kaçırışı yüzünden evlerine dönmüşlerdi.

Kuroo ve Kenma çifti içkiyi su gibi içiyorlardı. Kageyama, hesabın götlerine girmemesini umdu.

Akaashi ise kesinlikle inkar etse bile sarhoştu ve bu yüzden eve dönmeyi reddediyordu. Böyle giderse Bokuto'da sarhoş olacaktı ve bunun olması pek de iyi olmazdı.

Kageyama onlar için bir taksi çağırdı ve yarı ayık bokuto'nun adresi söylemesini bekledi. En sonunda onları da eve gönderdi.

Kuroo, büyük ihtimalle tüm geceyi burada geçirebileceklerini söyledi ve bunun üzerine Kageyama, uyuyakalan Hinata'yı da kucaklayıp ikisini baş başa bırakma kararı aldı.

Bir yandan Hatay'ı, diğer yandan Hinata'yı idare etmek çok zordu ama bu tür durumlara karşı önceden idmanlıydı.

______________

İNANİLMAZ İRONİK VE CRİNGE OLDUGUNU DÜŞÜNDÜĞÜM BAR SAHNESİNİ SİLECEKTİM ASLINDA AMA LUNAPARK YAZMAKTAN DAHA KİSA GELDİ