loverboy | kagehina

#vampireuniverse2

"Tsubasa 2002 versiyonu tek atar."

"Lan bir gol atıyor altı üstü kafayı yiyor millet resmen. Top ayağına değiyor 'Tsubasa lütfen üstüme bas' oluyor kızlar amk."

Oikawa bebek beşiğini sallarken bebeğin sessiz olmasından çok sıkılmıştı. Atsumuyu aramış ve Tsubasa'nın ilk aşkı olduğu hakkında kafasında yazdığı her şeyi anlatmıştı.

"Atsumu çomar mısın amk. Ben gay olduğumu Tsubasa ile fark ettim oğlum."

"ASIL SEN ÇOMARSIN LAN! BEN TENNYSON VARKEN BULA BULA GÖTÜ BOKLU TSUBASAYI MI BULDUN???" Bu cümlelerin ardından gelen bir cismin yere düşme sesiyle Sakusa'nında orada olduğu anlaşılmış oldu.

"Ben Tennyson drama queendir. Kenma'dan sonra en güzel erkek Tsubasa kardeşim."

"Anandır drama queen. Git telefonu hinata'ya ver biraz manitimle konuşayım." Atsumu yediği terlikten uslanmaz şekilde hayata devam ederken Sakusa'dan tsubasanin imzalı golü gibi bir terlik geldi. "Hyuga dururken Tsubasa kimmiş."

"Hyuga #1 dilf zaten amk." Telefon hinata'ya geçer geçmez Atsumu'nun duyduğu ilk cümlenin bu olması biraz garip kaçmıştı.

"Neyse boşver naber manit?" atsumu, konuyu değiştirmeye çalışırken mal taklidi yapmayı seviyordu.

"Sağol canım halimi hatrimi soran bir tek sen varsın. Dur dedikodu anlatacağım sana." Böylelikle telefonu kulağından ayırmayarak evin içinde dolaşmaya başladı.

Oikawa ağlıyordu. Oikawa cidden ağlıyordu. Bebek ağlıyordu ve Oikawa'da ağlıyordu.

Ağlama seslerine uyanan Kageyama salona girer girmez gördüğü manzara ile attığı adımı geri çekti.

"Niye oğlumla birlikte ağlıyorsun şerefsiz?"

"İwa-chan benimle bebek görmeye gelmek istemedi." Oikawa'nın derdi buydu. Kageyama, Oikawa'nın yüzüne baktı, sanki her şeyin bir şaka olduğunu söylemesini bekler gibi. Tekrar ve tekrar baktı ama oikawa şaka yapmıyordu.

"Derdini sikeyim. Bu yüzden mi ağlıyordun?"

"SENCE BAŞKA AĞLAYACAK NEYİM VAR!?" Sümüklerini kollarına sürerken böyle bir cümle kurması ikonikti.

Kageyama iç çekerek telefonunu cebinden çıkardı ve rehbere girdi. İwaizumi'nin numarasını bulup çaldırdı ve açana kadar onuncu kez içini çekmeye devam etti. Sonunda arama açıldığında öfkesini tutmak ve bağırmamak için çabalamaktan kabız olacaktı.

"Çabuk şu koca bebeği buradan al yoksa birazdan bir çöp poşetinde kellesini bulabilirsin."

İwaizumi'nin gelmesi on dakika kadar sürmüştü çünkü Oikawa'nın ne kadar çocuk ruhlu olduğunu biliyordu.

Oikawa "İwa-chan!!" Diye bağırarak bebeğin peşinden kalktığında İwaizumi onun kollarının altından tutup sürükledi.

"Milleti rahatsız etmesene kawa"

Oikawa durup burnunu çekti. "Beni sürüklersen ağlarım tabi mal." dedi. Kageyama kabul etmeliydi ki, bilmem kaç yıllık yaşamında Oikawa 'dan duyduğu en mantıklı cümleydi.

Böylelikle İwa onu yerden kaldırdı ve Oikawa ona sarıldı. Kageyama bunları daha fazla izleyecek gücü olmadığını düşündü. Gen bir bebeğin kendi başına ağlamayı keseceğinin örneği gibi beşiğinde yatıp iwaoi ikilisine gülüyordu. Kageyama bebeği kucakladı ve yüzünü ikiliye döndürdü.

"Ne yapıyorsanız yapmaya devam edin. Ne kadar komik olduğunuzu çocukta anladı."

Oikawa Gen'in yanaklarını sıkmak için İwa'dan uzaklaştığında İwa'nın kollarının beline dolandığını hissetti. "Ne yapıyorsanız yapmaya devam edin."

Oikawa'da kollarını iwa'nın boynuna doladı ve aynı düğünlerinde ki dans etmeye başladılar. Gen kahkalarla gülüyordu ve onun gülmesi herkesi mutlu ediyordu. Gülüşme sesleri Hinata'nın dikkatini çekti ve aramayı sonlandırıp salona döndü. kapının önünde dans eden çift, onların önünde kucağında Gen'le gülen Kageyama. Yavaş adımlarla Kageyama'nın yanına gitti ve kolunu omzuna attı.

"Bizim tanıdığımız her insan niye böyle acaba?"

"Biz çok mu düzgünüz aşkım."

Gen, babasının kucağından sarkan kollarıyla diğer babasının turuncu saçlarını çekiştirmeye başladı.

"Neyse düzgün insanlar olsaydık tanışamazdık bile. Büyük ihtimalle on sekizime basmadan geberirdim ben."

"Ölseydin bile büyük ihtimalle senin ruhunla tanışırdım. Diğer evrenleri bilmem ama bu evrende seni bulmak en büyük şansımdı, Hinata."

__________

SELAM FİC BİTTİ BOK GİBİYDİ REZİL RUSVA OLMADAN BİTİRDİM SONUNSA TESWKKURLER OKUYAN HERKESE HARİKASİNİZ

turkce klavyeyi ingilizce klavye gibi kullaniyorum o yuzden İwaizumi yazarken büyük İ ile basliyor ve duzeltmeye useniyorum

(bu kitabın üzerinden neredeyse iki sene geçmiş olması beni delirtiyor)