Halamda ütü yokmus btw annemin getirdigi ise yaradı amk hissediyo glb cok korkuyorum artik
•°•°•°•°•°•°•°•°
Bir kaç ay sonra, üniversite sınavı sonrası:
"Abi hukuk net diyorum ya! Bir kere inanın bana." Dilci Minho konuşuyor, konuş dilci Minho.
"Aynen aşkım al sen domates ye." Deyip Minho'nun ağzına çeri domatesi tıkıştırdı Jisung.
"Senin nasıl geçti?" Seungmin doğradığı elmayı bıçağın ucuyla Chan'a uzatarak sormuştu. Hayır elli yıllık evli değiller. Henüz.
"Eh işte ya güzeldi bence iyi bir yer tutar gibi."
Karşıdaki Hyunjin sinirden kuduruyordu, istediğini yapamamıştı sınavda. "Abi amına koyayım berbat geçti ya! Kafayı yiyeceğim kesin bok gibi bir sonuç gelecek var ya!" Daha da saçlarını dağıtıp küçük çaplı bir çığlık krizinden sonra yanındaki sevgilisinden teselli almaya başladı.
"Hyunjin normalde aramızda en yüksek notları alan da sensin, nasıl olur kötü geçer?" Jisung anlamadan sorduğunda Hyunjin omuz silkip teselli veren sevgilisine daha da sokulmuştu.
"Ya inanmayın bu orospu çocuğuna. Her sınav çıkışı aynı şeyi yapıyor bu piç. İsyan edip bizi berbat alacağına inandırıyor. Geçen dönemi kapatırken 93, 91 bilmem neli bir puanla sınıf birincisi olup takdir aldı. Şakasız her sınav çıkışında da sinirden ağladı siz şahitsiniz. Yalan yapıyor amına koyduğum." Changbin zaten iyi geçmeyen sınavının etkisiyle sinirli sinirli konuşunca herkes bu salak amk bakışlarını Hyunjin'e yönlendirdi ve Felix de onu üzerinden ittirdi.
Eğri oturup doğru konuşalım, bu tip öğrencileri kim olsa sevmez. İllet bunlar amına koyayım. Bu arada ben de öyle bir orospu evladıyım slm.
"Olmadı mezuna kalıp bir daha girersin seneye, üzülme bu kadar." Deyip tekrar sarıldı sevgilisine Felix.
"Ya verme şu gerzeğe teselli falan abi ben diyorum bu orospu evladı yine berbat almayacak diye işte. Hyunjin senin ben amına koyayım."
"Saman ye!"
Chan bu kargaşadan ağrıyan başıyla kalkıp biraz yürümek için oturdukları park alanının kenarındaki yürüyüş yoluna doğru adımladı. Seungmin de onu görünce kalkıp sevgilisinin yanına gitti.
"Çok gürültücüler başım ağrıyor bazen."
"Masaj yapayım mı kafana? Gel hadi kaydırağın ucuna oturalım." Seungmin, Chan'ın elini tutarak kaydırağa götürdü ve önüne doğru oturtup kafasını kucağına aldı. Ovalayarak masaj yapmaya başladı sonra da alnını derince öptü. Alnından sonra yanaklarını, sonra burnunu, sonra çenesini ve en son dudaklarını.
"Hem masaj hem sen, bu gerçek terapiydi. Teşekkür ederim bebeğim çok güzeldi." Chan kapalı gözlerini açıp Seungmin'in gözlerine baktı.
"Rica ederim sevgilim senin için her zaman hazırım." Deyip göz kırptı. Aman Seungmin bey tadımız kaçmasın, nedir bu imalı havalar?
Chan da anladığı imayla gülümsedi ve kafasını kaldırıp sevgilisini öpeceği sırada kaydırağa çıkan bir çocuğu gördü. Sonra da vazgeçip sevgilisinin elinden tutarak kaldırdı onu, çocuk kayabilsin diye.
"Gel yürüyelim biraz. Yanlarında durmak çok baş ağrıtıcı oluyor." Kafasını sallayan Seungmin'le beraber el ele tutuşarak yürümeye ve sohbet etmeye başlamışlardı.
"Üniversitede hangi bölümü düşündün? Sayısalcısın önün bayağı açık senin."
"Tıp istiyorum. Klasik gelebilir ama bayağıdır hayalim."
"Ne klasiği tıp iyidir. Ben de hukuk istiyorum mesela."
"Hukuk zor ama senin yapabileceğini biliyorum, çok güzel bir avukat olur senden."
Seungmin gülümseyip tuttuğu elle birlikte kendi elini de sallamaya başladı. Gülerek bir turu tamamlayıp çocukların yanına döndüklerinde ortada planlar döndüğünü fark ettiler.
"Chris gel tek ehliyeti olan sensin lazımsın bize. Biz kamp yapalım diyorduk bu sınav stresinin üstüne bi rahatlarız falan." Evet tabii ki fikri ortaya atan kişi doğa aşığı(!) Hyunjin'di. Kendisi de doğadan bir domates olduğu için ortama kolay uyum sağlardı.
"Arabayı nereden bulmayı planlıyorsunuz?"
"Aslında babamın küçük bir minibüs tarzı arabası var. Yani hepimiz rahatça sığarız." Minho konuşuyor, zenginler konuşurken susup şapkanızı çıkarın. Belki para atarlar fln.
"İyi de herkes gelebilecek mi o da var." Jisung kesin gelirdi, onun ailesi rahattı. Diğerlerinin de yalvararak izin alması gerekiyordu.
"Abi çok değil üç dört gün kalsak yeter. Eğleniriz biraz."
"E iyi madem. Evlere dağılıp sonra haber verelim."
Herkes kabul edip ayağa kalktı ve evlere doğru yola çıktı.
"Chan sen önce bize gel. Annem seni seviyor sen olursan izin verir." Seungmin'e tamam deyip tekrar elini tuttu.
Seungmin'in evine vardıklarında kapıda durdular.
"Çok stres oldum ben çalacağım sen gir."
"Güzelim burası senin evin biraz sakin ol. Çaldım kapıyı açınca da gireceğiz işte."
Kapı Seungmin'in annesi tarafından açıldı ve gülümseyerek çocukları içeri davet etti.
"Hoş geldiniz çocuklar buyurun geçin içeri ben de bir şeyler getireyim. Balkona geçin şimdi serindir orası. Kahve yapayım mı Chris oğlum?"
"Yok Bayan Kim gerek yok teşekkür ederim. Gelin oturalım birlikte sohbet edelim. Hem söyleyeceklerimiz de var."
Hep beraber balkondaki masaya geçip oturdular ve annesi ikisini bildiğinden hala el ele tutuşuyorlardı.
"Buyurun oğlum dinliyorum sizi."
•°•°•°•°•°•°•°•°
Biraz gec attim ozur arkdslr 🙏🏼
Benim annem normalde kapali ama denize sort tisortle ve basi acik girdi diyorum ki anne sen acildin mi diyor ki hayir burda bi sey olmaz babam da dedi ki niye allah burda gormuyo mu NWKSNDNWODNDİDNS
Bİ DE COKKOTU YANDİM AMİNA KOYİM YA SARİSİN OLMAK DUNYANİN EN BERBAT SEYİ FELAKET YANDİM AGLİCAM AMKKKKK
bi de deniz kenarında soyunma kabinine gircektim ama icerdeki adam kilitlememis ben nerden bilebilirim amk kapiyi bi actim goz goze geldik en azindan ben yere degil onume bakarak yuruyorum yoksa goz goze geldigim sey adamin kucugu olabilirdi
En son istedigim sey bile degil kabinde birinin tassagiyla bakismak yani bu yuzden kapiyi kapatip kactim hemen
Umarim beni bi daha gormez o adam 🙏🏼🙏🏼🙏🏼🙏🏼🙏🏼🙏🏼🙏🏼Gorusuruz 😔
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sampuan
Fanfiction[Bang Christopher Chan x Kim Seungmin] chan: sampuani eline sikip kafana mi suruyosun yoksa kafana mi sikiyosun direkt seungmin: ? _ içerik: çok küfür, argo, ingilizce klavye, text/düz, absürt olaylar silsilesi.