sampuan

6

olacaklardan ben sorumlu degilim cubku allaha emanet gidiyo ne yazdigimi ben de bilmiyorum bunu yazmadan onceki taslagi elli kere okuyup geliyorum ve cok okuyunca bana bok gibi geliyo

ya ben bu kitabin amina koyucam ya bu kitap benim sikilmis mentalime guzel bir selam verecek...
AMİNA KOYMAM DİLEGİYLE 🙏🏼🙏🏼🙏🏼

•°•°•°•°•°•°•°•°

"Bu sefer olacak oğlum inanıyorum ben."

"Oğlum salak mısın çocuk pankartı bir kere kafanda kırdıysa ikinciye gerek yoktur?"

"Ya Changbin çomar mısın nasıl anlamazsın? Bak şimdi o pankart yanlıştı tamam mı kardeşim benim. Bunda gerçekten özür dilerim Felix yazıyor ve bunu aldığımdan eminim. Ayrıca çocuk bana beni rezil etmenden bıktım demişti, belki ben rezil olursam artık bi tık güler falan içi rahatlar ne bileyim amına koyayım ya."

"Aslında Diyar Pala yerine düzgün bir şeyler söyleseydin çocukla şu an düzgün bir iletişiminiz olabilirdi..."

"Diyar abime laf etme sikmeyeyim."

Siyah saçlı olan gözlerini devirip kafasını iki yana salladı. Yanındaki arkadaşı iflah olmaz bir geri zekalıydı.

Yani, kafasına taç takıp tamamen beyaz giyindiğinde, sırtında beyaz bir peri kanadı olduğunda ve üstüne özür dilerim Felix yazılı bir pankart açıp sarışın çocuğun sınıfına girdiğinde affedileceğini düşünüyordu. Gerçekten sorunları olmalıydı.

Sınıf öğle arası yüzünden boş bile olsa bunu yapması tamamen saçmalıktı!

"Her şey hazır mı?" Bir umut engeli kaldırtırım diye oyuna ortak olup tek işi kızıl kafayı gaza getirmek olan Minho sınıflarına girdiğinde Hyunjin de ondan çaldığı kalemlerle pankartı tamamlıyordu.

"Sayılır sayılır. Chris'i cağırsana nerede kaldı o amcık?"

"Geldim amına koyayım işimiz vardı dedik inandıramıyoruz."

"Ne işin vardı lan senin? Kesin işemeye gittin."

"Ben sevgilime bile hesap vermiyorum kardeşim sen hayırdır ya?"

"Sevgilin yok çünkü."

"Kamon apolıcayz. NAV YU SAK!!"

"Çok anlamlı gözlerim yaşardı, çok üzüldüm paramparçayım..." Deyip gözlerinden sahte yaşı sildi Minho.

Changbin ise bu gösteriyi kenardaki sıranın üstüne oturup izliyordu, "İyi gösteri, çok iyi gösteri."

Her şeyi hazırlayan kızıl çocuk pankartı da yanına aldıktan sonra bir alt kata inmeye başlamıştı. son sınıfların sınavına çalışması gerekirken beyaz peri cosplayi ile okulda gezdiğini gören alt sınıflar telefon kameralarını hazırlamışlardı bile.

Hyunjin emindi. Bu sefer gerçek bir özür dileyecekti. Sarışının sınıfına geldiğinde derin bir nefes alıp kapıyı açtı. Bomboş sandığı sınıftaki iki kişi ona dönmüştü.

"FELİX NEREDE LAN?!" Arkadan ensesine yediği tokatla arkasına dönmüştü.

"Burada lan, yine ne var domates kafa?!"

Ondan bu hamleyi kimse beklemediği için herkes şaşırıp kalmıştı, Hyunjin de dahil. Sonra Felix onun bu halini görüp gülmemek için kendini tutmaya basladı. "Bu hal ne amına koyayım tinkerbelli baştan çıkarmaya mı gidiyorsun?"

Kızıl olan bir iki adım geri attı, bir sandalyenin üstüne çıktı, pankartı alıp kafasının üstüne doğru actı ve ezberlediği şeyleri söyleyip dansını etmeye başladı.